A
Admin
Yönetici
Yönetici
Çin’de 7 bini aşan vaka sayısına ulaşan Chikungunya virüsü, Dünya Sağlık Örgütü tarafından küresel salgın riski nedeniyle gündeme alındı. Virüs, ‘Aedes’ türüne ait sivrisinekler aracılığıyla bulaşıyor ve genellikle Kenya, Tanzanya ve Hint Okyanusu çevresinde görülüyor.
Medicana International Ankara Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Gülay Kılıç, virüsle ilgili yaptığı değerlendirmede, “Telaş edilecek bir şey yok, iyi tarafı insandan insana bulaşmıyor” dedi.
‘İki büklüm yapan’ anlamına gelen Chikungunya virüsü, Tanzanya’daki yerel dilden adını alıyor. 1940’lı yıllardan itibaren Kenya, Tanzanya, Asya ve Hint Okyanusu çevresinde görülen virüs, 2000’lerin başından itibaren Avrupa ve Amerika’da da tespit edilmeye başlandı. Dr. Kılıç, Çin’deki yüksek vaka sayısının Dünya Sağlık Örgütü’nü alarma geçirdiğini belirtti.
Virüs, enfekte insandan kan emen sivrisineğin tükürük bezlerinde virüsü taşıması ve başka bir kişiyi ısırmasıyla bulaşıyor. İnsandan insana doğrudan bulaşmıyor.
Chikungunya enfeksiyonunda halsizlik, yorgunluk, kas ağrısı, baş ağrısı, bulantı ve kusma gibi belirtiler görülüyor. Dr. Kılıç, “Bu virüsün özelliği çok yüksek ateş olması ve çok şiddetli ekrem ağrısı ile ortaya çıkmasıdır. Laboratuvar tetkiki olmadan ne deng hummasından ne de zikadan çok ayırt edilemeyebilir. Daha dramatik, daha hızlı, daha yüksek ateş ve daha ağrılı biçimde devam ediyor” ifadelerini kullandı.
Dr. Kılıç, “Hastalık çok riskli bir hastalık değil. Bir hafta ciddi olarak hasta yapıyor ama spesifik bir ilacı, antivirali yok. Ateş düşürme ve bol sıvıyla hastalar iyileşiyor” dedi. Kronik hastalığı olanlar ve bebeklerde ise hastalığın ağır seyredebildiğini ve hastaneye yatış olabileceğini vurguladı.
Türkiye’de resmi vaka bulunmadığını söyleyen Dr. Kılıç, “Aedes türüne ait sivrisinek İstanbul'da görüldü ama Türkiye'de ilan edilmiş resmi vaka yok” ifadelerini kullandı. Ayrıca Doğu Karadeniz’de Zika virüsü kaynaklı birkaç vaka görüldüğünü hatırlattı.
Dr. Kılıç, riskli bölgelere seyahat edenlerin döndükten sonra hastalık belirtileri yaşaması durumunda mutlaka doktora başvurması gerektiğini belirtti.
Uzman, şu önlemleri sıraladı:
“Kapalı giysiler giymek, el ve yüz açıksa toksik olmayan sinek kovucular kullanmak, yatılan odaya klima ve sinek kovucular koymak. Bu sinek genelde gündüz ısırıyor. Gündüz uyunuyorsa cibinlik kullanılması öneriler arasında.”
Dr. Kılıç, sözlerini şu ifadelerle tamamladı:
“Telaş edilecek bir şey yok. Chikunguya, Deng humması ve Zika virüsü hep seyahatten dönen hastalarda oldu ama sinek türünün bizde olması bir şekilde de hasta birisiyle gelip yaygınlaşabilir. Bu ihtimali göz önüne alacağız. Hijyen her zaman ki gibi bizim için çok önemli ama iyi tarafı insandan insana bulaşmıyor.”
DR. GÜLAY KILIÇ’TAN AÇIKLAMA: “TELAŞ YOK”
Medicana International Ankara Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Gülay Kılıç, virüsle ilgili yaptığı değerlendirmede, “Telaş edilecek bir şey yok, iyi tarafı insandan insana bulaşmıyor” dedi.
VİRÜSÜN KÖKENİ VE YAYILIMI
‘İki büklüm yapan’ anlamına gelen Chikungunya virüsü, Tanzanya’daki yerel dilden adını alıyor. 1940’lı yıllardan itibaren Kenya, Tanzanya, Asya ve Hint Okyanusu çevresinde görülen virüs, 2000’lerin başından itibaren Avrupa ve Amerika’da da tespit edilmeye başlandı. Dr. Kılıç, Çin’deki yüksek vaka sayısının Dünya Sağlık Örgütü’nü alarma geçirdiğini belirtti.
NASIL BULAŞIYOR?
Virüs, enfekte insandan kan emen sivrisineğin tükürük bezlerinde virüsü taşıması ve başka bir kişiyi ısırmasıyla bulaşıyor. İnsandan insana doğrudan bulaşmıyor.
BELİRTİLERİ NELER?
Chikungunya enfeksiyonunda halsizlik, yorgunluk, kas ağrısı, baş ağrısı, bulantı ve kusma gibi belirtiler görülüyor. Dr. Kılıç, “Bu virüsün özelliği çok yüksek ateş olması ve çok şiddetli ekrem ağrısı ile ortaya çıkmasıdır. Laboratuvar tetkiki olmadan ne deng hummasından ne de zikadan çok ayırt edilemeyebilir. Daha dramatik, daha hızlı, daha yüksek ateş ve daha ağrılı biçimde devam ediyor” ifadelerini kullandı.
RİSK GRUBU VE TEDAVİ
Dr. Kılıç, “Hastalık çok riskli bir hastalık değil. Bir hafta ciddi olarak hasta yapıyor ama spesifik bir ilacı, antivirali yok. Ateş düşürme ve bol sıvıyla hastalar iyileşiyor” dedi. Kronik hastalığı olanlar ve bebeklerde ise hastalığın ağır seyredebildiğini ve hastaneye yatış olabileceğini vurguladı.
TÜRKİYE’DE DURUM
Türkiye’de resmi vaka bulunmadığını söyleyen Dr. Kılıç, “Aedes türüne ait sivrisinek İstanbul'da görüldü ama Türkiye'de ilan edilmiş resmi vaka yok” ifadelerini kullandı. Ayrıca Doğu Karadeniz’de Zika virüsü kaynaklı birkaç vaka görüldüğünü hatırlattı.
SEYAHAT EDENLER İÇİN UYARI
Dr. Kılıç, riskli bölgelere seyahat edenlerin döndükten sonra hastalık belirtileri yaşaması durumunda mutlaka doktora başvurması gerektiğini belirtti.
KORUNMA ÖNERİLERİ
Uzman, şu önlemleri sıraladı:
“Kapalı giysiler giymek, el ve yüz açıksa toksik olmayan sinek kovucular kullanmak, yatılan odaya klima ve sinek kovucular koymak. Bu sinek genelde gündüz ısırıyor. Gündüz uyunuyorsa cibinlik kullanılması öneriler arasında.”
DR. KILIÇ’TAN SON MESAJ: “İYİ TARAFI İNSANDAN İNSANA BULAŞMIYOR”
Dr. Kılıç, sözlerini şu ifadelerle tamamladı:
“Telaş edilecek bir şey yok. Chikunguya, Deng humması ve Zika virüsü hep seyahatten dönen hastalarda oldu ama sinek türünün bizde olması bir şekilde de hasta birisiyle gelip yaygınlaşabilir. Bu ihtimali göz önüne alacağız. Hijyen her zaman ki gibi bizim için çok önemli ama iyi tarafı insandan insana bulaşmıyor.”