A
Admin
Yönetici
Yönetici
Aldığımız bazı kararlar isabetli, her şey yolunda gibi gidiyor ise hayatımız güzelliklerle dolu olur ama tam tersi olur da isabetli olmaz, işler istediğimiz gibi yürümez ise o vakit sıkıntılarla, zorluklarla cebelleşir, hayatımızı mahvetmiş oluruz. Bazen içinde bulunduğumuz sosyolojik çevre, bazen geçmişte yaşadığımız üzücü olaylar, bulunduğumuz ortamdan uzaklaşmak isteği, ekonomik zorluklar, özentiler, ihmaller, teknolojik bağımlılıklar, hayata dair yanlış okumalar ne yazık ki yanlış kararlar almamızı etkiliyor ya da alacağımız kararların isabetsiz olma ihtimalini güçlendiriyor. Peki, doğru ve isabetli karar alabilmek, hayatımızın kalan döneminde sıkıntılar yaşamamak için ne yapmamız gerekiyor? Gurur yapmadan, eziklik psikolojisine girmeden, tevazulu bir şekilde; tecrübeli, deneyimli, yaşanmışlıkları bizimkinden çok daha fazla, ön görüsü çok daha güçlü, entelektüel deneyimlere sahip, olaylar örgüsüne farklı perspektiflerden bakabilen, bizim göremediğimizi gören, düşünemediğimizi düşünen, dile getirip söyleyemediğimizi dile getirip söyleyen arkadaş, eş, dost ya da büyüklerimizden karar alma sürecinde teknik destek almak sanırım en doğru olanı olur. Son dönemlerde görebildiğim kadarıyla çocuklarımız, gençlerimiz yanlış kararlar alarak kariyer planlaması yaptığını zannederek hayatlarının kalan dönemini ne yazık ki heba ediyorlar. Üstelik bu gençlerin aldıkları yanlış kararlar ile yaptıkları isabetsiz kariyer planlaması sadece kendi hayatlarını etkilemiyor; istismar, hırsızlık, pedofili, boşanma, cinayetler, suç oranlarının artması gibi sonuçlar ile toplumu da etkilemektedir. Gençlerin durdukları noktayı görmemeleri, yaptıkları yanlışların farkında olamamalı, gittikleri ve yürüdükleri yolda ki engelleri ön görememeli, yanlış yolda yürümeleri, hayata farklı noktadan baktıkları nedeni ile geleceği okuyamamalı, en önemlisi ise yaptıklarıyla ve eylemleri ile arkan olarak birbirlerini yanlış yönlendirmeleri ülkemizi ve yarınlarımızı emanet edeceğimiz gençler adına kaygılanmakta haklıyız. Daha önce de defalarca köşemde yazdım; anne babalar ne yazık ki sadece doğurmak, büyütmekle olunmuyor. Anne babalarda da büyük eksiklikler söz konusu. Yeterli ölçüde çocuklarıyla ilgilenmiyorlar. Çocuklarını ihmal eden o kadar çok veli var ki… Hatta bazen kim çocuk kim veli kim kime babalık yapıyor görünce nutkunuz tutulacak türden evlat-baba ilişkilerinin olduğu durumlar söz konusu. Eğer gençlerimizin hayatları heba olmasın, ileriki yaşlarında güzel konumlara gelsinler, sosyal çevrelerindeki akranlarına güzel örnek olsun, parmakla gösterilen kişiler onlar olsun, takdir edilsinler, insanlara rol model olup toplumun geleceği için çalışsınlar diyorsak bu gençlere iyi bir kariyer planlaması eğitimi vermemiz lazım. Yok eğer “su akar yolu bulur” düşüncesinde isek, o suyun akıp yanlış yollara gittiğini gün gelir susuz kaldığımız gün daha iyi anlarız ki artık iş işten geçmiş olur. Şu an gençleri dinlediğinizde pek çoğunun ütopik, gerçekleşmesi imkansız kariyer beklentileri olduğunu görürsünüz. Okul bittiğinde, sosyal hayata atıldıklarında işin gerçek yüzünün beklenti içinde oldukları gibi olmadığını anladıklarında artık ne yazık ki geçmişe gidemeyecek, öğrencilik yıllarına geri dönemeyecekler. Her ne kadar pişmanlığını hissetseler de artık ipin ucu kaçmış olacak. Bazı veliler çocuklarının yanlış kariyer peşinde olduklarını görüyor, biliyor ama bir musibet bin nasihatten daha iyidir diyerek çocukların “yaşayarak, deneyimleyerek” yanlış yolda olduklarını görmelerini bekliyorlar. En tehlikelisi de budur; bilerek, görerek çocuklarının hayatlarına müdahale etmeyerek onların gelecek hayatlarının şekillenmesinde çaba sarf etmemeleri, çocuklarını bile bile ateşe atmaları anlamına gelir ki gerçekten üzücü ve tehlikeli. Çözüm nedir peki? Çocuklara neler yapmalı nasıl iyi bir kariyer planlaması imkanı sunmalıyız? Öncelikle okullardaki rehberlik servislerini daha işlevsel hale getirmeliyiz. Rehber öğretmenlerin odalarında öğrenci/veli görüşmelerinin ötesinde sınıflarda, bahçede, evlerde, sahada her yerde işin içinde görmemiz bu süreci daha kolay kılacaktır. Kariyer sahibi olmuş insanları gençlerle buluşturup deneyim ve tecrübelerini aktarmalarını sağlamalıyız. Kariyer söyleşileri, kariyer buluşmaları, kariyere dair kitap okumaları, kariyer günlükleri gibi pek çok çalışma yürütülebilir. Çocukların öz disiplin süreçlerine, risk alma eğilimlerine, hataların üstesinden gelme yöntemlerine, olaylara yaklaşımlarına ve gelişen olayların seyrini nasıl etkilemek istediklerine yani takınacakları tutumlara bakmak gerekiyor. Yanlış kariyer planlaması yapan gençler toplumun dejenere olmasına, yozlaşmasına, suç oranlarının artmasına, boşanmalara, cinayetlere, hırsızlık ve istismar vakalarının artmasına, pedofiliye, ahlakî tutumun azalmasına, saygı ve sevginin yok olmasına, tahammül, hoşgörü ve nezaket kurallarının anlamsızlaşmasına kadar pek çok olayın yaşanmasına ne yazık ki sebep olabiliyor. Hepimiz topyekûn bir farkındalık oluşturmamız gerekiyor!