Gözlük takmak hiç bu kadar gelecek hissi uyandırmamıştı

  • Konbuyu başlatan Admin
  • Başlangıç tarihi
A

Admin

Yönetici
Yönetici
Yapay Zekalı Akıllı Gözlükler Geçtiğimiz günlerde Shahram Izadi, TED sahnesinde yapay zeka destekli android akıllı gözlükleri tanıttı. Bir nesneye bakıp “Bu nedir?” diye sorduğunuzda, gözlüğünüz cevaplıyor. Google Gemini yapay zekasıyla gerçek zamanlı olarak etkileşime girip çevrenizdeki dünyayı anlıyor, anlamlandırıyor ve size anında bilgi sunuyor. Düşünsenize, sıradan bir gözlük takıyorsunuz ama birkaç saniye içinde dünya bambaşka bir yer haline geliyor. Önünüzden bir kedi geçiyor ve gözlüğünüz usulca kulağınıza fısıldıyor: "Kedi, 3 metre ileride." Merakla kafanızı çeviriyorsunuz, gözlüğünüz anında karşıdaki binanın geçmişini anlatmaya başlıyor. Bu, yakında hayatımıza girecek olan yeni nesil yapay zekâ destekli akıllı gözlüklerin ta kendisi. Teknolojiyle arası iyi olanlar bilir; bazen bir videoya denk gelirsiniz ve izlediğiniz şey size “geleceğe hoş geldin” der. İşte o videolardan birini izledim geçenlerde. Ve açık söyleyeyim, içimde bir kıpırtı oldu. Hadi gelin, birlikte o gözlüklerin neler yapabildiğine bakalım, sonra da “acaba gerçekten buna hazır mıyız?” sorusuna birlikte kafa yoralım. Neler Gördük Bu Gözlüklerde? 1. Nesneleri Tanıyor, Size Sesli Söylüyor Sokakta yürüyorsunuz, gözlüğünüz çevrenizdeki nesneleri bir bir tanıyor, navigasyon görevi yapıyor. "Durağa 20 metre kaldı", "Bu çanta kırmızı, indirimli reyonunda." Artık markette ürün aramak ya da sokakta yön kaybetmek diye bir şey kalmıyor. Gözlük size hem rehber hem de bir tür görünmez asistan. 2. Yapay Zekâyla Konuşuyorsunuz “Haberlerdeki önemli gelişmeler neler?” ya da “Bu yemek kaç kalori?” diye sorduğunuzda, saniyeler içinde cevap geliyor. Düğmelere basmaya, telefon karıştırmaya gerek yok. Sesinizle yönetiyorsunuz her şeyi. Ve evet, sesiniz tanınıyor, kişisel bir etkileşime geçiyorsunuz. Teknoloji, sizinle sohbet etmeye başlıyor adeta. 3. Bilgiler Gözünüzün Önünde Akıyor Gözlük camı, telefon ekranına dönüşüyor. Bildirimler, adım sayar, e-postalar, hepsi zarifçe gözünüzün önünden geçiyor. Toplantıda not almak, yürüyüşte kaç adım attığınızı görmek ya da sporda performans verilerine bakmak… Tüm bunları başınızı bile çevirmeden yapıyorsunuz. 4. Şık ve Kullanışlı Bu gözlükler, sade bir çerçevenin içine yerleştirilmiş. Ne ağırlık yapıyor ne de dikkat çekiyor. Göz hareketleriyle kontrol ediliyor, böylece elleriniz hep serbest kalıyor. Teknolojiye şıklık da eklenmiş yani. Ama Tabii Bazı Sorular da Kafamızı Kurcalıyor Gizlilik Ne Olacak? Gözlüğünüzde sürekli açık kamera ve mikrofonlar varsa, sizi izleyen sadece siz mi olacaksınız? Yoksa birileri daha mı var? Mahremiyetimizi bu kadar yakından izleyen bir cihaz, hayatımıza ne gibi sorumluluklar getirecek? İnsanlar Buna Alışabilecek mi? Sürekli göz önünde beliren bilgiler, uzun vadede göz yorgunluğuna mı neden olur, yoksa sosyal iletişimi mi zorlaştırır? Özellikle yüz yüze sohbetlerde, bu yeni görünmeyen ekran araya girerse, ilişkiler nasıl etkilenir? Aylar önce bunun başka bir örneğini yine sosyal medyada ve televizyon haberlerinde izlemiştik. Bir adam bu tür bir gözlük takıyor. Ve karşılaştığı hiç tanımadığı insanlara kendileri hakkında çeşitli bilgiler veriyor. Bunu nasıl yapıyordu? Hatırlayalım. Gözlük, karşısındaki kişinin yüzünün fotoğrafını çekerek sosyal medya hesabını buluyor. O kişinin herkese açık bilgi ve fotoğraflarına erişerek gözlük kullanıcısına bu bilgileri aktarıyor. Peki bu durum hukuka uygun mu? Kişisel mahremiyeti ihlal eder mi? Ona da hukukçular karar versin. Ama kesin bir şey var ki o da bu durumun pazarlamacıların çok işine yarayacağı. Düşünsenize bu gözlüğü satan üretici firma, kullanıcılarının örneğin bir markette hangi saatlerde hangi ürünlere baktığını bilecek. Gün içinde nerelere seyahat ettiği gibi bilgilere sahip olacak. Bu bilgiler Google ile paylaşıldığında pazarlamacılar açısından daha doğru bir kitle hedeflenebilecek. Madalyonun başka bir yüzü de; görülen kişilerin sosyal medyalarına erişmek. Eğer mahremiyeti ihlal etmezse, etik, yasal ve kullanıcı onayı çerçevesinde mümkün olursa o zaman da başka bir pazarlama senaryosu meydana çıkar. Şöyle ki; bir mağazanın önünden geçen müşterilere kişiselleştirilmiş reklamlar arz edilebilir. Yani cep telefonuna mesaj ile ya da sosyal medyasına sponsorlu reklam çıkılabilir. Hadi biraz daha hayal kuralım. Diyelim ki bu gözlüklerin kamera versiyonu bir alışveriş merkezinin girişine kuruldu ve AVM’ye giren kişileri tespit etmeye çalışıyor. İçerideki mağazalar da bu kişilere, sattığı ürünler ile ilgilenmiş olanlara dijital reklam gösterebilir. İş buralara gelirse artık dijital pazarlama dünyası sadece masa başından değil, sokaktan da yönetilebilir olacaktır. Farkındayım biraz bilim kurgu oldu. Ama her kurgu bir gün mutlaka hayata geçiyor. Hazır gözlükleri takmışken, biraz da kendimize bakalım: Biz teknolojiyi yönetiyor muyuz, yoksa sessizce onun rehinesi mi oluyoruz? Biraz İnsan, Biraz Teknoloji Tüm bu teknik detayların ötesinde, beni en çok etkileyen şey bu gözlüğün sunduğu küçük ama etkili kolaylıklar oldu. Kafede oturup kitap okurken, aynı anda gelen bildirime göz ucuyla bakmak…Trafikte beklerken yol durumunu gözlükten öğrenmek... Sonuç: Gelecek Gözlüğünüzde Gizli Olabilir Henüz bu teknoloji hayatımıza yerleşmiş değil, evet. Ama bir prototip olmaktan çıkıp sıradan bir aksesuar haline gelmesine çok da uzun bir zaman kalmamış gibi. Belki birkaç yıl sonra, sokakta gördüğünüz her ikinci kişi bu gözlüklerden takıyor olacak. Ama o gün geldiğinde bile, bu teknolojinin hayatımıza neler kattığını ve neleri değiştirdiğini sorgulamaya devam etmeliyiz. Çünkü teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin, onun değeri bizim hayatımıza kattığı anlamla ölçülür. [email protected]
 
Geri
Üst