Çiftçiler Günü ve Türkiye’de tarımın durumu!

  • Konbuyu başlatan Admin
  • Başlangıç tarihi
A

Admin

Yönetici
Yönetici
14 Mayıs çiftçiler günü olarak kutlandı… Çiftçi temsilcileri, çiftçiler gününde çiftçilerin ve tarımla ilgili sorunları görüşmek üzere; Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Külliyede görüştüler… Türkiye’de tarım ve çiftçilerin durumu, 2025 itibarıyla ekonomik, çevresel ve politik faktörlerin etkisiyle karmaşık bir tablo çiziyor. Tarım, Türkiye ekonomisinin önemli bir sektörü olmaya devam etse de, çiftçiler artan maliyetler, düşük ürün fiyatları, iklim değişikliği, kuraklık ve politik belirsizlikler gibi ciddi sorunlarla karşı karşıya... Aşağıda, mevcut durumu detaylı bir şekilde ele alıyorum… Ekonomik Durum ve Çiftçilerin Zorlukları Yüksek Girdi Maliyetleri: Mazot, gübre, tohum ve tarım ilaçları gibi girdilerin fiyatları son yıllarda hızla arttı. Ekim 2024’te tarımsal girdi fiyat endeksi yıllık %32,59 artış gösterdi. Bu, çiftçilerin üretim maliyetlerini karşılamasını zorlaştırıyor. Örneğin, Konyalı bir çiftçi, mazot ve yem fiyatlarının yüksekliği nedeniyle üretim yapamadığını belirtmiş... Düşük Ürün Fiyatları: Çiftçilerin ürettiği birçok üründe fiyatlar enflasyonun altında kaldı. Buğday, arpa, mısır, karpuz ve sanayi domatesi gibi ürünlerde düşük fiyat sorunu yaşanıyor. Örneğin, çiğ süt fiyatları Ulusal Süt Konseyi tarafından 14,65 TL olarak belirlenmişken, üretim maliyeti 17,54 TL’ye ulaştı; piyasada ise 11-12 TL’ye düştü... Borçluluk: Çiftçilerin bankalara ve Tarım Kredi Kooperatiflerine olan borçları 950 milyar TL’ye ulaştı. Haciz ve icra işlemleri nedeniyle takipteki kredi oranı geçen yıla göre iki kat arttı. Bu durum, birçok çiftçinin üretimden çekilmesine neden oluyor... Ürünlerin Tarlada Kalması: Düşük fiyatlar nedeniyle bazı çiftçiler ürünlerini satamadı. Manisa Salihli’de yüzlerce ton kavun bedava dağıtıldı; benzer durumlar başka bölgelerde de görüldü... İklim Değişikliği ve Çevresel Sorunlar Kuraklık: 2024’te Türkiye’nin büyük bölümü şiddetli kuraklık yaşadı. Aydın’ın Söke Ovası’nda sulama yetersizliği nedeniyle pamuk tarlalarında %50 verim kaybı bekleniyor, bu da pamuk ithalatını artıracak... Zirai Don: Nisan 2025’te yaşanan tarihi zirai don, İç Anadolu, Ege, Trakya, Karadeniz ve Çukurova’da kayısı, üzüm, fındık, narenciye ve badem gibi ürünlerde büyük zararlara yol açtı. Malatya’da kayısı üretimi tamamen yok oldu; Manisa’da üzüm bağlarında zarar oranı %100’e ulaştı... Sulama Sorunları: Çukurova’da çiftçilere “su yok, ekmeyin” uyarısı yapıldı; sadece meyve bahçelerine su verileceği belirtildi. Bu, sebze üretimini ciddi şekilde sınırladı... Tarım Politikaları ve Destekler Tarımsal Destekler: 2024’te çiftçilere 27 milyar TL prim ödemesi yapıldı, ancak ödenen hasar tazminatı 12 milyar TL oldu. Genç ve kadın çiftçilere ek puanlar ve hibe destekleri sağlanıyor; örneğin, Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi Programı’nda genç çiftçilere +4, kadınlara +7 puan veriliyor... Tarım Sigortaları (TARSİM): Sigorta yaptıran çiftçilerin zararlarının %50-67’si devlet tarafından karşılanıyor, ancak sigortalılık oranı düşük (%3-5). Sigortasız çiftçiler, zirai don gibi afetlerde belirsizlik yaşıyor... Genel Tarım Sayımı: 2025’te başlayan ve 2026’da sonuçlanacak genel tarım sayımı, tarım politikaları için güncel veri seti oluşturmayı hedefliyor. Bu, ilçe düzeyinde istatistiklerin iyileştirilmesine katkı sağlayacak... Dijitalleşme: Tarım ve Orman Bakanlığı, yapay zeka destekli bir uygulama geliştiriyor. Çiftçiler, ürün hastalıklarını fotoğraf yoluyla tespit edebilecek. Ayrıca, uydu görüntüleriyle ürün sınıf haritaları oluşturularak planlı üretim destekleniyor... İhracat ve İhracat Sorunları: İncir ihracatında aflatoksin, kurutulmuş kekik ve kimyon’da analiz sıklığı artışı gibi sorunlar yaşanıyor. Avrupa Birliği, Türkiye’yi uyararak önlem talep etti… İthalat Bağımlılığı: Türkiye, 2024’te 12,9 milyon ton tarım ürünü ithal ederek dünyada ilk sırada yer aldı. Buğday, ayçiçeği yağı ve soya gibi ürünlerde ithalat artıyor. 2018 verilerine göre, sadece şeker üretiminde kendi kendine yeterlilik sağlanıyor... Coğrafi İşaret Tescili: Osmaniye yer fıstığı, Bingöl balı ve Bursa şeftalisi AB’den coğrafi işaret tescili aldı, bu da ihracatta katma değeri artırabilir. Organik Tarım ve Hayvancılık Organik Tarım: 2022’de organik tarım alanı 310.584 hektara, çiftçi sayısı 44.927’ye, üretim miktarı 1,6 milyon tona ulaştı. Ancak, toplam tarım alanının sadece %1,5’i organik tarıma ayrılmış durumda (AB ortalaması %9,6).Hayvancılık: 2024’te büyükbaş hayvan sayısı %2,4 artarak 16,9 milyon, küçükbaş %4,8 artarak 54,9 milyon baş oldu. Ancak, süt ve et fiyatlarının düşük olması çiftçileri zorluyor... Destekler: Organik arılı kovan başına 244 TL, tarım danışmanlarına 294.000 TL destek veriliyor... Çiftçilerin Sosyal ve Politik Tepkileri: Çiftçiler, düşük fiyatlar ve yüksek maliyetler nedeniyle protesto eylemleri düzenledi. Konya’da bir kadın çiftçi, “Etimiz, sütümüz para etmiyor. Biz telef olursak ülke telef olur” diyerek tepkisini dile getirdi. Sistem, üretmeyeni desteklediği, tüccar ve ithalatçıyı koruduğu yönünde eleştiriliyor. Çiftçiler, borçlanarak ayakta kalmaya çalışıyor. Yapısal Sorunlar Tarlaların Bölünmesi: Miras yoluyla tarım arazilerinin küçülmesi verimliliği düşürüyor... Yapılaşma: Verimli tarım arazilerinin imara açılması tarım alanlarını azaltıyor. Eğitim ve Teknoloji: Çiftçilerin yeni teknolojilere uyumu ve eğitim seviyesi yetersiz... Kırsal Göç: Kırsal nüfusun azalması ve yaşlanması, tarımda iş gücünü olumsuz etkiliyor... Pozitif Gelişmeler Genç ve Kadın Çiftçiler: Tarım ve Orman Gençlik Konseyi gibi girişimler, gençlerin sektöre katılımını teşvik ediyor. Kadın ve genç çiftçilere sağlanan ek destekler, kırsal kalkınmayı güçlendiriyor. Tarımsal İhracat: 2022’de tarım ihracatı 34,2 milyar dolara ulaştı; Türkiye, fındık, kayısı ve kekik gibi ürünlerde dünya lideri... Avrupa’daki Konum: Türkiye, 48 milyar dolarlık tarımsal GSYH ile Avrupa’da lider konumda... Konunun önemine binaen özetlersek… Türkiye’de tarım sektörü, iklim değişikliği, yüksek maliyetler ve düşük ürün fiyatları gibi ciddi sorunlarla mücadele ediyor. Çiftçiler borç yükü altında üretim yapmakta zorlanırken, kuraklık ve zirai don gibi afetler durumu daha da kötüleştiriyor. Ancak, dijitalleşme, organik tarım ve genç çiftçilere yönelik destekler gibi adımlar umut vadediyor. Tarımın sürdürülebilirliği için daha istikrarlı politikalar, etkin sulama sistemleri ve çiftçi borçlarının yapılandırılması gibi çözümler kritik önem taşıyor... Sağlıcakla kalın…
 
Geri
Üst