A
Admin
Yönetici
Yönetici
Geneli, yereli basılı gazete okunmaz oldu, malum. İnternet çıktı çıkalı. Tamam o da olsun, olmalı da. Yaratan yokluğunu göstermesin. Bir elektriğe baksa da, ihtiyaç. Geldi, icat edildi tamam da. Ne diye yazılı basını bitirirsin, okumazsın be arkadaş. Sabah mis gibi kokan ekmekle, gazeteyi alıp eve gitmek kadar. Haz veren bir şey var mıdır bu hayatta, alışveriş babında. Sonuçta radyasyon yayan bir icat, gözleri de bozar. Oysa gazete öyle mi ya. Gazete eliniz çok hafif boya olabilir, o kadar. Onun da zararı yok ki. İkisi birlikte olsa ya. 'Okunmamış gazete, yenidir' düsturumuz budur. Arşivlere bir bakın, neler neler yaptık, yazdık. Tabi iyi korunduysa küflenmedilerse, yakıldı çoğu. Dialar gibi. İnternet de bir gün silinecektir. Yazarken hakka, adalete, eşitliğe önem verdik. Boşa sallamadık, yaygara yapmadık, asparagas yapmadık. Doğru ne ise o. Şu an görev süresi biten, hayata veda eden, halen faal olan veya kenara çekilin, sadece takip eden dostlarımız, arkadaşlarımız var. Spor dünyasında 'Kimse tek başına olmaz, yapamaz', bir öğreteni mutlaka vardır. Torpil değil bahsettiğim, torpille olmaz zaten bu işler. Yetiştiren ilk hocasına bile dönüp bakmayan, bizi mi hatırlayacak. Peşimizde koşarlardı, zirvelerdeler şimdi, yakın geçmişte. Büyük adam oldular, kendilerini öyle sanıyorlar. Vefadan vazgeçtim, yok. Aramazlar, sormazlar. Bir zamanlar çoğu çocuktu. Büyüdüler, büyüdüler. Maddi asla beklentim yok, olmadı. Yeme, içme de dahil. Sayıları az olsa da. Adaletsizlik olmasın diye ama, bazı isimler vereceğim. Bazı isimler var ki, arkadaş insanın çizgisi hiç değişmez mi. Çocukluğum, ilk gençlik yıllarım bu isimlerle geçti, kalite on numara beş yıldız. Dün, yıllar önce neyseler bugün de öyleler. Değişim güzeldir, ancak karakter, yolun çizgisi, kişilik değişmez, değişmemeli. Turgay Meto, Halil Atalık, Mustafa Çulcu, Erhan Özalp, Ercan Ertemçöz, Hamza Hamzaoğlu, İsmet Arzuman, Ufuk Kahraman, Hüseyin Eroğlu, Serdar Çakman, Sami Uğurlu mesela ve daha niceleri. Kim olduklarını biliyorsunuz, tek tek övmeye gerek yok. İhtiyaçları yok, teşekkürler iyi ki varsınız. Sağlıkla, huzurla nice nice yıllara. ANNELERİMİZİN GÜNÜ KUTLU OLSUN Büyüklerin geneli vefasız, kadirşinas değil, kadir kıymet bilmez. Kusur arar, durur. Bulamaz. Çocuklarımız, evlatlarımız. Yeni çağın güzelleri. Telefon onlarda da var ama basılı gazete takip ediyorlar. İnsanlar kendilerini görmek ister. İnternette başkalarının hayatlarını merak eder, basılı kâğıt gazetede ise kendini görmek ister. Hoş şimdi herkes muhabir, herkes yazar. Kapısının önündeki kediye, köpeğe, kuşa su, yiyecek vermek aklına gelmez. Ama internetteki elalemin şirin beslediklerine hayrandır, pek şirin bulur, gülüşürler. Gerçek hayat başka, öyle değil. İki evladımız, Aylin Dilşat Korkmaz ile Mehmet Vatansever. Çok ünlülerin çocuklarının üçlü çektirmesine, top dürtüklemesini defalarca izlettiren, çarşaf çarşaf fotoğraf koyarlar. Başka haber bulamazlar. Özel haber nerde kaldı? Ayrımcılığı ben değil, onlar yapıyorlar. Asıl haber yapılacak çocuklar dibimizde. Öyle cevherler var ki. Yetişemiyorum. Babası hat ustası, sanatçı, elleri marifetli, ayakları mahir profesyonel futbolcu Bekir Korkmaz. Urlalı efsane kaleci Atilla Uçan gibi. 2013'de açıldı, Osmaniye'deki Yeni Nesil Futbol Okulu antrenörü de Taha Ekiz. Nilgün Hançer, Ece Tekeli, Yağmur Karayiğit, Ulaş Melike Zehra Dal, Elanur Dursun, Tuğba Yiğit, Belinay Bozkurt, Aylin Dilşat Korkmaz ile Zehra Kurt, spor eğitimi görüyor. Hafta içi okulda, hafta sonu top peşinde. Mehmet Vatansever aileden, çekirdekten Karşıyakalı. Sedanur-Ercan çiftinin tek evladı. İzmir takımı tutuyor, ne kadar da güzel. Evlatlarımızı Allah bağışlasın, hepsi pek güzel. Maçlara da gidiyor, hiç görmediği 2.ligi istiyor minik Kaf Kaflı Mehmet. Futbol oynamayı değil, izlemeyi seviyor. Bir yıldır çaba gösteriyor cimnastiği çok seviyor. Belki şampiyon kendi olacak, pek yakında. Kısmet, inşallah. Gazeteniz Ege Telgraf'taki yazımızı Dilşat kesiyor, odasında başının üstündeki duvara asıyor, her daim göz göze. Oysa pek şöhretlileri asacağına. Kendini, kendiyle, yaşıtlarıyla ilgili yazıyı, haberi tercih ediyor. Belki de pek yakında kendi şöhret olacak. Mehmet komple gazeteyi kucaklıyor, bağrına basıyor. Merak etti sürekli, 'Ne zaman çıkacak' diye. Özlemişim bu duyguyu. Hatırlattınız, sağ olun çocuklar. Boş yazmıyoruz ama, boşu boşuna yazıyorum. Gibi, bir hisse ara sıra kapılsam da. Evlatlarımız moral veriyor. Ün, dolu cüzdan umurumda değil. Çocuk deyip geçmeyin, onlar yarınlarımız. Okuyun, gezin, öğrenin spor yapın evlatlar. Doğru yoldasınız, ailenizi ayrıca kutluyorum. Sımsıkı sarılmaya devam edin, alnınızdan öpüyorum. Haber de sizsiniz, yazılması gerekenler de sizlersiniz. Teşekkürler, size değer verenlere değer kattınız, çok yaşayın emi. Yarın anneler günü, evlatlarına değer veren Sedanur Vatansever ile Fatma Korkmaz hanımefendilerin tüm annelerimizin özel, mübarek, harika günü kutlu olsun. Rahmetli anacağıma, sultanıma da selam olsun, rahmet olsun.