A
Admin
Yönetici
Yönetici
Yaz aylarında sık görülen halsizlik, baş ağrısı, yorgunluk ve konsantrasyon kaybı gibi şikâyetlerin ardında çoğu zaman basit ama kritik bir neden yatıyor: Yetersiz su tüketimi. Özellikle sıcak havalarda terleme yoluyla artan sıvı kaybı, vücutta ciddi dengesizliklere yol açabiliyor. Bu durum, çocuklar ve yaşlılar gibi risk grubundaki bireylerde daha hızlı etkisini gösteriyor. Dehidrasyon, yani su kaybı; sadece susuzluk hissiyle değil, baş ağrısı, koyu renkli idrar ve halsizlik gibi belirtilerle de kendini belli ediyor. SU TÜKETİMİNDE DENGE VE ZAMANLAMA KRİTİK Her bireyin su ihtiyacı; yaşına, kilosuna, cinsiyetine ve günlük aktivite düzeyine göre farklılık gösteriyor. Ancak genel olarak erkeklerin günde yaklaşık 2.5 litre, kadınların ise 2 litre su içmesi öneriliyor. Alternatif olarak ise, 35 mL x vücut ağırlığı formülüyle kişiye özel bir miktar hesaplanabiliyor. En doğru yaklaşım ise susamayı beklemeden, gün içine yayarak düzenli şekilde su tüketmek. Yemeklerden önce, egzersizlerden sonra ve özellikle sıcak saatlerde su içmeyi alışkanlık haline getirmek gerekiyor. İleri yaştaki bireylerde azalan susama hissi nedeniyle bu alışkanlık daha da önem kazanıyor. SUYUN VÜCUDA FAYDALARI SAYMAKLA BİTMİYOR Su içmek yalnızca bir alışkanlık değil; sindirimden cilt sağlığına, beyin fonksiyonlarından toksin atımına kadar birçok temel vücut işlevinin sağlıklı şekilde sürdürülebilmesi için hayati bir gereklilik. Su, hücrelere besin ve oksijen taşır, metabolik atıkları uzaklaştırır, vücut sıcaklığını dengeler ve enerji seviyelerini korur. Özellikle yaz aylarında artan fiziksel aktivite ve sıcaklıkla birlikte su ihtiyacı daha da artar. Bu nedenle sade su içmekte zorlananlar, suyu limon, nane ya da meyve dilimleriyle aromalandırarak içimi daha keyifli hâle getirebilir. KAYNAK: HABERTÜRK