A
Admin
Yönetici
Yönetici
Yaz mevsimi geldiğinde içimizde bir coşku uyanır. Deniz kenarında bir gün, akşamüstü esintisinde bir yürüyüş, tatlı bir bronzluk hayali... Güneşle buluşmak çoğu zaman içimizi ısıtır, yüzümüze gülümseme getirir. Ancak güneşin gücünü doğru değerlendirmezsek, o gülümsemenin yerini cilt lekeleri, erken yaşlanma ve daha kötüsü ciddi sağlık sorunları alabilir. Ne yazık ki hâlâ birçok kişi güneş kremini sadece plaj çantasında bulunması gereken bir ürün sanıyor. Oysa güneş koruyucu, her gün dışarı çıkmadan önce diş fırçalamak kadar rutin bir alışkanlık olmalı. Güneşin zararlı UV ışınları, sadece güneşli günlerde ya da sahil kenarında değil, bulutlu havalarda, şehir içinde, hatta araba camının ardından bile cildimize zarar verebilir. Cilt, vücudumuzun en büyük organı ve ona iyi bakmak sadece estetik değil, sağlık açısından da büyük önem taşıyor. UV ışınları ciltte DNA hasarına yol açarak uzun vadede cilt kanserine neden olabiliyor. Halbuki günde birkaç dakikanızı ayırarak güneş kremi sürmek, bu büyük riskleri azaltmak için atılacak en basit ama en etkili adım. Artık bahaneler de pek geçerli değil; çünkü piyasada her cilt tipine, her bütçeye ve her ihtiyaca uygun, hafif, yağsız, makyaj altına kullanılabilecek kadar konforlu koruyucular var. Çocuklar içinse durum daha da hassas. Minik bedenleriyle dünyayı keşfetmeye çalışan çocuklar, oyun oynarken zamanın nasıl geçtiğini anlamazlar. Ama güneş onların narin cildini affetmez. Bu nedenle sabah evden çıkmadan önce çocuklarımıza da mutlaka koruyucu sürmeli, onlara bu alışkanlığı küçük yaşta kazandırmalıyız. Böylece ileride bu bilinçle hareket eden, sağlığına değer veren bireyler yetiştirmiş oluruz. Unutmayalım, bronzluk gelip geçici bir görüntü olabilir ama sağlıklı bir cilt uzun vadeli bir yatırımdır. Cildimize gösterdiğimiz özen, yıllar sonra aynaya baktığımızda kendimize teşekkür etmemizi sağlar. Güneşi sevelim, evet. Onun enerjisini, mutluluğunu içimize çekelim. Ama bunu bilinçli, koruyarak, kendimizi ve sevdiklerimizi düşünerek yapalım. Bu yaz, tenimizin rengiyle değil, sağlığımızla ışıldayalım. Şapkamız, gözlüğümüz ve en önemlisi güneş kremimizle yaza hazır olalım. Unutmayın, güneş varsa krem de olmalı!