A
Admin
Yönetici
Yönetici
Çanakkale, sadece bir savaşın adı değil, bir milletin var olma destanıdır. Yeniden diriliştir. Türk’ü ve Kürdü’yle bir milletin ete kemiğe bürünmesidir. Bir milletin kader birliği… Çanakkale, bir ruhtur. Bir milletin ortak ruhu. Çanakkale, Türk’le Kürd’ün ebediyyen dünya ahret kardeşliğidir. Çanakkale, bir milletin ebediyyen özgürlük mührünü bu topraklara vurmasıdır. Hiç düşündünüz mü, Batı blokunun bize karşı öfkeli ve saldırgan olmasının, düşmanca tavrının altında yatan gerçek sebepler nelerdir? Bizdeki Çanakkale ruhudur. Çanakkale’nin geçilmezliğidir. Batının İslam karşıtlığı. Türkiye’nin üstlendiği misyonu. Kimliğimiz ve değerlerimiz. Tarihteki rolümüz... Tarihi bir gerçek… Batının uğraşıpta İşgal edemediği tek toprak parçası Anadolu toprağıdır. Sömürgeleştirilemeyen tek müslüman ülke Türkiye’dir. Bu nedenle, Batı bize karşı sürekli eli tetikte bekliyor. Fırsat buldukça da gereğini yapıyorlar. Kucağımıza hep bir ateş topu bıraktılar.. Sağ ve sol çatışmalarıyla, Alevi ve Sünni ayırımıyla kardeşlik duygumuz büyük yara aldı. Darbelerle, ambargo ve ekonomik krizlerle ülkemiz yıpratıldı, zayıf ve güçsüz bırakıldık. Terör örgütü PKK’nın, FETÖ’nün çok örgütlü kötülüklerine maruz kaldık. Şehirlerimiz kan gölüne döndü. Ülkemizi işgale bile kalkıştılar. Arzu edilen Türkiye’nin bir Irak ve bir Libya’ya dönmesiydi, yani parçalanmasıydı! Milletimizin dirayetli duruşu sayesinde bu belayı atlattık şükür. Milletimizin dik ve asil duruşu her türlü övgüye şayandır. Düşmanlarımızın başka bir görevi de Türkiye’nin milleti ve değerleriyle, kimliği ve geçmişiyle buluşmasına engel olmaktır. Tarihte, kendi kimliğinde, güçlü ve bağımsız bir Türkiye’nin neler yapabileceğini test etmişlerdi çünkü. Bir gerçek daha… Türkiye; durdurulmuş, kendi köklerinden uzaklaştırılmış ve akamete uğratılmış bir medeniyettir. Ancak, su akarsa yolunu bulur misali Türkiye, kendi mecrasına geri dönmüştür, kendi yolunda hızla akmaya başlamıştır. Evet, bir dev uyanmıştır. Türkiye, dünü ve bugünüyle, milletle kucaklaştıkça güç kazanıyor. İçimizde hainler ve çürük elmalar yok mu? Var tabi. Değerlerimize, ülkemizin kimliğine, kendi diline ve dinine düşmanların varlığı bilinmiyor değil, biliniyor. Mankurtlar var. Batı uşakları, vesayet kalıntıları hala var. Terörden rant devşirmişler var, var... Bunların varlığına rağmen “Terörsüz Türkiye” gerçek oluyor. Ete kemiğe kavuşuyor. Vesayetin kalıntılarında ise derin bir hayalkırıklığı yaşanıyor. Büyük bir üzgünlük halleri var. Teşekkürler Sayın Erdoğan’a, teşekkürler Bahçeli’ye. Onların azim ve kararlılığıyla yarım asırlık büyük bir beladan, kan kusan silahlardan ve korkunç bir canavardan kurtuluyoruz; terör vampirinden! Birileri yas tutuyor.. Bizlere de, yasları daim olsun demek düşüyor. Terör üzerinden siyasi ve ideolojik rant devşirenleri kastediyorum. Terör kaleminin kırılmasından acayip ters köşe olmuş durumdalar. Ağızlarını bıçak bile açmıyor. Sizler bunların kimler olduğunu biliyorsunuz.. Ülkemizin ve milletimizin değerlerinde hazımsızlık yaşayanlar. Minarelerden tekrar “Tanrı uludur, Tanrı uludur” nidasını duymak isteyenlerin ellerinden kan kusan silahları alınmıştır. Evet, milletçe umut veren bir sürece girmiş bulunuyoruz. Türkiye, bölücü PKK teröründen kurtuluyor. “Terörsüz Türkiye” özlemi ete kemiğe bürünüyor. Son sözümüz şu olsun: Asırlardır kader birliği yapmış Türk Kürt dünya ahiret kardeştir.