A
Admin
Yönetici
Yönetici
Son haftalarda gündemde olan konulardan biri de hiç kuşkusuz boşaltılan eski Cumhurbaşkanlığı ve eski Meclis Başkanlığı binalarını “kapişari” ele geçirmeye yönelik girişimlerdir. Sanırsınız ki, bu binalar sahiplenilmediği durumda zamanla harap olup yıkılacaklar. Dolayısıyla bu binaları talep edenler sanki de hayrına büyük fedakârlık yapıyor tavrı içerisindedirler. Tabi ki buna kargalar dahi güler. Özellikle eski meclis binasına talip olan bir belediye öyle iddialı söylemlerde bulunuyor ki, neredeyse kendisi de inanacak. Şöyle ki, enkaz edebiyatına sarılarak görev süresince neredeyse 10 metre kaldırım yapamadığı gibi şehrin merkezine yakın bazı yerleri terkedilmiş gibi karanlığa boğan bir belediye eski meclis binasını müze ve bilim merkezi yapacakmış…. Duyan da alternatif NASA merkezi kuracak zanneder. Aslında avantadan bina sahip olma emelleri başka işin özü ise bambaşkadır. Devletin değil Eski Meclis Binasını, 3 metre kare odayı dahi ganimetçilere peşkeş çekecek lüksü yoktur. Neden mi? Devlet halen daha birçok hizmetini halkın vergiler ile özelden kiraladığı yetersiz ve verimsiz binalarda vermek zorunda kalmaktadır. Yüksek bedelle devletin özelden kiralamak zorunda kaldığı binalardan biri de maalesef YÖDAK binasıdır. Üstüne üstlük kiralandığı için bina, YÖDAK’ın verimli ve etkin hizmet verebilecek yapıya teknik ve mali olarak dönüştürülememektedir. Yükseköğretim alanı herkesin kabul ettiği gibi; ülke kalkınmasında en başta gelen lokomotiflerden biridir. Bu alanda yaşanan diploma skandalı ise yüksek öğretimde denetim ve kalite güvence ajansı olarak yetkilendirilmiş YÖDAK’ın önemini fevkalade artırmıştır. YÖK ile varılan mutabakat ve iki ülke arasında imzalanan protokol çerçevesinde; YÖDAK denetim, akreditasyon ve kalite güvence fonksiyonlarına çok yönlü olarak yoğunlaşacaktır. Bu maksatlar için ise üniversitelerle düzenli toplantı yanında akreditasyon ve kalite güvence sistemine ilişkin sistematik eğitim çalışmaları gerçekleştirme durumundadır. Kiralanmış mevcut YÖDAK binası ise öngörülen hizmetleri ve işlevi ergonomik, etkin ve verimli şeklide yerine getirmekte tartışmasız yetersiz kalmaktadır. Özellikle, geçmişte komite toplantılarının gerçekleştiği ayrı odaları, teknik ve dokümantasyona imkân verecek bölümleri, geniş park alanı ve amfi özelliği taşıyan genel kurul salonu ile Eski Meclis Binası YÖDAK için adeta biçilmiş kaftandır. Yukarıdan da anlaşılacağı gibi; kamu kaynakları topluma en yüksek faydayı sağlayacak şekilde tahsis edilmelidir. Eski Meclis Binası özelinde düşünüldüğünde ise devleti israf şeklinde kira ödemekten kurtarmak yanında ülkenin en önemli lokomotiflerinden birinin kalbi durumundaki YÖDAK’ın yetki ve sorumluluklarını layıkıyla yerine getirmesine imkân vermek için bahse konu bina mutlaka YÖDAK’a tahsis edilmelidir. Sonuç olarak; modern bir devlette olması gerektiği gibi, ülkenin kalkınmasındaki öncelikler ve kaynakların en rasyonel şekilde tahsisi murat ediliyorsa, hiç kuşkusuz en optimal karar avantacılara peşkeş çekmek yerine Eski Meclis Binasının kullanımının YÖDAK’a bırakılmasıdır.