Gazeteciliğin Onurlu İsmi Erman Çetin'e Veda

  • Konbuyu başlatan Admin
  • Başlangıç tarihi
A

Admin

Yönetici
Yönetici
Arsızların güç sahibi, haklıların suç sahibi olduğu dönemlerde gazetecilik cesaret ister. Eğer çaldığını, çırptığını bildiklerinize dokunmaz, idare ederseniz hırsızın,uğursuzun yanında sizden iyisi yoktur. Bu tür ahlak yoksunlarına kaşınızın üstünde gözünüz var, dediyseniz yandınız. Onlar bütün güçleriyle üstünüze çullanırlar. Günleriniz adliye koridorlarında geçebilir, yolunuz cezaevine düşebilir, size ve ailenize kıt kanaat yeten aylığınız tazminata gidebilir. O nedenle gazetecilikte günümüz geçer akçesi herkesin suyuna gitmektir. O da gazeteciliği itibarsızlaştırmak, ayağa düşürmektir. Oysa gerçek gazetecilik: Çaldığı, çırptığı yetmiyormuş gibi deveyi havuduyla yutmak için pusuya yatan para ve makam düşkünü, vicdan yoksunu arsızların gücüne karşı haklı olanın yanında yer almaktır.. Ülke insanına hizmet adına milletten yalvar yakar oylarla seçildiği milletvekilliğini, belediye başkanlığı koltuğunu suistimal ederek seçim biter,bitmez kendi rantının peşine düşenlerin yetim hakkı, kul hakkı demeden küfesini dolduranların ipliğini pazara çıkarmaktır. Gerçek gazetecilik: Emeği sömüren, kabahatini meşrulaştırmak için parti yönetim kurulu üyesi, belediye meclis üyesi olma hevesine kapılan şark kurnazlarının tekerlerine taş koymaktır.. Velhasıl gazetecilik:. Yeri geldiğinde arsızların, hırsızların, düzenbazların istediği bir olayı haberleştirmek yerine kuru ekmek yiyerek aç kalmayı, hasır üzerinde yatmayı, parasızlık çekmeyi göze alabilmektir. Bu anlamda Erman Çetin’in de yaptığı işte bu gerçek gazetecilikti. Bizde maalesef bu tür insanların değeri musalla taşına konunca anlaşılır. Aslında o veda töreni -anlayana- Erman Çetin ve benzerlerine şaşı bakan düzenbazlara milletin bir şamarıdır. O yetim hakkı yiyenler Erman Çetin’in ardından şükür namazı da kılmış olabilirler ancak onların namaz olarak kıldığı beddua geri döner, kendilerini vurur. Erman Çetin’i çocukluğundan tanırım ama gazetesi Aydınpost’taki yazı hayatım on yılı geçmiştir. O nedenle o benim için yalnız bir gazete sahibi ya da bir editör değil bir oğul, bir kardeşti. Erman Çetin’i meslektaşlarından ayıran ve ona üstünlük kazandıran özelliği gazete haberciliğinin kaynağı olan sosyolojik yapıyı çok iyi bilmesi ve ona paralel olarak dijital alandaki yenilik ve gelişmeleri gazetecilik alanına aktarmasıdır. Aydınpost’u dijital alanda Aydın’da bir numara yapan birinci faktör budur. O başarı Erman Çetin’i Aydın Gazeteciler Cemiyeti Başkanlığı’na taşımıştır.Böylece onun gazetecilik başarısı tescillenmiştir. Aydınpost’u yerelde ‘amiral gemisi’ yapan ikinci neden Erman Çetin’in milletle olan mükemmel iletişimidir. Onun nefret ettiği küfür ve hakareti meslek edinenleredir. Onlar dışında kalanlarla diyalog kanalları açıktı. Hatta olumsuz haberlerini yapsa bile o kimseyle dost kalmayı isterdi. Bu özelliğinden dolayı Erman Çetin her kesimden insana bir şekilde dokunmakla onları Aydınpost okuru yapmanın da ötesinde onları gazetesine gönüllü muhabir yapardı.. Aydınpost’u yerel dijitalde bir numara yapmada önemli bir faktör olan insanların bir haberi ilk Aydınpost’tan okumalarıysa ikinci nedeni de iletişim kanallarının sürekli açık olmasıdır. Bu yolla, Erman Çetin kimin, ne zaman, hangi çeşmeden su içtiğini bilir bu bilgiyi hafızasında arşivlerdi. Kurumunda olan bitenleri bile çoğu kurum amiri Aydınpost’un haberiyle öğrendiği olurdu.. Erman Çetin’e bu anlamda “haber dedektifi” demek daha doğru bir tanımlama olur.. Bu iletişim becerisi onu Aydın’da kurnaz tilkiliğe soyunan bir azınlığın korktuğu gazeteci yapmıştır. Ayrıca onun yazılarda aradığı tek şart küfür ve hakaret içermemesiydi. Onun dışında yazarlar özgürdü. Bu özgürlüğün sonu bazen adliye ile bitse de, ona da katlanırdı. Mesela yazarlardan şikayet edenler ve verdiği reklama karşılık kelle isteyen kibir abideleri de olmadı değil. Ancak Erman Çetin o konuda reklam parasını elinin tersiyle itebilmiştir. Erman Çetin’in sergilediği bu demokratik davranışla okurun gözünde Aydınpost bir gazete olması yanında her düşüncenin özgürce yazıldığı ve konuşulduğu bir “düşünce platformu” olmuştur. Velhasıl hayat ardımızda bıraktığımız izlerle anlam kazanır. Erman Çetin sadece bir gazeteci değil doğruların, ilkelerin ve halkın sesi olmayı kendine görev edinen bir insandı. Onun dünyaya zamansız vedası gerçek gazetecilik ve doğru habercilik adına bir kayıptır. Geride bıraktığı, çocuğum dediği Aydınpost yaşayacak, dokunduğu insanlar da onu unutmayacaklardır.. Allah rahmet eylesin, mekânı cennet olsun. [article id="5491" color="bg-primary"][/article]
 
Geri
Üst