Gulê Hanım

  • Konbuyu başlatan Admin
  • Başlangıç tarihi
A

Admin

Yönetici
Yönetici
Gulê Hanımefendi güngörmüş muhterem bir kadın. Herkes ile hoş geçinen, incinse de incitmeyen, herkes ile anlaşan, kimseye darılmayan küsmeyen kibar ve zarif. Gulê gül gibi narin çocuk gibi şen neşeli.Gulê hem hekim, hem sultan. Tilki gibi zor, kurnaz ve şeytan. Arı sütü kadar saf ve temiz. Bir zaman sonra Gulê hasta, Gulê güçsüz takatsız. Henüz 51 yaşında ince bir hastalık sonucu hayatını kaybeder. Tam da 51’imde mezarını ziyaret ettik vakti zamanı gelince. Taşları kara, bahtı açık olan kültürleri birbirine bağlayan sırlarını surlarına fısıldayan, anıların tazelendiği ve türkü kokan, kalpleri büyük insanların küçük şehrinden, cazibeli bir kadın gibi zor ve meşakkatli beni benden alan Diyarbakır sevdamız var ki Kader ağlarını anlatamam farklı duygular uyandıran, güpürlü perdelerin açılması için beyaz güvercinler uçurdum, tüm kentlerin sevdalı olduğu Diyarbakır Dağkapıdan yeşerttim Bingöl’ün Sultanına dar sokaklarda Dengbejlerden Kürtçe, Kurmanca, Zazaca Türkçe kasideler biriktirdim “dilimin altında bir toprak parçası, yarım kalmış bir taş hikayesi” ile utancından başını yere eğen göğ Boynumda asılı kaldı beşi bir yerde Gulê’nin kokusu tüm evreni sardı. Gönül köprüsü kurdum Diyarbakır’dan ilim yuvası Dört dağ içindeki krater gölleri ile bilinen Bingöl’e ilmin ışığında bir çok âlimlerin yetiştiği Bingöl'ün saklı hazinesi huzur dolu atmosferiyle topraklarındaki medrese kültürünün oturduğu Diyarbakır Dağkapı’dan başım gözüm üstüne aldım getirdim selâmını. Bingöl'ün yollarına çıktı kervanlarım Dağlarına kar olurum Buz gibi sularından içip Çayın hakkını verenlerle Sohbet ettikçe Bulutlarına özlem duyarım Hasret kokar çiçekleri ters lalelerin Elma kokulum Gözbebeğim Ayçiçeğim Karlıova’dan yeniden doğarız. Üç dilde aşk ve sevgi ile Yiğitler diyarı Bingöl'ün Kartallarına Kayalardaki geyiklere, ceylanlara Çayırlarda, ovalarda yayılan kuzulara Kaval çalan çobanlara Buğday başağındaki kelebeğe Tırpan savuran ellere Kanyonlarda yüzen çocuklara Bal arılarından,gelincik tarlalarına Papatyalara Selâm getirdim adına kardeşlik türküleri yakılan Bingöl'e Bingöllülere.. Ne bir ip ne de urgan Ne kalleş dünya ne de kardeş Ne de ejderha dövmeli Hakk yolda olan Koçyiğitleri öldü mü sandın Gulê’nin kokusu tüm evreni sardı. Nehir değil şelale Heybetli dağların eteğinde Öğle ikindi vakti Güneş göğden baktıkça Sararmış kurumuş otlar Toz toprak olsak da Gulê’nin kokusu tüm evreni sardı. Savaş savaş Eğil Barış Barış hükmet Adaletin tecellisi olarak dünyaya Gulê’nin kokusu tüm evreni sardı. Mezarım uzaklarda Issız yalnız kaldım mı sandın Kürtçe sesim yankılanır Hak yolda yürüyenler işitirler Gelirler bulurlar kendilerini Gulê’nin kokusu tüm evreni sardı Gulê gözümün nuru tüm evreni sardı Gulê’nin kokusu tüm evreni sardı. Şeyh Said Efendi'nin annesi Melekan Sultanı Gulê Hanım'ın kabrini ziyaret ettik vakti zamanı gelince. Görmeden bilmeden sevdik, halka mal olmuş âlimlerin yetiştiği Bingöl saklı hazinedir. Allah rahmet eylesin mekânın cennet olsun İnşallah Bingöl'e ulaştığımda taziye evinde kaldım, acılarını paylaştım. Allah’ın rahmetiyle merhamet gösterenlere selâm olsun İnşallah. Misafirperverliklerinden, cana yakın ve samimiyetlerinden dolayı teşekkür ederim. Sizlerle birlikte olmaktan mutluluk duyduğumu belirtmek isterim. “Geçmişini bilmeyen geleceğini bilemez” öyle değil mi? Bir sevdadır Bingöl sevdası gün geçtikçe artıyor. Bingöl saklıdır izinsiz olarak kullanılamaz iktisap edilemez değiştirilemez.
 
Geri
Üst