A
Admin
Yönetici
Yönetici
İrem KAYA - EGE TELGRAF/ İzmir’in saklı güzelliklerinden Yeni Foça, şimdi de doğa tutkunları ve tarih meraklıları için yepyeni bir yürüyüş rotasıyla gündemde. Bu rota, sadece bir yürüyüş yolu değil; denizin mavisi, ormanın yeşili ve yüzyılların izlerini taşıyan taş evlerle bezeli tarihî atmosferi bir arada yaşatan eşsiz bir deneyim sunuyor. Yeni Foça’dan başlayıp, doğanın kalbinde yükselen Şaphane Yangın Gözetleme Kulesi’ne uzanan, ardından tarih kokan Kozbeyli Köyü’ne varan bu parkur, hem ruhu dinlendiriyor hem de keşif tutkusunu harekete geçiriyor. DENİZİN MAVİSİYLE BAŞLAYAN BİR SERÜVEN Yürüyüş, Foça’nın sakin ve masmavi sahilinden adım atmakla başlıyor. Ege’nin engin maviliğiyle göz göze gelirken, deniz kıyısındaki hafif esinti sizi doğanın kucağına davet ediyor. Sahilden yükselen patikalar, denizi farklı açılardan seyrederken adeta bir tabloyu andıran panoramalar sunuyor. Her adımda denizin kıyıya vuran huzurlu sesi, yürüyüşün ritmini belirlerken, ilk nefesle başlayan bu serüven doğayla tam anlamıyla bütünleşme vaadi taşıyor. DOĞANIN KUCAĞINDA TARİHİN İZLERİ Denizden yükseldikçe ormanın içinde gizlenmiş patikalar karşınıza çıkıyor. Yeşilin binbir tonu arasında ilerlerken, Şaphane Yangın Gözetleme Kulesi’ne ulaşıyorsunuz. Bu kule, bölgenin tarihine sessiz tanıklık ederken, manzaranın zirvesi olarak sizi karşılıyor. Kuleye tırmandığınızda, Foça Körfezi’nin büyüleyici maviliği, koyların huzurlu görünümü ve doğanın sunduğu eşsiz atmosfer gözlerinizin önünde seriliyor. Bu an, yürüyüşünüzün en özel duraklarından biri haline geliyor; doğa ile tarihin buluştuğu, nefes kesen bir panorama sunuyor. KOZBEYLİ’DE TAŞ EVLER VE SAKİN KÖY HAYATI Rotanın son durağı Kozbeyli Köyü, tarihi dokusuyla büyülüyor. 17. yüzyıldan kalma camisi, köyün meydanında sizi karşılar; taş evler, dar sokaklar ve eski Rum mahallesinin sessizliği sizi geçmişe götürür. Kozbeyli, sadece bir köy değil, zamanda yolculuk yapmak isteyenler için adeta bir açık hava müzesi. Burada yürürken, köy meydanında mis gibi dibek kahvesi kokusu eşliğinde, yöresel tatlar ve zeytinyağlı lezzetlerle dinlenmek, günün yorgunluğunu unutturuyor. DOĞANIN RENKLERİ ARASINDA BİR TERAPİ Fula Dağı’nın eteklerinden geçen bu yürüyüş rotası, sadece görsel bir şölen değil; aynı zamanda doğanın iyileştirici gücünü de sunuyor. Yürüyüş boyunca karşınıza çıkan kekik, sumak, kantaron gibi bitkiler ve baharın renkleri, ruhunuza dokunuyor. Kuş sesleri, hafif rüzgâr ve mis gibi orman kokusu, adeta bedeninizdeki tüm stresi alıp götürüyor. Bu patikalar, doğa yürüyüşü severler için sadece bir aktivite değil, gerçek bir terapi alanı olarak öne çıkıyor. HAZIRLIK VE ULAŞIMDA KOLAYLIK Bu eşsiz rotaya hazırlıklı çıkmak, deneyimi daha keyifli kılıyor. Yanınıza bol su, sağlıklı atıştırmalıklar almanız, rahat ve dayanıklı yürüyüş ayakkabıları giymeniz öneriliyor. Mart ayından kasım ayına kadar rüzgârsız, serin günlerde yürüyüş yapmak en ideal zaman dilimi. Ulaşım açısından da rota oldukça pratik. İzmir’den kolayca İZBAN ile Menemen’e, ardından otobüsle Yeni Foça’ya ulaşmak mümkün. Rotanın sonunda Kozbeyli’den taksi veya yürüyerek yeniden Yeni Foça’ya dönüş yapılabilir.