A
Admin
Yönetici
Yönetici
Son birkaç yıldır iletişim bilimleri alanında yapılan çalışmalarda haraketlilik var. Bu alan o kadar geniş ki içerisine teknoloji, psikoloji, sosyoloji, aile, çocuk, davranış, tüketim gibi birçok konuyla disiplinlerarası bir yapı oluşturarak ilerliyor. Gündemimizde sessizce varlığını devam ettiren önemli bir kavram “Dijital Ebeveynlik”. Geçtiğimiz hafta Külünkoğlu Derneği tarafından organize edilen bir “Dijital Medya Okuryazarlığı Eğitimi”ne eğitmen olarak davet edildim. Medya Okuryazarlığı’nın önemi son yıllarda sık sık gündeme gelse de ne yazık ki halen daha oturabilmiş bir bakış açısı değilken Dijital Medya Okuryazarlığı’na yönelik halka açık ücretsiz bir eğitim organize etmek açıkçası bana şaşırtıcı geldi. Çünkü bilinç oluşturulmazsa çok büyük hasarlara yol açabilecek olan bu beceriye yönelik bir eğitimi düşünüp faaliyete geçirmek hakikaten sinsi sinsi ilerleyen bir kanser hücresini fark etmek gibi… Külünkoğlu Derneği Başkanı Sn. Metin Külünk eğitimin açılış konuşmasında “halk içinde hak ile beraber olmak” bilincinden hareketle bu yola çıktıklarını belirtti. Zihnimde kalan çok güzel bir cümle oldu. Aslında tüm mesele insanın insan onuruna ve doğasına yaraşır erdemlerle yaşamını sürdürebilmesini sağlamak olmalı. Hiçbir yiyecek tek başına kilo yapmaz. Yeme saati, sıklığı, miktarı, hareketsiz bir yaşam şekli gibi birçok faktör birleşir. Ancak biz çoğu kez tek başına yiyecekleri suçlu tutarız. Dijital dünya da aynı bu şekilde tek başına zarar vermiyor. Asıl soru bu medyanın bize ne yaptığı değil, bizim onunla ne yapıyor olduğumuz? İçimizdeki hangi boşlukları onunla telafi etmeye çalıştığımız? Tüm bunları fark etmek için de ihtiyacımız olan ilk şey “bilinç oluşturma” yani eğitim… Peki nedir bu dijital ebeveynlik? Şu an 30-40 yaş aralığındaki ebeveynlerden bahsediyor aslında. Çocukların zihinsel ve sosyal gelişimine büyük yatırımlar yapan, erken yaşta dil eğitimi, kültür, sanat gibi alanlarda kurslara gönderen, aile yapısı, ruh sağlığı, farkındalık ve empati konularına daha fazla önem verilen ortamlarda çocuk büyütmeye çalışan bir kuşak aslında. Ancak ne yazık ki her şeyin fazlası ya da eksiği zarar. Çünkü yaşam denge üzerine kuruludur. Kendi kendinle kalamayan çocuklar, çocukla baş başa kalamayan ebeveynlerin dünyasına doğru bir eğilim de yine bu dijital ebeveynlik kavramının içerisinde yer alıyor. Aslında temelde “iyi anne” olma arzusu yatıyor. Peki yeterince iyi anne nasıl olunur? Bunun cevabını da gelecek haftaki yazımızda verelim.