A
Admin
Yönetici
Yönetici
CHP’de yaşanan savrulma, sol seçmeni yeni bir adrese yönlendirme potansiyeli taşıyor. DEM Parti ise bu boşluğu doldurmaya aday en güçlü seçenek olarak dikkat çekiyor. Türkiye siyasetinde taşlar yerinden oynuyor. Ana muhalefet partisi CHP, bir yandan kendi içindeki tartışmalarla sarsılırken diğer yandan seçmen tabanını tutmakta giderek zorlanıyor. Özellikle bazı belediye başkanlarının rüşvet, yolsuzluk, irtikap, haksız kazanç ve benzeri suçlamalarla yargılanması; CHP'nin bu isimleri savunma biçimiyle birleşince kamuoyunda büyük bir güven kaybına yol açtı. CHP’nin bu durumu, mağduriyet söylemleri üzerinden avantaja çevirmeye çalıştığı görülüyor. Ancak toplumun önemli bir kesimi bu söylemi ikna edici bulmuyor. Seçmen, CHP’den hızla uzaklaşıyor. Fakat henüz bu seçmen kitlesinin nereye yöneleceği tam olarak netleşmiş değil. İşte tam bu noktada DEM Parti devreye giriyor. Geçmişte sadece belli bir seçmen grubuna hitap eden DEM, son dönemde daha geniş bir kitleye seslenmeye çalışıyor. Türkiye partisi olma yönündeki söylemleri, yeni refleksleri ve atılımlarıyla farklı bir kimlik inşa etme çabası içinde. Hatta bazı kulislerde yeni bir sol parti kurma ihtimalinden bile söz ediliyor. Bu çaba, CHP’den kopan seçmen için yeni bir adres olabilir mi? Kararsız seçmen için bu soru henüz erken gibi duruyor. Çünkü ortada bir seçim yok. En azından yakın vadede sandığın gelmesi beklenmiyor. Ancak siyasi süreç, DEM Parti lehine işlerse ve bu parti Türk solunu temsil edebilecek kapsayıcı bir dil geliştirebilirse, CHP’nin muhalefet içindeki liderliğini kaybetmesi şaşırtıcı olmaz. Kısacası; sol siyasetin dengesi değişiyor. CHP’nin koltuğu artık sallanıyor ve o boşluğu doldurmak isteyen yeni bir aktör sahnede: DEM Parti. AK Parti, MHP, DEM ittifak söylemlerine gelince; ittifak falan yok, birlikte bir sorunu çözme birlikteliği var sadece, o kadar.