Ceza Genel Kurulu’nun 2022/458 E., 2024/292 K. sayılı kararı

  • Konbuyu başlatan Admin
  • Başlangıç tarihi
A

Admin

Yönetici
Yönetici
T.C.

Yargıtay

Ceza Genel Kurulu

2022/458 E., 2024/292 K.

"İçtihat Metni"


DİRENME



KARARI VEREN

YARGITAY DAİRESİ : 10. Ceza Dairesi

MAHKEMESİ :Ağır Ceza

SAYISI : 10-95

I. HUKUKÎ SÜREÇ

Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan sanığın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 188/3-4(a), 43, 62, 52/2-4, 53, 54 ve 63. maddeleri uyarınca 15 yıl 7 ay 15 gün hapis ve 31.240,00 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına, taksitlendirmeye, hak yoksunluğuna, müsadereye ve mahsuba ilişkin Yalova Ağır Ceza Mahkemesince verilen 15.01.2019 tarihli ve 614-26 sayılı resen istinafa tabi olan hükmün, sanık ve müdafii tarafından istinaf edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesince 28.02.2019 tarih ve 707-402 sayı ile TCK'nın 54. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin çıkarılması suretiyle düzeltilerek istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

Söz konusu hükmün sanık ve müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 10. Ceza Dairesince 30.11.2021 tarih ve 3314-12667 sayı ile; "Kendisinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçmeyen sanık ...’ün, haklarında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı soruşturma yürütülen tanıklar ... ve ...’de ele geçirilen 5F- ADB etken maddesini içeren sentetik kannabinoidler grubunda yer alan uyuşturucu maddeler ile ...’da ele geçirilen MDMA etken maddesini içerir uyuşturucu maddeyi sattığına dair, tüm aşamalarda yüklenen suçu inkar eden sanığın savunmalarının aksine haklarında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı soruşturma yürütülen tanıklar ile tanık ...’ın yanında bulunan ...’ın soyut beyanları ve teşhisleri dışında, her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden, sanığın atılı suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi," isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.

Dosyanın gönderildiği Yalova 1. Ağır Ceza Mahkemesi ise 08.03.2022 tarih ve 10-95 sayı ile; "...İddianame, sanık savunması, tanık beyanları, kriminal rapor, canlı teşhis tutanakları, fotoğraf teşhis tutanakları, Yargıtay Bozma İlamı ve müzekkere cevapları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; sanık ...'ün 08.04.2018 günü 20.08.2018 günü ve 22.08.2018 günü tanıklar ..., ... ve ...'a uyuşturucu veya uyarıcı madde temin edip satarak üzerine atılı uyuşturucu madde ticareti yapmak suçunu zincirleme şekilde işlediğinin sübut bulduğu, ancak sanık ...'ün savunmalarında üzerine atılı suçlamayı reddederek uyuşturucu madde ticareti yapmadığını, bulduğu zaman içtiğini, aleyhinde tanıklık yapan kişilerin ise bizzat kendisinin tanımadığını, ancak husumetli olduğunu düşündüğü şahıslar olabileceğini beyan ettiği, ancak sanığın savunmalarının suçtan kurtulmaya yönelik soyut inkardan öteye geçmediği, sanığın değişik zamanlarda uyuşturucu madde sattığı anlaşılan tanıklar ..., ... ve ...'ın sanığı fotoğraf teşhislerinde ve canlı teşhislerde müdafiler huzurunda net bir şekilde teşhis edip kendilerine uyuşturucu madde sattıklarını beyan ettikleri, sanık ile tanıklar arasında husumeti gerektiren objektif bir durumun tespit edilememesi nedenleriyle sanığın bu yöndeki savunmalarının soyut olduğu ve inkardan öteye geçemediği, hayatın olağan akışına da aykırılık oluşturduğu gözetilmekle sanık savunmalarına itibar edilmeyerek dosyadaki iddia, sanık savunmaları tanık beyanları, ekspertiz raporları, teşhis tutanakları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek sanık ...'ün değişik zamanlarda sentetik kannabinoid grubu uyuşturucuları satarak ticaretini yaptığı, mahkememiz önceki hükmünün isabetli olup Yargıtay Bozma İlamı'nda bulunan hususlara nazaran sanığın eylemlerinin sübuta erdiği..." gerekçesiyle bozma kararına direnerek sanığın önceki hüküm gibi mahkûmiyetine karar vermiştir.

Direnme kararına konu bu hükmün de Cumhuriyet savcısı ve sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 16.05.2022 tarihli ve 57459 sayılı bozma istekli tebliğnamesiyle dosya, 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 307. maddesi uyarınca kararına direnilen daireye gönderilmiş, aynı madde uyarınca inceleme yapan Yargıtay 10. Ceza Dairesince 21.09.2022 tarih ve 9279-9442 sayı ile direnme kararının yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.

II. UYUŞMAZLIK KONUSU

İlk Derece Mahkemesi ile Özel Daire arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığa isnat edilen uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun sabit olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR

İncelenen dosya kapsamından;

08.04.2018 tarihli olay, yakalama ve muhafaza altına alma tutanağına göre; Yalova İlçe Emniyet Müdürlüğü Narkotik Şube Amirliği görevlilerince, uyuşturucu madde satan ve kullanan şahısların yakalanmasına yönelik olarak 08.04.2018 tarihinde saat 16.35 sıralarında Bağlarbaşı Mahallesi, Eski Bursa Caddesi üzerinde gerçekleştirilen devriye görevi esnasında, Çağdaş Sokak istikametinden söz konusu caddeye doğru yürümekte olan tanık ...'in durumundan şüphelenildiği, görevlileri fark eden tanığın sağ elinde bulunan bir maddeyi yere attığının fark edilmesi üzerine durdurulduğu, adı geçenin kimlik kontrolünden sonra yapılan üst yoklamasında herhangi bir suç unsuruna rastlanmadığı, görevlilerce yerdeki beyaz renkli kâğıda sarılı olan madde muhafaza altına alınıp incelendiğinde; daralı ağırlığı 0,70 gram gelen sentetik kannabinoid olduğunun anlaşıldığı, bu esnada tanığın; "Söz konusu madde bana aittir. Sizi görünce korkup yere attım." şeklinde beyanda bulunduğu, gerçekleştirilen işlemler hakkında Cumhuriyet savcısına bilgi verildiğinde tanık yönünden kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan işlem yapılması talimatının alındığı,

Bursa Polis Kriminal Laboratuvarı tarafından düzenlenen 25.04.2018 tarihli rapora göre; net 0,1 gram ağırlığındaki açık yeşil renkli bitki parçalarının, sentetik kannabinoidler grubunda yer alan 5F-ADB etken maddesi içerdiği,

Kolluk tarafından düzenlenen 08.04.2018 tarihli fotoğraf teşhis tutanağına göre; tanığın, müdafii huzurunda gerçekleştirilen gerek ilk gerekse şahısların yerleri değiştirilerek yapılan ikinci teşhiste, kendisine gösterilen altı (6) farklı şahsa ait fotoğrafların arasından sanığın fotoğraflarını göstererek, 08.04.2018 tarihinde ele geçirilen suç konusu uyuşturucu maddeyi sanıktan satın aldığını beyan ettiği,

Kolluk tarafından düzenlenen 04.09.2018 tarihli canlı teşhis tutanağında; beş (5) ayrı kişi arasından ve ayna cam arkasından iki kez yaptırılan teşhiste tanığın; "08.04.2018 tarihinde ele geçirilen uyuşturucu maddeyi dört (4) ve üç (3) numaralarda bulunan ve ismini ... olarak bildiğim şahıstan satın aldım. Kesin ve net olarak teşhis ediyorum." şeklinde beyanda bulunarak sanığı teşhis ettiğinin belirtildiği,

20.08.2018 tarihli olay, yakalama ve muhafaza altına alma tutanağına göre; Yalova İlçe Emniyet Müdürlüğü Narkotik Şube Amirliği görevlilerince, uyuşturucu madde satan ve kullanan şahısların yakalanmasına yönelik olarak 20.08.2018 tarihinde saat 14.20 sıralarında Bağlarbaşı Mahallesi, Radar Caddesi, Şehit Haydar Başar Sokakta gerçekleştirilen devriye görevi esnasında, sokak üzerinde bulunan park içerisinde ağaçların altında oturan tanıklar ... ile ...'ın durumundan şüphelenildiği, görevlilerce adı geçenlerin yanına gidildiğinde tanık...’in sol elindeki gazete kâğıdına sarılı olan maddenin fark edildiği, görevlilerin söz konusu maddenin ne olduğunu sormaları üzerine tanığın; "İçinde uyuşturucu madde var." şeklinde cevap verip elindeki maddeyi görevlilere teslim ettiği, gazete kâğıdına sarılı olan madde incelendiğinde uyuşturucu maddelerden sentetik kannabinoid olduğunun tespit edildiği, tanıkların yapılan üst yoklamalarında herhangi bir suç unsuruna rastlanmadığı, görevlilerce uyuşturucu maddeyi kimden ve nereden aldığı sorulan tanık...'in; "İsmini bilmiyorum, ancak fotoğrafını görsem tanıyacağım bir şahıstan satın aldım. İsmini bilmediğim bu kişi, sokaktan aşağıya inip orada bulunan ahırın yanındaki kırmızı tuğlalı eve girdi. Daha sonra yanıma gelip bana uyuşturucu maddeyi verdi. Bunları arkadaşım ... da gördü." şeklinde beyanda bulunduğu, gerçekleştirilen işlemler hakkında Cumhuriyet savcısına bilgi verildiğinde tanıklar yönünden kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan işlem yapılması talimatının alındığı,

Bursa Polis Kriminal Laboratuvarı tarafından düzenlenen 02.10.2018 tarihli rapora göre; net 0,03 gram ağırlığındaki açık yeşil renkli bitki parçalarının, sentetik kannabinoidler grubunda yer alan 5F-ADB etken maddesi içerdiği,

Kolluk tarafından düzenlenen 20.08.2018 tarihli fotoğraf teşhis tutanağına göre; tanık...'in, müdafii huzurunda gerçekleştirilen gerek ilk gerekse şahısların yerleri değiştirilerek yapılan ikinci teşhiste, kendisine gösterilen altı (6) farklı şahsa ait fotoğrafların arasından sanığın fotoğraflarını göstererek 20.04.2018 tarihinde ele geçirilen suç konusu uyuşturucu maddeyi sanıktan satın aldığını beyan ettiği,

Kolluk tarafından düzenlenen 20.08.2018 tarihli fotoğraf teşhis tutanağında; tanık ...'ın, gerek ilk gerekse şahısların yerleri değiştirilerek yapılan ikinci teşhiste, kendisine gösterilen altı (6) farklı şahsa ait fotoğrafların arasından sanığın fotoğraflarını göstererek, tanık...'in 20.04.2018 tarihinde ele geçirilen suç konusu uyuşturucu maddeyi sanıktan satın aldığını beyan ettiğinin belirtildiği,

Kolluk tarafından düzenlenen 04.09.2018 tarihli canlı teşhis tutanağına göre; beş (5) ayrı kişi arasından ve ayna cam arkasından müdafii huzurunda iki kez yaptırılan teşhiste tanık...'in; "20.08.2018 tarihinde ele geçirilen uyuşturucu maddeyi dört (4) ve bir (1) numaralarda bulunan şahıstan satın aldım. Kesin ve net olarak teşhis ediyorum." şeklinde beyanda bulunarak sanığı teşhis ettiği,

Kolluk tarafından düzenlenen 04.09.2018 tarihli canlı teşhis tutanağında; beş (5) ayrı kişi arasından ayna cam arkasından iki kez yaptırılan teşhiste tanık ...'ın; "...'in, 20.08.2018 tarihinde ele geçirilen uyuşturucu maddeyi iki (2) ve beş (5) numaralarda bulunan şahıstan satın aldı. Kesin ve net olarak teşhis ediyorum." şeklinde açıklamalarda bulunarak sanığı teşhis ettiğine yer verildiği,

22.08.2018 tarihli olay, yakalama ve muhafaza altına alma tutanağına göre; Yalova İlçe Emniyet Müdürlüğü Narkotik Şube Amirliği görevlilerince, uyuşturucu madde satan ve kullanan şahısların yakalanmasına yönelik olarak 22.08.2018 tarihinde saat 18.25 sıralarında Süleyman Bey Mahallesindeki dolmuş duraklarının bulunduğu yerde gerçekleştirilen devriye görevi esnasında tanık ...'ın durumundan şüphelenildiği, görevlilerce yanına yaklaşılan tanığın yapılan üst yoklamasında; pantolonunun sol cebindeki şişkinliğin fark edildiği, görevlilerin kabarıklığın sebebini sormaları üzerine, tanığın cebinden çıkardığı beyaz peçeteye sarılı olan ve toplam daralı ağırlığı 1,32 gram gelen iki (2) adet suç konusu tableti görevlilere teslim ettiği, uyuşturucu maddeyi kimden ve nereden aldığı sorulan tanığın; "İsmini ... olarak bildiğim, fotoğrafını görsem tanıyabileceğim, sakallı, uzun boylu ve zayıf yapılı bir kişiden 60 TL karşılığında satın aldım." şeklinde cevap verdiği, gerçekleştirilen işlemler hakkında Cumhuriyet savcısına bilgi verildiğinde tanık yönünden kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan işlem yapılması talimatının alındığı,

Bursa Polis Kriminal Laboratuvarı tarafından düzenlenen 09.10.2018 tarihli rapora göre; net 0,7 gram ağırlığındaki iki adet pembe renkli tabletin, uyuşturucu maddelerden MDMA etken maddesi içerdiği,

Kolluk tarafından düzenlenen 22.08.2018 tarihli fotoğraf teşhis tutanağına göre; tanık ...'in, müdafii huzurunda gerçekleştirilen gerek ilk gerekse şahısların yerleri değiştirilerek yapılan ikinci teşhiste, kendisine gösterilen altı (6) farklı şahsa ait fotoğrafların arasından sanığın fotoğraflarını göstererek, 22.08.2018 tarihinde ele geçirilen suç konusu tabletleri sanıktan satın aldığını beyan ettiği,

Kolluk tarafından düzenlenen 04.09.2018 tarihli canlı teşhis tutanağında; beş (5) ayrı kişi arasından ve ayna cam arkasından müdafii huzurunda iki kez yaptırılan teşhiste tanık ...'in; "22.08.2018 tarihinde ele geçirilen tabletleri bir (1) ve beş (5) numaralarda bulunan ve ismini ... olarak bildiğim şahıstan satın aldım. Kesin ve net olarak teşhis ediyorum." şeklinde beyanda bulunarak sanığı teşhis ettiğinin belirtildiği,

Yalova Narkotik Şube Amirliği tarafından düzenlenen 26.08.2018 tarihli tutanağa ve aynı kurum tarafından hazırlanan 29.08.2018 tarihli fezlekeye göre; 26.08.2018 tarihinde saat 02.13 sıralarında, oğlu tanık ... ile şubeye müracaat eden ...’un; "Bağlarbaşı Mahallesi, Eski Bursa Caddesi, Işıl Sokak, No: 1 sayılı adreste ikamet ediyoruz. Oğlum madde bağımlısıdır. Kendisini yaklaşık bir saat önce evde baygın bir hâlde buldum. Üzerini aradım ancak herhangi bir uyuşturucu madde bulamadım. Sorduğumda uyuşturucu maddeyi aynı mahallede oturan Seda Sebepçi’den aldığını söyledi. Şikâyetçi olmak için buraya geldim." şeklinde açıklamalarda bulunduğu, tanığın da görevlilere 10 TL karşılığında sentetik kannabinoid satın alıp kullandığını söylediği, konu hakkında Cumhuriyet savcısına bilgi verildiğinde; tanığın ifadesinin alınması ve tanığa fotoğraflı teşhis yaptırılması talimatlarının alındığı,

Kolluk tarafından düzenlenen 31.08.2018 tarihli fotoğraf teşhis tutanağına göre; tanık ...'ın, müdafii huzurunda gerçekleştirilen gerek ilk gerekse şahısların yerleri değiştirilerek yapılan ikinci teşhiste, kendisine gösterilen altı (6) farklı şahsa ait fotoğrafların arasından sanığın fotoğraflarını göstererek Bağlarbaşı Mahallesi, Bayrak Sokakta oturan, açık kimlik bilgilerini bilmediği ancak Çoban lakabı ile tanıdığı sanıktan geçmişte uyuşturucu madde satın aldığını beyan ettiği,

Kolluk tarafından düzenlenen 03.09.2018 tarihli canlı teşhis tutanağında; beş (5) ayrı kişi arasından ve ayna cam arkasından müdafii huzurunda iki kez yaptırılan teşhiste tanık ...'ın; "Bağlarbaşı Mahallesi, Bayrak Sokakta oturan, Çoban lakaplı bir şahıstan daha önceden uyuşturucu madde satın aldım. Çoban lakaplı şahıs, dört (4) ve iki (2) numaralarda bulunan şahıstır. Kesin ve net olarak teşhis ediyorum." şeklinde beyanda bulunarak sanığı teşhis ettiğinin belirtildiği,

Kılıç köyünde ikamet eden ve hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yakalama kararı bulunan sanığın, teslim olmak istediğini köy muhtarı aracılığıyla jandarmaya iletmesi üzerine, söz konusu yere giden görevlilerce 03.09.2018 tarihinde saat 19.30 sıralarında yakalandığı, yapılan üst yoklamasında herhangi bir suç unsuruna rastlanmadığı,

Anlaşılmaktadır.

Tanık ... kollukta; uyuşturucu madde kullandığını, 08.04.2018 tarihinde saat 14.00 sıralarında, kullanmak amacıyla uyuşturucu madde satın almak için Romen Mahallesi olarak bilinen yere gittiğini, kendisinden daha önce de uyuşturucu madde aldığı sanığı Çağdaş Sokağın üzerinde gördüğü, bunun üzerine sanığın yanına gidip uyuşturucu madde satın almak istediğini söylediğini, kendisinden 30 TL alan sanığın; "Sokak başında bekle, ben geliyorum." diyerek yanından uzaklaştığını, bir süre sonra geri gelen sanıktan suç konusu uyuşturucu maddeyi aldığını, sanığın yanından ayrıldıktan bir süre sonra polisleri fark edip satın aldığı uyuşturucu maddeyi yere attığını, sanığı teşhis edebileceğini,

Savcılıkta; olay tarihinde Bağlarbaşı Mahallesinde bulunduğu esnada sanıktan bonzai olarak bilinen uyuşturucu maddeyi satın aldığını, emniyette kendisine gösterilen farklı fotoğrafların içinden sanığa ait olanları teşhis ettiğini,

Mahkemede; sanığı tanıdığını, soruşturma evresindeki beyanlarını tekrar ettiğini, sanıktan birçok kez uyuşturucu madde satın aldığını, 08.04.2018 tarihinde ele geçirilen suç konusu uyuşturucu maddeyi sanıktan temin ettiğini, sanığı emniyette kesin ve net olarak teşhis ettiğini, sanık ile arasında herhangi bir husumetin bulunmadığını,

Tanık ... kollukta; uyuşturucu madde kullandığını, olay günü birlikte yakalandığı arkadaşı tanık ... ile 20.08.2018 tarihinde saat 11.30 sıralarında buluştuklarını, kullanmak amacıyla uyuşturucu madde satın almak amacıyla Bağlarbaşı Mahallesine gitmeye karar verdiklerini, söz konusu mahallede Kılıç Sokak üzerinde yürüdükleri sırada yanına gelen sanığın; "Ne arıyorsunuz?" dediğini, uyuşturucu madde almak istediklerini söylemeleri üzerine sanığın; "Ben bulurum." diyerek 50 TL talep ettiğini, söz konusu parayı verdikten sonra sanık ile birlikte adres bilgilerini bilmediği bir sokağa geldiklerini, burada sanığın, bir ahırın yanındaki kırmızı tuğlalı bir evin içerisine girdiğini, kısa bir süre sonra evden çıkıp yanlarına gelen sanığın, olay günü görevlilerce ele geçirilen suç konusu uyuşturucu maddeyi kendisine verdiğini, sanığın yanından ayrıldıktan sonra ismini bilmediği bir parka gittiklerini, burada ağaçların altında uyuşturucu maddenin bir kısmını içtiğini, tanık ...’ın ise uyuşturucu madde kullanmadığını, bir süre sonra parka gelen polislere suç konusu uyuşturucu maddeyi teslim ettiğini, fotoğrafının gösterilmesi hâlinde sanığı teşhis edebileceğini,

Mahkemede; sanığı tanıdığını, sanığın Bağlarbaşı Mahallesinde uyuşturucu madde sattığını, sanıktan dört ya da beş kez uyuşturucu madde satın aldığını, yine 20.08.2018 tarihinde ele geçirilen suç konusu uyuşturucu maddeyi de sanıktan aldığını, sanığın Çoban lakabı ile tanındığını, soruşturma evresindeki beyanlarını tekrar ettiğini,

Tanık ... kollukta; uyuşturucu madde kullandığını, tanık... ile arkadaş olduklarını, olay günü saat 11.30 sıralarında buluştuğu adı geçen ile birlikte kullanmak için uyuşturucu madde almak amacıyla Bağlarbaşı Mahallesine gittiklerini, burada Kılıç Sokak civarında dolaştıkları esnada yanlarına gelen sanığın; "Ne arıyorsunuz?" dediğini, tanık...’in, uyuşturucu madde almak istediklerini söylemesi üzerine, sanığın bulabileceğini belirtip 50 TL talep ettiğini, tanık...’in söz konusu parayı vermesinden sonra, hep birlikte açık adres bilgilerini bilmediği bir sokağa gittiklerini, burada sanığın kırmızı tuğlalı bir eve girdiğini, yaklaşık beş dakika sonra yanlarına gelen sanığın suç konusu uyuşturucu maddeyi tanık...’e teslim ettiğini, adı geçen ile birlikte sanığın yanından ayrılıp polislere yakalandıkları parka geldiklerini, burada sanığın uyuşturucu maddenin bir kısmını içtiğini, kendisinin ise kullanmadığını, bir süre sonra polislerin gelmesi üzerine tanık...’in, satın aldığı uyuşturucu maddeyi görevlilere teslim ettiğini, fotoğraflarının gösterilmesi hâlinde sanığı teşhis edebileceğini,

Mahkemede; soruşturma evresindeki beyanlarını tekrar ettiğini, 20.08.2018 tarihinde tanık...’in huzurdaki sanıktan uyuşturucu madde satın aldığını, kendisinin de geçmişte sanıktan uyuşturucu madde satın aldığını,

Tanık ... kollukta; uyuşturucu madde kullandığını, 22.08.2018 tarihinde saat 12.00 sıralarında evden çıktıktan sonra yolda bir arkadaşı ile karşılaştığını, birlikte Bağlarbaşı Mahallesine gidip kullanmak için uyuşturucu madde almaya karar verdiklerini, söz konusu yere gittiklerinde yaklaşık iki ay önce kendisinden uyuşturucu madde satın aldığı sanığı gördüğünü, yanına gittiği sanıktan tablet istediğini, uyuşturucu madde için 60 TL talep eden sanığa söz konusu parayı verdiğini, yanından ayrılan sanığın açık adres bilgilerini bilmediği bir sokağa girip buradaki bir evin içerisinden suç konusu tabletleri alarak geri geldiğini, sanıktan üç adet tableti aldıktan sonra Bağlarbaşı Mahallesinden ayrıldığını, yolda ilerlerken tabletlerden bir tanesini içtiğini, evine gitmek için dolmuş duraklarının bulunduğu yere geldiğinde görevlilerce durdurulduğunu, üst yoklaması neticesinde cebindeki şişkinliğin fark edildiğini, bunun üzerine suç konusu tabletleri çıkarıp polislere teslim ettiğini, fotoğraflarının gösterilmesi hâlinde sanığı teşhis edebileceğini,

Mahkemede; sanığı tanıdığını, soruşturma evresindeki beyanlarını tekrar ettiğini, 22.08.2018 tarihinde ele geçirilen suç konusu tabletleri sanıktan satın aldığını,

Tanık ... savcılıkta; olay tarihinde buluştuğu babası ...’un durumundan şüphelenip uyuşturucu madde kullandığını anladığını, uyuşturucu maddeyi kimden aldığını sorması üzerine Bağlarbaşı Mahallesinde ikamet eden Seda Sebepçi’den aldığını söylediğini, bu şahıs dışında Cumhuriyet İlkokulu yakınlarındaki Bayrak Sokakta ikamet eden, Çoban lakabını kullanan, görmesi hâlinde tanıyabileceği bir kişiden de uyuşturucu madde satın aldığını,

Mahkemede; sanığı tanıdığını, soruşturma evresindeki beyanlarını tekrar ettiğini, sanığın uyuşturucu madde sattığını, sanıktan birkaç kez bonzai satın aldığını, ancak söz konusu maddelerin ele geçmediğini, en son aldığı tarihte baygınlık geçirdiğini, sanık ile birlikte hiçbir vakit uyuşturucu madde kullanmadığını, uyuşturucu madde temin edip sanık ile birlikte içmediğini, tam tersine sanıktan uyuşturucu madde satın alıp kullandığını,

İfade etmişlerdir.

Sanık ... soruşturma evresinde; hurdacılık ve oto lastiği tamirciliği yaparak geçimini sağladığını, aylık sabit bir gelirinin bulunmadığını, yaklaşık yedi yıldır esrar ve bonzai kullandığını, söz konusu maddeleri Bağlarbaşı Mahallesinde ikamet eden açık kimlik bilgilerini bilmediği şahıslardan satın aldığını, tanıklar ..., ..., ..., ... ve ...’ı tanımadığını, adı geçenlere uyuşturucu madde satmadığını, kendisine iftira atıldığını,

Mahkemede; suçlamayı kabul etmediğini, uyuşturucu madde kullandığını, tanıklar ..., ... ve ...’ı tanıdığını, diğer tanıklar... ve ...’i ise tanımadığını, tanıklardan ... ve ... ile arasında husumet bulunduğunu, koyunlarını otlattığı yere gelen adı geçenlerin burada sürekli uyuşturucu madde kullandıklarını, bunun üzerine tanıklar ... ve ... ile kavga ettiğini, yine tanıklar ... ve ...’in birkaç kez kullandıkları uyuşturucu maddelerin etkisiyle bayılıp düşmeleri üzerine ceplerindeki paraları ve uyuşturucu maddeleri alıp kaçtığını, tanık ... ile birlikte uyuşturucu madde kullandıklarını, uyuşturucu maddeleri adı geçenin alıp getirdiğini ve birlikte içtiklerini,

Savunmuştur.

IV. GEREKÇE

A. Uyuşmazlık Konusuna İlişkin Açıklamalar

Anayasa’nın 138/1. ve CMK’nın 217/1. maddeleri ile Anayasa’nın 38. ve İHAS’nin 6/2. maddeleri sarahatine göre ispat hukuku bakımından vicdani kanaat esasını benimseyen Ceza muhakememizin amacı, maddi gerçeği insan onuruna yaraşır biçimde ortaya çıkarmaktır. Geçmişte yaşanan ya da yaşandığı iddia olunan bu vakıayı/maddi gerçekliği, olay mahkemesi yapacağı öğrenme yargılaması ile taraflar ve delillerle doğrudan muhatap olup muhakeme hukukuna ilişkin normlar doğrultusunda, gerektiğinde mantık ilminden ve tecrübe kurallarından da faydalanarak sonradan mahkeme önünde temsil etmeye çalışacak, böylece sezgileriyle değil akıl yoluyla vicdani kanaate ulaşarak (M. Feyzioğlu, Ceza Muhakemesinde Vicdani Kanaat, Yetkin Yayınevi, s. 139) maddi sorunu çözecektir. Bu yetki münhasıran olay mahkemesine aittir.

Vicdani kanaate ulaşılması, isnat olunan fiilin ispatlandığı anlamına gelir. Bu nedenle, vicdani kanaat hukuki sorunla değil, maddi sorunla ilgili bir kavramdır ve vicdani kanaate ulaşacak makam da maddi uyuşmazlığı çözmeye yetkili derece mahkemeleridir. Hukuki sorunun çözümünde vicdani kanaat ölçütü kullanılamaz. Çünkü; hukuki sorunun doğru çözümü, maddi olaya uygulanması gereken hukuk kurallarının doğru bulunması ve doğru yorumlanması ile ilgilidir.

Vicdani ispat sisteminde hâkimler, hür vicdanlarına göre hüküm verirler. Her türlü delil aracı, kural olarak kullanılabilir ve bunlar serbestçe değerlendirilir. Ancak bu serbestliğin sınırını yine hukuk belirler. Nitekim, Anayasa’nın 138/1. maddesine göre hâkim, vicdani kanaatini oluştururken, Anayasa’nın, kanunların ve hukukun çizdiği çerçevede kalmak zorundadır. Delil araçlarının ne zaman ve kimler tarafından ikame edilebileceği, bunların muhakemede tabi tutulacakları işlemler, delil aracı ikame taleplerinin hangi şartlarda ret olunabileceği, çelişme yönteminin nasıl hayata geçirileceği, delil aracı yasaklarının neler olduğu gibi konular hukuk tarafından düzenlenir (M. Feyzioğlu, s. 357).

Kural olarak delillerle doğrudan temas kurmayan ve öğrenme yargılaması yapamayan Yargıtayın, hukuka uygun olarak elde edilen delilleri takdir etme ve bu suretle ilk derece mahkemelerinin vicdani kanaatini denetleme, aslında olayın nasıl cereyan ettiğini ortaya koyma imkanı bulunmamaktadır. Ancak hükmün gerekçesini esas alarak, bu delillerle varılan sonucun/kabul edilen maddi vakıanın, akıl yürütme/mantık kurallarına, genel hayat tecrübelerine ve bilimsel kaidelere uygun olup olmadığını denetleyebileceğinde de kuşku yoktur. 288. maddenin Hükûmet Tasarısı'ndaki gerekçesinde bu duruma: "Delillerin yanlış değerlendirilmesi, kuralların yorumunu ve eylemin gerçek niteliğinin saptanmasını etkilediğinde elbetteki hukuka aykırılık oluşturur." denilerek işaret edilmiştir. Uygulama da bu şekilde istikrar kazanmıştır. Doktrinde Yenisey aynı düşünceyi; "Bir hukuk normu olmayan fizik ve mantık kuralları ve tecrübe kaidesi, bir hukuk normu gibi ele alınarak bunlara aykırı olan vicdani kanaatin denetlenmesine imkan sağlamaktadır." (Prof. Dr. Feridun Yenisey, İstinafta Maddi Ve Hukuki Mesele Denetimi, Dr. Dr. Silvia Tellenbach'a Armağan, Seçkin Yayınları, s. 1282) diyerek benimsendiğini ifade etmiştir. Çünkü; sağlıklı bir hukuki denetimin ön şartı, maddi vakıanın usulüne uygun, tam ve doğru olarak belirlenmiş olmasıdır.

Ceza yargılamasında kanıt serbestliği ilkesi başlığı altında toplayabileceğimiz temel prensiplere göre; a) Herşeyin kanıt olabileceği (hukuka uygun yöntemlerle elde edilmiş), b) İlgililerin kanıt ileri sürebilecekleri, c) Hâkimin kendiliğinden kanıt araştırabileceği, (hatta zorunlu olarak araştırması gerektiği), d) Kanıt ileri sürmede zaman kısıtlaması olamayacağı, e) Kanıtlama külfetinin sanığa yüklenemeyeceği, f) Kanıt değerlendirmede hâkimi bağlayan üstün kanıtın söz konusu olmayıp hâkimin tüm kanıtları serbestçe değerlendirebileceği, (vicdani kanaat) ceza yargılamasının temel ilkeleridir. Bu ilkelerin birinden dahi vazgeçmek, ceza yargılamasının temel ilke ve yapısına aykırı davranmak anlamını taşır (YCGK., 08.04.1991 tarihli ve 81-111 sayılı).

Amacı, somut olayda maddi gerçeğe ulaşarak adeleti sağlamak, suçu işlediği sabit olan faili cezalandırmak, kamu düzeninin bozulmasını önlemek ve bozulan kamu düzenini yeniden tesis etmek olan ceza muhakemesinin en önemli ve evrensel nitelikteki ilkelerinden birisi de öğreti ve uygulamada; suçsuzluk ya da masumiyet karinesi olarak adlandırılan kuralın bir uzantısı olan ve Latincede; in dubio pro reo olarak ifade edilen şüpheden sanık yararlanır ilkesidir. Bu ilkenin özü, ceza davasında sanığın mahkûmiyetine karar verilebilmesi bakımından göz önünde bulundurulması gereken herhangi bir soruna ilişkin şüphenin, mutlaka sanık yararına değerlendirilmesidir. Oldukça geniş bir uygulama alanı bulunan bu kural, dava konusu suçun işlenip işlenmediği, işlenmişse sanık tarafından işlenip işlenmediği veya gerçekleştirilme biçimi konusunda bir şüphe belirmesi halinde de geçerlidir. Sanığın bir suçtan cezalandırılabilmesinin temel şartı, suçun hiçbir şüpheye mahal bırakmayacak kesinlikte ispat edilmesidir. Gerçekleşme şekli şüpheli veya tam olarak aydınlatılamamış olay ve iddialar sanığın aleyhine yorumlanarak mahkûmiyet hükmü kurulamaz. Ceza mahkumiyeti; herhangi bir ihtimale değil, kesin ve açık ispata dayanmalı, bu ispat hiçbir şüphe ya da başka türlü oluşa imkan vermemelidir. Toplanan delillerin bir kısmına gözetilip diğer kısmı gözardı edilerek ulaşılan kanaat üzerinden yüksek de olsa bir ihtimale sanığı cezalandırmak, ceza muhakemesinin en önemli amacı olan gerçeğe ulaşmadan hüküm vermek anlamına gelecektir (YCGK., 11.6.2013 tarihli ve 36-294 sayılı).

Şu hâlde, sanığa isnat edilen fiilin sanık tarafından icra edildiğinin kabulü için, gerekçeli ve muhtemel şüphenin tamamen yenilmesi gerekir. Zira kabili te'lif olmayan şüphe ile gerçeğin yan yana mevcudiyeti ile vicdani kanaate ulaşılmasının, mantık ve hukuk kuralları bakımından mümkün olduğu söylenemez.

B. Somut Olayda Hukuki Değerlendirme

08.04.2018 tarihinde tanık ...’den beyaz renkli kâğıda sarılı bir paket hâlindeki suç konusu sentetik kannabinoidin, 20.08.2018 tarihinde tanık...’den gazete kâğıdına sarılı bir paket hâlindeki suç konusu sentetik kannabinoidin ve 22.08.2018 tarihinde tanık ...’den beyaz peçeteye sarılı vaziyette iki adet suç konusu tabletin ele geçirildiği kabul edilen olayda;

Tanıklar ..., ... ve ...'in, üzerlerinden ele geçirilen uyuşturucu maddeleri sanıktan aldıklarını ifade etmeleri, bu hususun 20.08.2018 tarihinde tanık... ile birlikte yakalanan ve uyuşturucu maddelerin sanıktan elde edildiğini, kendisinin de daha önce sanıktan uyuşturucu madde aldığını ifade eden tanık ... ile babası ...’un emniyete başvurusu üzerine beyanı alınan ve madde bağımlısı olduğunu açıklaması sonucu hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan soruşturma yapılan ve geçmişte sanıktan birkaç kez uyuşturucu madde aldığını belirten tanık ...’ın anlatımlarıyla doğrulanması, görevlilerce farklı tarihlerde gerçekleştirilen denetimler sırasında suç konusu uyuşturucu maddelerle yakalanan ve birbirlerini de tanımayan tüm tanıkların kollukta gerçekleştirilen fotoğraflı ve canlı teşhis işlemlerinde sanığı net bir şekilde teşhis etmeleri karşısında sanığın suçtan kurtulmaya yönelik savunmalarına itibar edilemeyeceği, olay tutanakları ile dosyadaki diğer bilgi ve belgeler dikkate alındığında, İlk Derece Mahkemesinin sanığa isnat edilen uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun sübut bulduğuna ilişkin kabul ve direnme gerekçesinin isabetli olduğu ve dosyanın uygulamanın denetlenmesi için Özel Daireye gönderilmesine karar verilmesi gerektiği kabul edilmelidir.

V. KARAR

Açıklanan nedenlerle;

1- Yalova 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 08.03.2022 tarihli ve 10-95 sayılı direnme kararına konu hükmündeki gerekçesinin İSABETLİ OLDUĞUNA,

2- Dosyanın, uygulamanın denetlenmesi amacıyla Yargıtay 10. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 09.10.2024 tarihinde yapılan müzakerede oy birliğiyle karar verildi.
 
Geri
Üst