A
Admin
Yönetici
Yönetici
İngiltere'de yetişkinler, Ulusal Sağlık Hizmetleri'nin (NHS) günde en az 30 gram lif tüketilmesi tavsiyesinin gerisinde kalarak ortalama 18-20 gram lif alıyor. Kolorektal cerrah Dr. Haney Youssef, bu durumun bağırsak kanseri riskini önemli ölçüde artırdığını ve genç yetişkinlerdeki vaka artışından endişe duyduğunu ifade ediyor. Youssef, "Yeterli lif tüketen kişilerde kolorektal kanser oranları çok daha düşük" diyerek lifin koruyucu etkisine dikkat çekiyor. Bowel Cancer UK'ye göre, bağırsak kanseri vakalarının %28'inin temelinde lif eksikliği yatıyor. LİF NEDEN BU KADAR ÖNEMLİ? Youssef, lifin bağırsak ortamını sağlıklı tutarak zararlı maddelerin temizlenmesine yardımcı olduğunu vurguluyor ve lifleri, “doğanın iç temizlik sistemi” olarak tanımlıyor. Vücut tarafından sindirilemeyen bir karbonhidrat türü olan lif, bağırsakların düzenli çalışmasını sağlıyor. Lifin fermantasyonuyla oluşan kısa zincirli yağ asitlerinin anti-inflamatuar özelliklere sahip olduğu ve hücresel mutasyonları engelleyebileceği belirtiliyor. Yakın zamanda yapılan bir araştırma, lifin tümör gelişimine yol açan mutasyonlara karşı koruyucu olabileceğini öne sürüyor. Yüksek lifli bir diyetin, E. coli bakterisi gibi zararlı mikroorganizmalara karşı da koruma sağlayabileceği düşünülüyor. GÜNLÜK LİF HEDEFİNE NASIL ULAŞILIR? Dr. Haney Youssef, her öğüne tam tahıllar, meyve ve sebzeler, kuruyemişler ve tohumlar gibi lif açısından zengin gıdaların dahil edilmesini öneriyor. Youssef, günlük lif hedefinin üçte birinin sadece bir kase yulaf lapasına fındık ve orman meyveleri eklenerek karşılanabileceğini belirtiyor. Ancak sindirim sisteminin uyum sağlaması için lif alımının kademeli olarak artırılması gerektiği konusunda uyarıyor. KORKUTAN BELİRTİLER VE UZMAN GÖRÜŞÜ Bağırsak hareketlerine eşlik eden kötü kokuların kanser belirtisi olabileceği yönündeki endişelere değinen Youssef, "Çoğu kötü koku kansere bağlı değil. Enfeksiyonlar, diyet değişiklikleri ya da gıda intoleransları bu kokuların başlıca nedenidir" diyerek rahatlatıcı bir açıklama yapıyor. Ancak, birkaç hafta içinde geçmeyen bağırsak alışkanlığı değişiklikleri durumunda mutlaka doktora başvurulması gerektiğini vurguluyor. Bağırsak kanserinin belirtileri arasında kabızlık veya ishal gibi sürekli bağırsak alışkanlığı değişiklikleri, dışkıda kan, karın ağrısı, açıklanamayan kilo kaybı ve yorgunluk yer alıyor. Hastalığın hiçbir belirti göstermeden de ilerleyebileceği unutulmamalıdır. KANSER VAKALARINDA KÜRESEL ARTIŞ Son küresel araştırmalar, 50 yaş altı bireylerde bağırsak kanseri oranlarının 27 ülkede arttığını gösteriyor. Obezite bu artışla ilişkilendirilse de, sağlıklı ve aktif bireylerde de vaka görülmesi, çevresel faktörlerin etkili olabileceği şüphesini artırıyor. Kimyasallar, mikroplastikler ve kirlilik gibi potansiyel sebepler gündemde. İngiltere'de her yıl yaklaşık 44.000, ABD'de ise 130.000 yeni bağırsak kanseri vakası teşhis ediliyor ve bu ülkelerde hastalık nedeniyle sırasıyla 17.000 ve 50.000'e yakın insan hayatını kaybediyor. İngiltere Kanser Araştırmaları Kurumu'na göre, bağırsak kanseri vakalarının %54'ü önlenebilir. NTV