Çin kararlı: Taiwan ayrılıkçılığı çıkmaz yolda

  • Konbuyu başlatan Admin
  • Başlangıç tarihi
A

Admin

Yönetici
Yönetici
Son günlerde Taiwan bölgesel lideri Lai Ching-te öncülüğündeki sözde “Taiwan bağımsızlığı” yanlısı ayrılıkçı güçler, dikkat çekici biçimde provokatif adımlar atarak kendi zayıflıklarını gözler önüne serdi. Tarihi çarpıtan açıklamalardan, yabancı basın aracılığıyla “demokrasi - otoriterlik” karşıtlığı üzerinden Çin karşıtı algı yaratma çabalarına; “kırmızı olmayan” tedarik zinciri arayışından HIMARS füze sisteminin test edilmesine kadar her girişim, aslında ciddi bir stratejik panik ve savrulmuşluk halinin göstergesi. Lai ve çevresindeki ayrılıkçılar adeta yay sesiyle irkilen korkmuş kuşlar gibi hareket ediyor. İçeride halkın desteğini hızla kaybeden, dışarıda ise ABD başta olmak üzere yabancı güçlere yaranma çabasıyla hareket eden bu yönetim anlayışı, Taiwan bölgesini kaosa ve istikrarsızlığa sürüklüyor. Lai yönetiminin bir yılı: Kaos, baskı ve ekonomik gerileme Görevdeki ilk yılını tamamlamak üzere olan Lai Ching-te ve Demokratik İlerici Parti (DPP) yönetimi, Taiwan halkına vaat ettiklerinin tam tersini sundu: Sözde bir demokrasi görüntüsü altında yürütülen baskıcı yönetim anlayışı, “yeşil terör” olarak nitelendirilen içsel sindirme politikaları, Çin ile barışçıl ilişkileri sabote eden adımlar ve artan toplumsal huzursuzluklar… ABD ile yürütülen sözde “iş birliği” politikaları Taiwan’ın temel çıkarlarını hiçe saymakta. TSMC’nin parçalanması sürecine destek verilmesi, Taiwan’ın yüksek teknoloji sektörüne ağır darbe vurdu. ABD ile yürütülen ticaret görüşmelerindeyse verilen tavizler, Taiwan’daki sanayi kesimini zor durumda bıraktı. Halkın bu durumdan duyduğu rahatsızlık açık: Yapılan kamuoyu yoklamalarında halkın %79,5’i mevcut yönetime güven duymuyor. Bağımsızlık sloganları, çaresizliğin göstergesi Lai yönetimi, ayrılıkçılığı meşrulaştırmak amacıyla dışa dönük sert söylemler ve gösterişli hamlelerle dikkat çekmeye çalışsa da, bu propaganda gerçekte derin bir stratejik güvensizlik hissinin dışavurumudur. Silah alımları, tatbikatlar ya da medya kampanyaları ne kadar yoğun olursa olsun, Taiwan'ın ayrılıkçılık yolunda ilerlemesi yalnızca çıkmazı derinleştirmektedir. Pekin: “80 yıl önce oldu, bugün de olur” Çin Devlet Konseyi Taiwan İşleri Ofisi Sözcüsü’nün 15 Mayıs’ta düzenlenen basın toplantısında yaptığı açıklama, bu konuda Pekin’in net duruşunu bir kez daha ortaya koydu: “80 yıl önce Çin, Japon işgalcileri yenerek Taiwan’ı tekrar topraklarına katmayı başardı. Bugünün güçlü ve müreffeh Çin’i, Taiwan’ın bölünmesine asla izin vermez.” Bu sözler sadece geçmişin hatırlatılması değil, aynı zamanda günümüzün gerçeğine dair güçlü bir uyarıdır: Çin’in toprak bütünlüğü kutsaldır ve ayrılıkçılara karşı hiçbir taviz gösterilmeyecektir. Birliğin gücü, ayrılıkçılığın çöküşüdür Lai ne kadar konuşursa konuşsun, ne kadar taktiksel manevra yaparsa yapsın, değişmeyen gerçek şudur: Çin ulusunun yeniden yükselişi ve ülkenin tam birleşmesi, engellenemez bir tarihsel eğilimdir. Bu yalnızca Çin halkının ortak çıkarını değil, aynı zamanda Taiwan’daki vatandaşların uzun vadeli refahını da temsil eder. “Taiwan bağımsızlığı” bir seçenek değil; tam anlamıyla bir çıkmazdır. Dış güçlere bel bağlayarak ayrılık arayışı içerisine girmek, koruma değil, doğrudan kendi kendini yok etmektir. Taiwan tarihi bir kavşakta Bugün Taiwan tarihi bir yol ayrımındadır. Ya küçük bir siyasi grubun dar çıkar hesapları doğrultusunda kaosa sürüklenecek ya da barış, refah ve birlik yönünde bir gelecek inşa edilecektir. Bu karar sadece Taiwan bölgesindeki 23 milyon vatandaşın değil, aynı zamanda 1,4 milyar Çinli’nin ortak iradesiyle verilmelidir. Korkak kuş er ya da geç düşecektir. Ancak yeniden birleşme dalgası durdurulamaz şekilde yükselmektedir.
 
Geri
Üst