Geçmeyen bel ve bacak ağrılarınızın arkasında bu hastalık olabilir!

  • Konbuyu başlatan Admin
  • Başlangıç tarihi
A

Admin

Yönetici
Yönetici
Omurga kanalı darlığı, genellikle 50 yaş üzerinde ortaya çıkan ve son yıllarda yanlış yaşam alışkanlıkları nedeniyle daha sık görülmeye başlayan bir hastalıktır. Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Halit Çavuşoğlu, bu hastalığın 60-70 yaşları arasında daha yaygın olduğunu belirtiyor. Lomber dar kanal olarak bilinen bu hastalık, omurgadaki kemik veya bağ dokularının kireçlenmesi sonucu sinirlerin sıkışmasına neden olur. Prof. Dr. Çavuşoğlu, bu hastalığın özellikle bel ve bacaklarda ağrılarla başladığını, zamanla daha genç yaşlardaki bireylerde de görülebileceğini ifade ediyor. YANLIŞ YAŞAM ALIŞKANLIKLARI ÖNEMLİ BİR ETKEN Omurga kanalı darlığının, yaşlanma nedeniyle omurgada meydana gelen dejenerasyonun yanı sıra yanlış yaşam alışkanlıklarıyla da ilişkilendirildiğini vurgulayan Prof. Dr. Çavuşoğlu, pandemi sonrası artan hareketsiz yaşamın bu durumu daha da kötüleştirdiğini belirtiyor. Bel ve karın kaslarının zayıflaması ve vücut ağırlığının artması gibi etkenler, omurgadaki yükü artırarak kanal daralmasına yol açabiliyor. Bu durumun, omurga üzerindeki baskıyı arttırarak bel eklemlerinde ve bağ dokularında kireçlenmeye ve kanal içindeki sinirlerin sıkışmasına neden olduğu ifade ediliyor. OMURGA KANALI DARLIĞININ BELİRTİLERİ Omurga kanalı darlığı, genellikle uzun mesafelerde yürüdükten sonra bacaklarda karıncalanma ve ağrı gibi belirtilerle kendini gösteriyor. Bu durumda, hastaların ağrısız yürüyebildikleri süre giderek kısalıyor. Prof. Dr. Çavuşoğlu, ağrıların geçmemesi ve sıklığının artması durumunda bir beyin ve sinir cerrahına başvurulması gerektiğine dikkat çekiyor. Erken teşhis ve tedavi, hastaların daha sağlıklı bir şekilde yaşamlarına devam etmelerini sağlayabiliyor. CİDDİ SORUNLARA YOL AÇABİLİR Omurga kanalı darlığının tanı ve tedavisinin gecikmesi, daha ciddi sorunlara yol açabilir. Prof. Dr. Çavuşoğlu, hastalığın ilerlemesiyle birlikte bacaklarda kuvvet kaybı, uyuşma ve felç gibi ciddi durumların ortaya çıkabileceğini belirtiyor. Ayrıca, sinir kaybı yaşanmadan tedavi alınmasının önemini vurgulayan Çavuşoğlu, MR gibi tetkiklerle hastalığın doğru şekilde teşhis edilmesi gerektiğini belirtiyor. MİKROCERRAHİ İLE DAHA ETKİLİ VE KONFORLU TEDAVİ Mikrocerrahi yöntemlerin geliştirilmesiyle, omurga kanalı darlığı tedavisinde cerrahi müdahale daha az invaziv hale gelmiş durumda. Bu yöntem, hastanın daha kısa sürede iyileşmesine ve günlük yaşantısına geri dönmesine olanak tanıyor. Prof. Dr. Çavuşoğlu, mikrocerrahinin kanama riskini azalttığını, hastaların ameliyat sonrası daha hızlı bir şekilde sosyal yaşantılarına dönebileceğini ifade ediyor. Ameliyat sonrası hastaların kısa sürede yürümeye başlaması, normal yaşantılarına hızla dönmelerini sağlıyor. Kaynak: Milliyet
 
Geri
Üst