A
Admin
Yönetici
Yönetici
23 Nisan Günü (2025) Marmara Denizi'nde meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki deprem İstanbul'da büyük bir yıkıma ve can kaybına neden olmadı. Bu deprem çevre illeri de etkiledi… Deprem sonrası (vatandaş) eş, dostlar ve akrabalar birbirlerini aramak istedi cep telefonlarıyla ama birçoğu iletişim sağlayamadı… Ulaştırma Bakanı Abdulkadir Uraloğlu Turkcell, Türk Telekom ve Vodafone yöneticileriyle bir araya geldi... Bakan Uraloğlu, toplantıda durum tespiti yaptıklarını, ileriye dönük neler yapılabileceğini masaya yatırdıklarını anlattı… Bizim de konuya katkımız olsun diye uzmanlardan edindiğimiz bilgileri sizlerle paylaşalım… İstanbul'da meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki deprem sırasında cep telefonlarının çalışmamasının temel nedenlerinden bazıları şunlardır… Aşırı Yoğunluk ve Şebeke Yüklenmesi: Deprem sonrası milyonlarca kişi aynı anda sevdiklerine ulaşmak için telefonlarını kullanmaya çalıştı. Bu, GSM operatörlerinin (Türk Telekom, Turkcell, Vodafone) altyapısında aşırı yüklenmeye yol açtı. Şebekeler, normal koşullarda tüm abonelerin aynı anda arama yapacağı bir senaryoya göre tasarlanmamıştır; genellikle ortalama kullanım oranlarına (yaklaşık %70 kapasite) göre planlanır. Bu nedenle, deprem gibi kriz anlarında sistem kilitlenebilir... Altyapı Tasarımının Sınırlamaları: Baz istasyonları, maliyet ve alan kısıtlamaları nedeniyle genellikle binaların çatılarına kurulur. İstanbul gibi yoğun nüfuslu bir şehirde, kule bazlı istasyonlar yerine çatılara yerleştirilen bu istasyonlar, büyük depremlerde hasar görebilir veya elektrik kesintilerine bağlı olarak devre dışı kalabilir. 23 Nisan depreminde baz istasyonlarının fiziksel olarak hasar gördüğüne dair kesin bir bilgi olmasa da, şebekelerin yoğun talebi karşılayamaması sorun yarattı... Elektrik Kesintileri ve Enerji Sorunları: Deprem sonrası elektrik kesintileri, baz istasyonlarının çalışmasını aksatabilir. Jeneratörler devreye girse bile, yakıt ikmali gibi lojistik sorunlar nedeniyle bu istasyonlar uzun süre devre dışı kalabilir. 23 Nisan depreminde bu tür bir sorunun yaşandığına dair sınırlı bilgi var, ancak geçmiş depremlerde (mesela, Kahramanmaraş) bu sorun sıkça görüldü... İletişim Altyapısının Yetersizliği: Türkiye’nin geniş bant internet altyapısında küresel sıralamada geride olduğu belirtiliyor (41 ülke arasında 40. sırada). Bu, afet anlarında veri tabanlı iletişim (WhatsApp) için de sınırlamalar yaratıyor. Ayrıca, afet durumlarında görevlilerin iletişimini önceliklendirecek ayrı bir sistemin olmaması, halkın yoğun kullanımıyla şebekelerin çökmesine neden oluyor... Kullanıcı Davranışları: Deprem anında herkesin sesli arama yapmayı tercih etmesi, şebeke yükünü artırıyor. Uzmanlar, sesli arama yerine mesajlaşma veya internet tabanlı uygulamaların (WhatsApp, Signal) kullanılmasını öneriyor, çünkü veri tabanlı iletişim şebekede daha az yoğunluk yaratır… Çözüm Önerileri ise şöyle… Kısa ve Öz İletişim: Vatandaşların telefonları az ve öz kullanması, görevlilerin iletişimine öncelik tanır... Veri Tabanlı İletişim: WhatsApp gibi uygulamalar, sesli aramalara göre şebekeyi daha az yorar... Altyapı İyileştirmeleri: Baz istasyonlarının kulelere taşınması, güneş panelleri ve uzun ömürlü bataryalarla desteklenmesi öneriliyor... Drone ve Hava Taşımacılığı: Deprem sonrası lojistik sorunları çözmek için drone koridorları kurulabilir... Acil Durum Ağı: Görevliler için ayrı bir iletişim ağı (örneğin, ABD’deki FirstNet) oluşturulması, halkın şebeke yükünü azaltabilir... Sonuç olarak… 23 Nisan 2025 İstanbul depreminde telefonların çalışmamasının ana nedeni, şebekelerin aşırı yoğunluk nedeniyle kilitlenmesiydi. Bu durum, altyapı tasarımı, (bazı bölgelerde yetersizlik) enerji sorunları ve kullanıcı alışkanlıklarından kaynaklanıyor... Sağlıcakla kalın…