A
Admin
Yönetici
Yönetici
Kimliği belirsiz kişiler ya da “haber sayfası” görünümündeki bazı hesaplar, yalnızca birkaç fotoğraf karesiyle, herhangi bir araştırma yapmadan kamuoyunu yanıltmakta, kişileri hedef göstermekte ve itibar zedelenmesine yol açmaktadır. Bu tür paylaşımlar yalnızca kamu görevlilerini değil, bölgede geçimini sağlamaya çalışan esnafları da olumsuz etkilemektedir. Belge ve bilgiye dayanmayan iddialar, yalnızca hukuki olarak suç oluşturmakla kalmaz; aynı zamanda toplumsal barışı tehdit eder. İDDİA SINIRSIZLIK DEĞİLDİR Gazetecilikte elbette iddia yer alabilir; ancak bunun da etik, hukuki ve mesleki sınırları vardır. Basın Kanunu bu konuda açık ve nettir: Belgesiz, bilgisiz, isimsiz içerikler haber değil; kamu düzenini bozan dezenformasyon niteliği taşır. Eğer bir içerik yalnızca kişisel yorumlara ya da tek bir görsele dayanıyor ve somut veri içermiyorsa, bu durum hem Basın Kanunu’na hem de dezenformasyonla mücadele yasasına aykırıdır. Bu noktada, hem Basın Savcılıkları’nın hem de Basın İlan Kurumu’nun sürece dahil olması gereklidir. Her iddia karşısında şu temel sorular yöneltilmelidir: * Ortada hangi belge veya delil var? * Bu belge kamuoyuna açık ve doğrulanabilir mi? * İlgili taraflara cevap hakkı tanındı mı? Bu sorulara net yanıt verilemiyorsa, yapılan paylaşımın amacı bilgilendirmek değil, yönlendirmektir. HABERCİLİKTE ÖLÇÜ BELLİDİR Basın Kanunu’nun hükümleri; yazılı, görsel ve dijital tüm yayınları kapsar. Özellikle dezenformasyon yasasıyla birlikte artık hiçbir içerik, “iddia” bahanesiyle belgesiz ve keyfi şekilde yayımlanamaz. * İddia varsa delil olmalı. * Delil varsa muhataba savunma hakkı tanınmalı. * Kamuoyuna yalnızca doğrulanmış bilgiler sunulmalıdır. Yargıya taşınmış konular, sadece bilgilendirme sınırları içinde kalmak şartıyla haberleştirilebilir. Aksi takdirde kişi hakları, masumiyet ilkesi ve toplumsal düzen zarar görür. SORUMLULUK KİMLERDE? Basın Savcılıkları’nın sorumluluğu yalnızca şikâyet üzerine işlem yapmakla sınırlı değildir. Toplum yararına aykırı içerikler resen incelenmeli ve gerektiğinde kamu davası açılmalıdır. Aynı şekilde Basın İlan Kurumu da yalnızca ilan dağıtan bir yapı değil, etik haberciliği koruyan, doğru bilgiyi teşvik eden bir mekanizma olarak aktif rol üstlenmelidir. Bu kapsamda çağrımız açıktır: * Basın savcılıkları daha etkin denetim yapmalı. * Basın İlan Kurumu, dezenformasyona karşı duyarlı olmalı. * Sosyal medya yayıncılığı için yasal çerçeve yeniden düzenlenmelidir. GÜVEN, SORUMLULUKLA GELİR Habercilik yalnızca içerik üretmek değil; araştırmak, belgelemek ve sorumlulukla hareket etmektir. Bu çağrı, bir eleştiriden öte, toplumsal düzen ve etik habercilik adına yapılan bir davettir. * Kimliği belirsiz, iletişim bilgisi olmayan ve yasal zemini bulunmayan sosyal medya hesaplarının faaliyetleri denetim altına alınmalıdır. * İlgili kurumlar, bu süreçte daha etkin görev üstlenmelidir. Bugün toplumun huzuru ve güveni için herkesin üzerine düşeni yapması gereken bir dönemdeyiz. Çünkü: Gerçek gazetecilik karalama değil, aydınlatmadır. Gerçek basın yıkmak değil, onarmaktır. Gerçek paylaşım ise halkı kandırmak değil, doğruyu anlatmaktır.