DİYARBAKIR KÜÇELERİNDE TÜRKİYE SOHBETLERİ

A

Admin

Yönetici
Yönetici
Sivil Dayanışma Platformu tarafından hayata geçirilen ve İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü’nün destekleriyle yürütülen “Türkiye Sohbetleri: Cumhuriyetin 100. Yılında Türkiye Yüzyılı Vizyonu” programı, Diyarbakır’da gerçekleştirildi. “Türkiye Yüzyılı Vizyonu; Türkiye Sohbetleri” toplantısına sivil toplum temsilcilerinin ve kanaat önderlerinin önemli mesajlarına sahne oldu. Diyarbakır Valiliğinin daveti üzerine Diyarbakır Şairler ve Yazarlar Derneği (DİYŞAD) Başkanı olarak toplantıya katılım sağlayarak katkı sunmaya çalıştım. Toplantıda genel anlamda Terörsüz bir Türkiye için demokratik reformlar, kardeşlik hukuku ve gençlerin sürece dahil edilmesi gerektiğini vurguladı. Toplantıda özellikle ‘’Terörsüz Türkiye’’ düşüncesine herkes destek verirken, yeni devlet paradigmasının da çerçeveleri çizildi, diyebilirim. Artık devletler yeni değişimler geçirerek yeni paradigmalar geliştiriyor. Türkiye’de Cumhuriyetin ikinci yüzyılında yeni bir paradigmanın gerektiğini demokratik siyasi, ekonomik, eğitim, adalet ve ahlak temelli reformların hayata geçirilmesinin zorunlu bir hal almıştır. Devlet aklı yeni bir paradigma geliştirerek Terörsüz Türkiye sürecini başlattı. Bu süreç bölge kazanımlarına, sosyal barışına ve huzuruna yol açacaktır. Devlet sosyal barışın sağlanması için kardeşlik hukuku ve yeni anayasal reformlar gereklidir. Terörsüz Türkiye sürecini engellemek isteyen çevrelerin dezenformasyon faaliyetlerine karşı dikkatli olunması gerekir. Çünkü bu süreçte bölge halkının tamamı kazanacaktır. Sürecin başarılı bir şekilde ilerlemesi için Türkiye’deki tüm siyasi çevrelerin dar, bireysel ve dönemsel hesaplara takılmadan inisiyatif alması gerekir. Sivil toplum kuruluşları ve kanaat önderleri bu sürece pozitif katkı sunmalıdır. En önemli samimi ortam ve zemin TBMM ve millet sohbetleridir. Birlik ve beraberlik içerisinde, Türkiye Yüzyılı’nı inşa etme yolunda çalışmalar samimiyetle ve kararlılıkla devam etmelidir. Bölge halklarının ittifaklarına birlikteliğine baktığımızda geçmişteki hataların tekrar edilmemesi için zihinleri ulusçu, ötekileştiren düşünce biçimlerinden arındırmalıyız, toplumun değerleriyle barışık devlet tasavvuru olmalı. Bu, hem adalet üzere kardeşliğin yeniden inşasını sağlar, hem de emperyal güçlerin oyun alanlarını daraltır. Bu birliktelik ve oyun kurucu-boyucu güçlü Türkiye ile mümkündür. Erdoğan ve Bahçeli’ye Destek Vermeli Gençler Sürece Dahil Edilmeli Bu çağrıya imkan veren Sayın Erdoğan ve Sayın Bahçeli yalnız bırakılmadığını görüyoruz. Şiddetten beslenenlerin alanları daraltılmalı, silah susunca kelam ve kalem konuşmalıdır. Şimdi konuşma, yazma, cesur olma zamanı. Şimdi Türkiye Sohbetlerinde ve Diyarbakır küçelerinde konuşma zamanı. Bu coğrafyada söz sahibi olmak için insan yetiştirmeliyiz, gençlere söz ve yetki vermeliyiz. Gençlerimizi her alanında kendilerini geliştirecek alanlar açıp onları üretime katmalıyız. Türkiye sohbetlerine STK ve kanaat önderlerinin yanlarına gençlere de yer ve söz verilmeli. STK’lar daha çok görev ve sorumluluk almalı amasız konuşmalı. Süreci anlatmalı. Terörsüz Türkiye’de en çok kazanan Türkler, Kürtler ve bu kadim coğrafyanın mazlum halkları olacaktır. Birlik ve beraberliğimizi sağlarsak coğrafyada oyun kurucu daha da güçlü bir Türkiye olacaktır. Sonuç olarak Cumhuriyetin 2’nci Yüzyılında Terörsüz Türkiye ile bölgemizde söz sahibi ve oyun kurucu olabilmemiz için her türlü doğal ve yapay afetlerde de önceliğimiz eğitim ve bilimsel bilginin dolaşımına, potansiyeli yüksek bireylerin yetiştirilmesine ve birlik beraberlik içerisinde ülkenin ekonomik, kültürel, akademik ve siyasi yönden ilerlemesi için kaliteli eğitim ve nitelikli evlatlar şarttır. İnsan yetiştirmeliyiz. Sadece akademik olarak güçlü gençler bireyler değil, aynı zamanda milletin kendi öz değerlerine, tarihine, kültürüne, inancına uygun, ırkçı yaklaşımlardan uzak, güçlü aile bağı kuran, nitelikli insan yetiştiren bir eğitim sistemi inşa edecek evrensel ve milli değerlere sahip nesiller yetiştirmeliyiz.
 
Geri
Üst