Futbolda eşitsizliğin bedeli

  • Konbuyu başlatan Admin
  • Başlangıç tarihi
A

Admin

Yönetici
Yönetici
Milyarlarca dolarlık kulüp bütçeleri, yayın hakları, sponsorluklar, bilet ve forma satış gelirleri ve yarattığı istihdam ile futbol, artık yalnızca bir spor dalı değil; aynı zamanda dev bir endüstridir. Ancak bu büyük endüstri, aynı zamanda oldukça sorunlu bir yapıya sahiptir.

Tuğrul Akşar yıllardır bu endüstrinin ekonomisi, finansmanı ve yönetsel sorunları üzerine araştırmalar yapıyor, yazılar kaleme alıyor. Akşar, yeni çıkan “Futbolda Eşitsizliğin Bedeli” adlı kitabında “Son tahlilde futboldaki tüm sorunların temelinde gelir dağılımı eşitsizliği yatar...” diyerek temel meseleyi net bir şekilde ortaya koyuyor. Devamında ise şu çarpıcı tespiti yapıyor:

“Bugünkü futbolda tüm ekonomik ve finansal sorunların kaynağı, UEFA ve FIFA’nın optimizasyon yerine, maksimizasyon peşinde koşmasıdır. Kar maksimizasyonunun yerini kaynak optimizasyonu almadığı sürece zengin daha da zenginleşecek, yoksul daha da yoksullaşacaktır. Merkez liglerin refahı azalırken, çevre liglerin ekonomik ve finansal krizleri daha da derinleşecektir.”

Akşar’ın ifadesiyle “Bu da futbolun ölümü anlamına geliyor.”

Avrupa futbolunda dönüşüm

Avrupa’da futbol son 25 yılda önemli bir değişim ve dönüşüm geçirdi. Bunlardan ilki, parasallaşıp ticarileşen futbol, finansal bir karaktere büründü. İkinci olarak, Avrupa futbolunda bir “merkez-çevre lig” yapılanması oluştu. Pastadan en büyük payı alan “kartelci” beş büyük lig “Premier Leauge, Bundesliga, La Liga, Serie A ve Ligue1” merkez lig olarak konumlanırken, diğer tarafta bizim de aralarında olduğumuz 50 ülkenin ligleri yarı çevre ve çevre olarak konumlandı.

Akşar’a göre merkez liglerin hegemonyaları daha da pekiştirilip refah seviyeleri daha da arttırılırken, diğer grup “sefalete ve finansal krizlere itildi.”

Paran kadar oyna

Özetle, futbol finansallaştı. Mali yapı önemli oldu. Servet ve gelir, merkez liglere akarken; çevre ligler yoksullaştı. Küreselleşme yaşamsal hale geldi. Ücretler bazı liglerde sürdürülemez boyutlara ulaştı. Kulüplerin malı yapıları sürdürülebilir olmaktan uzaklaştı. Finansal futbol yapılanması çevre liglere kriz ve yoksulluk getirdi. Neoliberal politikalar eşitsizliği daha da arttırdı.

Geldiğimiz noktada, Akşar’ın çarpıcı biçimde işaret ettiği gibi, merkez liglerde para konuşurken, çevre liglerde “paran kadar oyna ekonomisi” ortaya çıktı.

Ne yapmalı?

Tuğrul Akşar, Literatür yayınlarından çıkan kitabında, futbolun ekonomik yapısını detaylı verilerle analiz ederek kapsamlı ve çok değerli bir çalışma yaratmış. Mahfi Eğilmez’in deyişiyle “Eleştirmekle kalmıyor, bu eşitsizliğin giderilebilmesi için çok değerli öneriler de getiriyor.”

Akşar’a göre daha adil bir futbol için top UEFA ve FIFA’da. Eşitsizlikleri en aza indirmek ve futbolun sürdürülebilir büyümesini sağlamak ve çevre ligleri rekabetin odağına yerleştirmek sorunların çözümüne katkı sağlayacaktır. Bunun için de UEFA ve FIFA’nın öncelikle eşitsizlikleri eşitliğe doğru çekmek; rekabetçi dengeyi dengede rekabete dönüştürebilmek ve futbolun kaynaklarının sürdürülebilir büyümesini sağlayıp toplam futbol varlıklarının adil ve oyunun yararına olacak şekilde dağıtımını gerçekleştirmek temel stratejisi olmalıdır.

Kısacası; futbolun bu üst kuruluşlarının:

Gelir eşitsizliklerini azaltmaya yönelik politikalar üretmesi, rekabetçi dengeyi güçlendirmesi, kaynakların adil ve oyun yararına olacak şekilde dağıtımını sağlaması gerekiyor.

Akşar, 440 sayfada futbolun sorunlarını ve önerilerini verilerle destekleyerek detaylı bir şekilde ele almış ve akademik derinliği olan çok değerli bir çalışma ortaya çıkarmış.
 
Geri
Üst