A
Admin
Yönetici
Yönetici
1.KAVRAM Zamanaşımı, suçun işlenmesinden itibaren belli bir süre geçmesinden sonra devletin dava açmak veya dava sonucunda verilen cezayı infaz etmek ya da müsadere uygulamak yetkilerinin sona ermesidir. Zamanaşımı re'sen dikkate alınır. Zamanaşımının varlığına karşın, dava açılmışsa verilen hüküm yok hükmündedir. 2. TÜRLERİ Kanun koyucu üç tür zamanaşımı öngörmüştür. Dava zamanaşmı, ceza zamanaşımı ve müsadere zamanaşımı. A. DAVA ZAMANAŞIMI AA. KAVRAM Dava zamanaşımı, işlenen bir suçtan dolayı kanunda öngörülen süreler içerisinde dava açılmaması veya davanın sona erdirilmemesi nedeni ile devletin dava açma ve açılmış davayı devam ettirme hakkının sona ermesidir. BB. DAVA ZAMANAŞIMI SÜRELERİ Dava zamanaşımı süreleri en az sekiz, en fazla otuz yıl olarak düzenlenmiştir. Kanunda aksi belirtilmedikçe, kamu davası; · Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda otuz yıl, · Müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda yirmibeş yıl, · Yirmi yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezasını gerektiren suçlarda yirmi yıl, · Beş yıldan fazla ve yirmi yıldan az hapis cezasını gerektiren suçlarda onbeş yıl, · Beş yıldan fazla olmamak üzere hapis veya adlî para cezasını gerektiren suçlarda sekiz yıl, Geçmekle zamanaşımına uğrar. Ancak dava zamanaşımı süreleri eylemi işlediği sırada oniki yaşını doldurmuş olup da onbeş yaşını doldurmamış olanlar hakkında, bu sürelerin yarsının; onbeş yaşını doldurmuş olup da onsekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında ise üçte ikisinin geçmesiyle dolar. (TCK M. 66/2) Sürelerin belirlenmesinde suçun kanunda yer alan cezasının üst sınırı göz önünde bulundurulur. Seçimlik cezaları gerektiren suçlarda zamanaşımı bakımından hapis cezası esas alınır. (TCK M. 66/4) Ayrıca, dava zamaanaşımı süresinin belirlenmesinde dosyadaki mevcut kanıtlar bakımından suçun daha ağır cezayı gerektiren nitelikli biçimleri de göz önünde bulundurulur. Zamanaşımı, · tamamlanmış suçlarda suçun işlendiği günden, · teşebbüs halinde kalan suçlarda son hareketin yapıldığı günden, · kesintisiz suçlarda kesintinin gerçekleştiği, · zincirleme suçlarda son suçun işlendiği günden, · çocuklara karşı üstsoy veya bunlar üzerinde hüküm ve nüfuzu olan kimseler tarafından işlenen suçlarda çocuğun onsekiz yaşını bitirdiği günden itibaren işlemeye başlar. Bazı suçlarda zamanaşımı süresinin başlangıcı özel olarak düzenlemiştir. Örneğin iftira suçunda, dava zamanaşımı özel olarak düzenlemiştir. Buna göre, iftira suçundan dolayı dava zamanaşmı, mağdurun eylemi işlemediğinin sabit olduğu tarihten itibaren başlar. (TCK M. 267/8) Böylece iftira suçlarında dava zamanaşımı, suçun işlendiği günde değil, daha sonraki bir tarih olan mağdurun masum olduğunun saptandığı tarihte başlamış olmaktadır. Yine birden çok evlilik suçunda zamanaşımı evlenmenin iptali kararının kesinleştiği tarihten itibaren işlemeye başlar( TCK M. 230/4) 2005 yılında 5377 Sayılı Kanunla yapılan değişiklikle, aynı eylemden dolayı tekrar yargılamayı gerektiren durumlarda, mahkemece bu yöndeki istemin kabul edildiği tarihten itibaren, eyleme ilişkin zamanaşımı süresi yeni baştan işlemeye başlar. Dava zamanaşımı süreleri gün, ay ve yıl hesabıyla belirlenir. Bir gün, yirmidört saat; bir ay, otuz gündür. Yıl, resmi takvime göre hesap edilir. Türk Ceza Kanununun İkinci Kitabının Dördüncü Kısmında yazılı ağırlaştırılmış müebbet veya müebbet veya on yıldan fazla hapis cezalarını gerektiren suçların yurt dışında işlenmesi halinde dava zamanaşımı uygulanmaz. CC. DAVA ZAMANAŞIMIN DURMASI Dava zamanaşımın durması, işlemiş sürenin saklı tutularak, yasal neden ortadan kalkıncaya kadar işletilmemesidir. Dava zamanaşımı durunca zamanaşımı süresinin o ana kadar geçen kısmı silinmez; fakat durma nedeni ortadan kalkıncaya kadar da ilerlemez. Dava zamanaşımını dört neden durdurur: · Soruşturma ve kovuşturma yapılmasının, izin alınmasına bağlı olması, · Soruşturma ve kovuşturma yapılmasının, karar alınmasına bağlı olması, · Soruşturma ve kovuşturma yapılmasının, diğer bir mercide çözülmesi gereken bir meselenin sonucuna bağlı olması, · Kanun gereğince hakkında kaçak olduğu hususunda karar verilmiş olması. Dava zamanaşımı, izin veya kararın alınmasına veya sorunun çözümüne veya yasa gereğince hakkında kaçak olduğu hususunda karar verilmiş suç faili hakkında bu karar kaldırılıncaya kadar durur. Zamanaşımının durması izin, karar veya çözüm için başvurulmuş olmasını gerektirir. İzin veya karar verildiği veya sorun çözüldüğü andan itibaren dava zamanaşımı işlemeye devam eder. 2006 yılında 556o Sayılı Kanun ile yapılan değişikliğe göre, şüpheli mağdur veya suçtan zarar görenden birine ilk uzlaşma teklifinde bulunulduğu tarihten itibaren uzlaştırma girişiminin sonuçsuz kaldığı ve en geç uzlaştırmacının raporunu düzenleyerek Cumhuriyet Savcısına verdiği tarihe kadar dava zamanaşımı işlemez. ( CMK M. 253/21) DD. DAVA ZAMANAŞIMININ KESİLMESİ Dava zamanaşımının kesilmesi, o ana kadar işleyen zamanaşımı süresini silinerek, yeni baştan işlemeye başlamasıdır. Dava zamanaşımını beş neden keser; · Şüpheli veya sanıklardan birinin savcı huzurunda ifadesinin alınması, · Şüpheli veya sanıklardan birinin yargıç huzurunda sorguya çekilmesi, · Şüpheli veya sanıklardan biri hakkında tutuklama kararının verilmesi, · Suçla ilgili olarak iddianame düzenlenmesi, · Sanıklardan bir kısmı hakkında da olsa, mahkûmiyet kararı verilmesi. Özellikle dikkat edilmesinde fayda olacaktır; Savcı huzurunda verilen ifadenin aksine, kolluk huzurunda verilen ifade, dava zamanaşımını kesmez. Dava zamanaşımı kesildiğinde, zamanaşımı süresi yeniden işlemeye başlar. Dava zamanaşımını kesen birden fazla nedenin bulunması durumunda, zamanaşımı süresi son kesme nedeninin gerçekleştiği tarihten itibaren yeniden işlemeye başlar. Dava zamanaşımının kesilmesi durumunda, zamanaşımı süresi ilgili suça ilişkin olarak kanunda belirlenen sürenin en fazla yarısına kadar uzar. Buna olağanüstü zamanaşımı denilmektedir. Örneğin beş yıldan fazla olmamak üzere hapis veya adli para cezasını gerektiren suçlarda dava zamanaşımı sekiz yıldır. Bu durumda kesme nedenlerinin varlığı durumunda zamanaşımı süresi en fazla oniki yıl olacaktır. Bir suçtan dolayı yapılan ve zamanaşımını kesen işlemler, o suça iştirak etmiş olup da hakkında soruşturma veya kovuşturma yapılmamış olan kimseler hakkında da zamanaşımını keser. Dava zamanaşımı re'sen uygulanır ve bundan şüpheli, sanık ve hükümlü vazgeçemezler. B. CEZA ZAMANAŞIMI AA. KAVRAM Ceza zamanaşımı, kesinleşmiş bir cezanın, hüküm tarihinden itibaren yasada öngörülen süre içinde infaz edilememesi nedeni ile devletin cezayı infaz yetkisinin ortadan kalkmasıdır. BB. CEZA ZAMAMAŞIMI SÜRELERİ Ceza zamanaşımı en az on, en fazla kırk yıl olarak düzenlemiştir. · Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarında kırk yıl. · Müebbet hapis cezalarında otuz yıl. · Yirmi yıl ve daha fazla süreli hapis cezalarında yirmidört yıl. · Beş yıldan fazla hapis cezalarında yirmi yıl. · Beş yıla kadar hapis ve adlî para cezalarında on yıl Geçmesiyle söz konusu cezalar zamanaşamıına uğrar. Ancak ceza zamamaşımı eylemi işlediği sırada oniki yaşını doldurmuş olup da onbeş yaşını doldurmamış olanlar hakkında, bu sürelerin yarısının; onbeş yaşını doldurmuş olup da onsekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında ise, üçte ikisinin geçmesiyle dolar. Ceza zamanaşımı süreleri gün, ay ve yıl hesabıyla belirlenir. Bir gün, yirmidört saat; bir ay, otuz gündür. Yıl, resmi takvime göre hesap edilir. Türk Ceza Kanununun İkinci Kitabının Dördüncü Kısmında yazılı yurt dışında işlenmiş suçlar dolayısıyla verilmiş ağırlaştırılmış müebbet hapis veya müebbet hapis veya on yıldan fazla hapis cezalarında zamanaşımı uygulanmaz. Hükümde değişik türden cezalara hükmedilmişse, ceza zamanaşımı en ağır cezaya göre belirlenecektir. Ceza zamanaşımı, hükmün kesinleştiği veya infazın herhangi bir suretle kesintiye uğradığı günden itibaren işlemeye başlar ve kalan ceza miktarı esas alınarak süre hesaplanır. Cezaya bağlı olan veya hükümde belirtilen hak yoksunluklarının süresi ceza zamanaşımı doluncaya kadar devam eder. 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu, 765 Sayılı eski yasadan farklı olarak, ceza zamanaşımına uğrayan cezanın ortadan kalkacağını kabul etmemekte, yalnızca yerine getirilmeyeceğini öngörmektedir. CC. CEZA ZAMANAŞMININ DURMASI Türk Ceza Kanunu, ceza zamanaşımını durduran bir neden öngörmemiştir. Ancak Anayasa'nın 83. Maddesine göre, " Türkiye Büyük Millet Meclisi üyesi hakkında, seçiminden önce veya sonra bir ceza hükmünün yerine getirilmesi, üyelik sıfatının sona ermesine bırakılır; üyelik süresince zamanaşımı işlemez." Bu hükmün niteliği tartışmalıdır. Öğretide bazı yazarlar, bu düzenlemeyi "ceza zamanaşımı durması", diğer bazı yazarlar ise " infazın geri bırakılması" olarak kabul etmektedirler. DD. CEZA ZAMANAŞIMIN KESİLMESİ Ceza zamanaşımının kesilmesi, hüküm kesinleştikten sonra işleyen zamanaşımı süresinin silinerek yeni baştan işletilmesidir. Ceza zamanaşımını kesen üç neden vardır: · Mahkûmiyet hükmünün infazı için yetkili merci tarafından hükümlüye kanuna göre yapılan tebligat yapılması. · Mahkûmiyet hükmünün infazı için hükümlünün yakalanması. · Bir suçtan dolayı mahkûm olunduktan sonra, üst sınırı iki yıldan fazla hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suç işlenmesi. Ceza zamanaşımı re'sen uygulanır ve bundan şüpheli, sanık ve hükümlü vazgeçemezler. (TCK m. 72/2) C. MÜSADERE ZAMANAŞIMI Müsadere zamanaşımı, müsadereye ilişkin hükmün yasada öngörülen süre içerisinde yerine getirilmemesi durumunda bir daha infaz edilememesidir. 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu, bir güvenlik tedbiri niteliğinde olan müsaderenin infazı ile ilgili ayrı bir zamanaşımı süresi belirlemiştir. Müsadereye ilişkin hükümler, kesinleşmeden itibaren YİRMİ yıl geçtikten sonra infaz edilemez. Burada şu hususa dikkat etmek gerekir, yirmi yıllık süre, müsadereye ilişkin hükmün ne kadar süre içerisinde infaz edileceğine ilişkindir. Yoksa müsadere davası asıl eylem için öngörülen zamanaşımına tabidir. Bu durumda asıl eylem için öngörülen zamanaşımı süresi dolarsa mahkeme artık müsadere kararı veremez. Dolayısıyla yirmi yıllık süre hiç başlamamış olur. Zira infaz edilebilecek bir müsadere kararı verilmediğinden onun infaz zamanaşımı da başlamaz. Av. Hüseyin ARSLANOĞLU