A
Admin
Yönetici
Yönetici
Danimarkalı taşımacılık devlerinden DFDS’nin Türkiye ve İtalya arasındaki 10 bininci seferini gerçekleştiren Ephesus Seaways feribotu Pendil Limanı'ndan İtalya’nın Trieste Limanı’na törenle uğurlandı. DFDS’nin 10 bininci seferi için düzenlenen törene Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Denizcilik Genel Müdürü Ünal Baylan, İstanbul Vali Yardımcısı Şevket Atlı, İMEAK Deniz Ticaret Odası Başkanı Tamer Kıran, DFDS CEO’su Torben Carlsen ve DFDS Akdeniz İş Birimi Başkanı Lars Hoffmann, şirket yöneticileri ve sektörden isimler de katıldı. Açılış konuşmalarını yapan DFDS CEO’su Torben Carlsen ve DFDS Akdeniz İş Birimi Başkanı Lars Hoffmann DFDS’in Türkiye’deki çalışmaları ile bilgilendirmede bulundu. Ünal Baylan “Amacımız yeni bir hattı daha hizmete sunmak” DFDS yöneticilerinin ardından Denizcilik Genel Müdürü Ünal Baylan söz aldı. Baylan yaptığı konuşmada Türkiye’nin birçok ülkeye yük taşımacılığı gerçekleştirdiğini belirterek “Ro-Ro taşımacılığındaki en büyük avantajımız 3-6 saat arasında tahliye operasyonları tamamlayabiliyoruz. Bulunduğumuz coğrafyada birçok ülkede bu operasyonların çok uzun süre alıyor” dedi. İhracat yükünün büyük bölümünün denizyoluyla taşındığını kaydeden Baylan, “Bulunduğumuz bölgede lider ülkeyiz. Amacımız gerekli anlaşmaları yaparak yeni bir hattı daha ihracatçımızın hizmetine sunmak” ifadelerini kullandı. Abdulkadir Uraloğlu Törende son olarak Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu bir konuşma yaptı. Uraloğlu, İstanbul ve Çanakkale Boğazlarının kontrolünü elinde tutan Türkiye’nin Akdeniz Havzası ve Karadeniz Havzası’ndaki ülkelerin deniz ulaşımı ve uluslararası ticaret faaliyetleri açısından kilit bir geçiş noktası olarak ekonomik ve politik dengeleri belirleyici bir rol oynadığını söyledi. Ulaştırma Bakanı, “Bütün ulaşım modlarını düşündüğümüzde karayolu, demiryolu ve denizyolu noktasında ülkemizin ne kadar stratejik bir öneme sahip olduğunu ve bir köprü konumunda olduğunu görebiliriz. Havacılıkta 4 saatlik bir uçuşla 67 ülkeye ulaşabiliyoruz. 1,5 milyar insan, 51 trilyon dolar gayrisafi milli hasıladan bahsediyoruz” şeklinde konuştu. “Denizcilik küresel ticaretin omurgası” 2024 yılında dünya yük taşımacılığının yüzde 88’inin denizyollarıyla gerçekleştiğini ve küresel denizyolu yük trafiğinin yüzde 2,4’lük bir artışla 12,6 milyar tona ulaştığını belirten Bakan Uraloğlu, sözlerini şöyle sürdürdü. “Bu rakamlar, denizciliğin küresel ticaretin omurgası olduğunu bir kez daha kanıtlıyor. Denizcilik, küresel ticaretin yalnızca kalbi değil, aynı zamanda en stratejik limanıdır. Çünkü denizyolu yüklerin tek seferde büyük miktarlarda en ucuz, en çevre dostu ve en emniyetli şekilde taşınması imkânını sağlamaktadır. 2002 yılında 8,9 milyon DWT kapasiteyle dünyada 17. sırada yer alan Türk sahipli filomuz, 2024 yılı sonu itibarıyla 52,9 milyon dedveyt tona ulaşarak dünyada 11. sıraya yükseldi. 2 bin 154 gemiden oluşan filomuz, bir önceki yıla göre yüzde 6,2’lik bir artışla büyümeye devam etmektedir. İlk 10’daki yerimizi almak için de durmaksızın çalışıyoruz. “Bugün, Türkiye’nin dış ticaret taşımalarının yüzde 86’sı denizyolu ile gerçekleştiriliyor. 2002 yılından bu yana limanlarımızda elleçlenen yük miktarı yüzde 180, konteyner miktarı ise yüzde 443 artmıştır. 2024 yılında limanlarımızda elleçlenen yük miktarı yüzde 2 artarak yaklaşık 532 milyon tona, konteyner miktarı ise yüzde 7,8 artarak 13 milyon 529 bin 729 TEU’ya ulaşmıştır. Tekirdağ, Ambarlı, Kocaeli ve Mersin’deki konteyner limanlarımız, dünyada ilk 100 liman arasında yer alarak Türkiye’nin denizcilik gücünü küresel arenada tescil etmiştir. Yine, 2025 yılının ocak-nisan döneminde; limanlarımızda elleçlenen yük miktarı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 1,4 artarak 181 milyon 904 bin 970 tona çıkmıştır. Elleçlenen konteyner miktarı ise 4 milyon 451 bin 227 TEU olarak gerçekleşmiştir.” “Ro-Ro taşımacılığının geliştirilmesi için önemli adımlar atıyoruz” Ro-Ro taşımacılığının, kombine taşımacılığın en işlevsel türlerinden biri olduğunu dile getiren Uraloğlu şunları kaydetti: “Ülkemizin coğrafi konumu, bu taşımacılık türünü karayoluyla yapılan uluslararası eşya taşımacılığına yeni çıkış yolları ve güzergâhlar sunan bir avantaja dönüştürmüştür. Avrupa, Ege, Karadeniz ve Marmara denizlerinin coğrafi yapısının elverişli olması, Ro-Ro taşımacılığını hem ülkemizde hem de Avrupa coğrafyasında daha cazip hale getirmiştir. Avrupa Birliği’nin Marco Polo I-II programları, kısa mesafeli denizyolu taşımacılığına verdiği önem ve finansman desteği, Ro-Ro sektörünü Avrupa ve yakın coğrafyasında güçlendirmiştir. Türkiye olarak bizler de bu teşviklerden azami ölçüde faydalanarak Ro-Ro hatlarımızı genişletiyor, kombine taşımacılığın sunduğu fırsatları en etkin şekilde kullanıyoruz. Ro-Ro taşımacılığının geliştirilmesi için bakanlığımızca başka önemli adımlar da atıyoruz. Bu kapsamda 2022 yılı ağustos ayında Karayoluyla Taşınan Yüklerin Denizyoluna Aktarılmasının Desteklenmesi Hakkındaki Yönetmeliğimizi hayata geçirdik. Bu yönetmelik ile limanlarımız ve diğer ülke limanları arasında Ro-Ro/Ro-Pax gemileriyle düzenli sefer yapmak amacıyla açılacak yeni hatlarda veya kapasitesi yüzde 50 artırılan mevcut hatlarda kullanılacak gemilere destek sağlıyoruz. Bu kapsamda düzenli sefer yapan Türk bayraklı Ro-Ro gemilerinin donatanlarına, geminin sefer yaptığı her 10 deniz mili için yük birimi başına 2 dolar; Türk bayraklı Ro-Pax gemilerinin donatanlarına ise her 10 deniz mili için yük birimi başına 3 dolar ödeme yapıyoruz. Sefer mesafesi 20 deniz milinin altında olan Türk bayraklı gemilerin donatanlarına ise yük birimi başına 20 ABD doları destek veriyoruz. Ayrıca, bayrak ayrımı gözetmeksizin teşvikten faydalanan Ro-Ro ve Ro-Pax gemilerinin kılavuzluk ve römorkaj ücretleri de bakanlığımız tarafından karşılanıyor.” Bin 280 deniz mili uzunluğundaki İzmir-Sete(Fransa) hattının Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının destekleriyle hayata geçtiğine dikkati çeken Uraloğlu, “Bu hat için hat operatörü yaklaşık 120 milyon lira yatırım yaparken, Bakanlık olarak biz de taşınan yük birimi, kılavuzluk ve römorkaj destekleriyle 25 milyon lira teşvik sağladık. Bu desteklerimiz, söz konusu yatırımın yaklaşık yüzde 21’inin devlet tarafından karşılandığını göstermektedir” dedi. “Avrupa taşımalarının yüzde 68’i İtalya hattında” Uraloğlu, Akdeniz ve Karadeniz bağlantılı Ro-Ro hatlarının, karayolu taşımacılığına alternatif güzergâhlar sunarak hem maliyetleri düşürdüğünü hem de çevre dostu bir taşımacılık anlayışını güçlendirdiğini kaydederek şöyle konuştu: “Bugün, Türkiye’den Avrupa’ya; Tuzla, Yalova, Mersin, Çeşme, Ambarlı, Tekirdağ, Gemlik ve Kocaeli Kalkışlı olmak üzere toplam 18 Ro-Ro hattımız var. Bu hatlar ile Trieste, Patras, Bari, Sete, Lavrio, Sakız Adası, Marsilya, Valensiya, Anvers gibi Avrupa’nın 9 önemli limanına ulaşıyoruz. Karadeniz’de; Samsun, Karasu ve İstanbul kalkışlı 5 hat ile Tuapse, Novorossisk ve Köstence’ye, Akdeniz’de ise Mersin ve Taşucu kalkışlı yine 5 hat ile Gazimağusa, Girne, Trabluşşam’a varıyoruz. Yani toplamda 28 Ro-Ro hattı güzergâhımız var ve 2024 yılında yurt dışı bağlantılı düzenli Ro-Ro hatlarımızda 706 bin 387 araç taşıdık. Bu araçların yüzde 69’u Avrupa bağlantılı hatlarda, yüzde 15,5’i Akdeniz’de, yüzde 15,2’si Karadeniz’de taşındı. Avrupa taşımalarının yüzde 68’i İtalya hattında gerçekleşti. 2025 yılının ilk dört ayında ise yurt dışı bağlantılı Ro-Ro hatlarında taşınan araç sayısı, geçen yılın aynı dönemine göre yaklaşık yüzde 8 artarak 246 bin 816’ya ulaşmıştır. Bu veriler, Ro-Ro taşımacılığının limanlarımızdaki yük artışından daha yüksek bir performans sergilediğini açıkça göstermektedir. 2025 rakamlarının 2024’ün çok üzerine çıkacağına eminiz.” “Ro-Ro hatlarındaki araçların yüzde 58’i DFDS tarafından taşındı” Ulaştırma Bakanı, Türkiye-İtalya Ro-Ro hattında önemli bir rol oynayan DFDS ile ilgili olarak şunları söyledi: “2024 yılında, DFDS’nin acenteliğini yaptığı 22 farklı gemi, limanlarımızda 7 milyon 914 bin 394 ton yük elleçlemiş, bu miktar toplam yükün yüzde 1,49’unu oluşturmuştur. Ro-Ro hatlarında taşınan 706 bin 387 aracın yüzde 58’ine tekabül eden 409 bin 529 adedi de yine DFDS tarafından taşınmıştır. Bu gemiler, Pendik Limanı, Yalova, Mersin, Marmara Ereğlisi, Alsancak ve Haydarpaşa Limanı gibi stratejik noktalarda faaliyet göstermektedir. Bugün burada DFDS’nin gemisiyle gerçekleşecek Türkiye-İtalya arasındaki 10 bininci Ro-Ro seferi, bu hattın gücünü ve ülkelerimiz arasındaki ticaret köprüsünün sağlamlığını bir kez daha ortaya koymaktadır. Hedefimiz, ay yıldızlı bayrağımızı uluslararası sularda daha fazla dalgalandırmak, denizcilik sektörümüzü dünyanın liderleri arasına taşımak ve küresel ticaretteki rolünü daha da güçlendirmektir.” Konuşmaların ardından Ephesus Seaways feribotu, İtalya’nın Trieste Limanı’na suya çelenk bırakılarak uğurlandı. Torben Carlsen Lars Hoffmann Özlem Çoban/7DENİZ