CHP'Lİ BELEDİYELERDEN DEVLETE AKIL ALMAZ OPERASYON MU?

  • Konbuyu başlatan Admin
  • Başlangıç tarihi
A

Admin

Yönetici
Yönetici
Özellikle Ege ve Akdeniz’de, yerli turisti canından bezdiren uygulamalar sistematik bir şekilde hayata geçiriliyor. Yaşananlar “bu bir operasyon mu?” sorusunu gündeme getiriyor. Göcek’te Otopark Ücreti 100 TL’den 2.300 TL’ye Çıktı! Muğla’nın dünyaca ünlü turizm cenneti Göcek’te yaşanan olay tam anlamıyla skandal. geçen yıl günlük 100 TL’ye araç bırakılan belediyeye ait otopark, CHP’li Muğla Büyükşehir Belediyesi tarafından sözde bir spor kulübüne işletmesi devrediliyor. Ve olan oluyor: Aynı otoparkta artık günlük 100 TL değil ücret 2.300 TL! Evet, yanlış duymadınız. 2.300 TL! Bir vatandaş 4 gün aracını park ediyor, dönüşte eline tutuşturulan fatura: 9.200 TL. Üstelik ne vale hizmeti, ne otopark güvenliği, ne gölgelik. Kapıda tek bir görevli var. O da "Ben sadece görevliyim" diyerek vatandaşı başından savıyor. Vatandaş haklı olarak isyan ediyor, “Siz bu kadar parayı hangi hizmet karşılığında alıyorsunuz?” diye soruyor. Gelen cevap tam bir meydan okuma: > “Vatandaşa hesap mı vereceğiz! Beğenmiyorsan gelme! Seneye 10.000 TL yaparız.” Jandarma Yok, Zabıta Yok, Devlet Nerede? Vatandaş soluğu jandarmada alıyor, “Bizi ilgilendirmez” deniyor. Zabıta da, büyükşehir de, belediye de, ilgili belediye şirketi de topu birbirine atıyor. Açık konuşalım: Ortada tam anlamıyla organize bir sorumsuzluk var. Devletin valisi kaymakamı polisi, askeri, mülki idaresi, zabıtası bu vatandaşa sahip çıkmayacaksa kim çıkacak? Bu kadar fahiş fiyata, bu kadar aleni vurguna göz yuman sistemin adı kamu hizmeti değil, eşkıyalık olur. Beykoz’da Arabalı Vapur Kapatıldı: Tesadüf mü? Benzer bir akıl tutulması da İstanbul Beykoz’da yaşanıyor. AK Parti döneminde yapılan ve özellikle Anadolu Yakası ile Avrupa yakası arasında kamyoncu esnafının nefes aldığı arabalı vapur hattı, CHP’li İBB tarafından önce ihmal ediliyor, sonra "zarar ediyor" denilerek kapatılıyor. Bu vapur hattı sayesinde hem trafik rahatlıyor hem de esnaf 300-400 TL yol parası yerine 90 TL’ye denizden geçiyordu. Şimdi bu hizmet yok. Üstüne üstlük yeni sefer açmayan belediye, özel şirketlerin fahiş fiyatlarla taşımacılık yapmasına alan açıyor. Bu örnekler çoğaltılabilir. Ama sorulması gereken tek soru şu: Tüm bu uygulamalar tesadüf mü? Yoksa hükümeti ve devleti halk nezdinde küçük düşürme, devleti aciz gösterme operasyonu mu? Amaç: Devleti Zora Sokmak, Halkı Devletten Soğutmak mı? Sistematik olarak yürütülen bu uygulamalar, artık sadece kötü yönetimle açıklanamaz. Göcek’te yaşanan otopark rezaleti, Beykoz’daki vapur hattının kasıtlı şekilde çürütülüp kapatılması... Üsküdar Belediyesi'nin çocuk köyünü aylardır çalışma adı altında kapalı tutması Bunların hepsi halkın sabrını test ediyor. Halk, “devlet yok” dedikçe, yönetimden soğudukça, bunun siyasi sonuçları kimlerin lehine olacak sanıyorsunuz? Valilik Ne Yapıyor? İçişleri Bakanlığı Nerede? Muğla Valiliği’nin bu rezalete derhal el koyması gerekiyor. Bu bir hizmet değil, bu bir fahiş fiyat eşkıyalığıdır. CHP’li belediyelerin milletin sırtına yüklediği bu yük, milletin devlete olan güvenini kemiriyor. Devletin kayıtsızlığı da bu yükü meşrulaştırıyor. Oysa olması gereken çok açık: Belediyenin kamuya ait otoparkı kime, ne şekilde, hangi şartlarla devrettiği açıklanmalı. Bu şirket belediyeye ne kadar kira ödüyor? Bu ihaleyi kim yaptı, nasıl şartname düzenlendi? MUĞLA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ŞİKÂYETLERE RAĞMEN NEDEN SUSKUN? Göcek’teki 2.300 TL’lik otopark rezaleti sadece fahiş fiyat meselesi değildir. Bu bir organizasyon, bu bir kurgudur. Muğla Büyükşehir Belediyesi'ne bu otopark uygulamasıyla ilgili binlerce şikâyet ulaşmış durumda. Ancak belediye yönetimi ısrarla bu fahiş uygulamayı görmezden geliyor. Vatandaşın kaz gibi yolunmasına göz yumuyorsa, burada artık iyi niyet değil, rant ilişkisi aranmalıdır. Şunu net şekilde söylemek gerekiyor: Eğer kamuya ait bir otopark, belediye tarafından devredildiği halde, bu kadar yüksek emsal ve hukuk dışı bir ücretle çalıştırılıyorsa ve bu durum ısrarla sürdürülüyorsa, bunun tek bir açıklaması kalır: > Muğla Büyükşehir Belediyesi bu düzenden el altından pay alıyor. Gayri resmi, kayıt dışı, karanlık bir para trafiği mi dönüyor? Belediyeyi neden kimse denetlemiyor? İçişleri Bakanlığı neden müfettiş göndermiyor? Ortada organize bir vurgun, kamu malı üzerinden bireysel ve kurumsal zenginleşme varsa, bu sadece "belediyecilik anlayışı" değil, doğrudan suçtur. Bunun adı kamu zararıdır, halkı soymaktır, görevi kötüye kullanmaktır. Muğla halkı belediyenin bu sessizliğini çok iyi okuyor: Ya göz yumuluyor... Ya da bu vurgunun ortağı olunuyor. Devlet bu iddiaları soruşturmadıkça, milletin devlete olan güveni zedelenmeye devam edecek.
 
Geri
Üst