Büyükşehir Belediyesi’ne yapılan operasyonun ardından

  • Konbuyu başlatan Admin
  • Başlangıç tarihi
A

Admin

Yönetici
Yönetici
Geçtiğimiz ay İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yapılan operasyon, yalnızca belediye yönetimini değil, tüm kurumsal işleyişi ciddi şekilde sarstı. Böylesine geniş kapsamlı operasyonların ardından kaçınılmaz olarak, belediye çalışanları arasında tedirginlik başlar. Özellikle ihale ve satın alma gibi hassas birimlerde görev yapanlar, attıkları her imzada “acaba bir gün sabaha karşı biz de gözaltına alınır mıyız?” sorusunu içten içe sormaya başlar. Bu korku, aslında belediyeciliğin doğasına aykırıdır. Belediyeler, doğumdan ölüme kadar vatandaşın yaşamına dokunan kamu kurumlarıdır. Ve bu hizmetin sürekliliği, şeffaf ve etik kurallar çerçevesinde çalışan bürokratlar ve personelin omuzlarındadır. Özellikle satın alma birimleri korku değil güvence ile çalışmalı. İşte tam bu noktada en büyük sorumluluk, başta Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Cemil Tugay olmak üzere, tüm yönetici kadrolara düşmektedir. Ben özellikle İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin satın alma biriminde görev yapan, başta Daire Başkanı Ergin Hacıoğlu olmak üzere, hiçbir usulsüzlüğe imza atmayan, işini titizlikle ve dürüstlükle yapan çalışanların varlığına bizzat tanıklık etmiş biri olarak, onlara kefilim. Ancak unutmamak gerekir ki; 4734 sayılı ihale kanunu ve satın alma mevzuatları, en ufak hesap hatasında bile iyi niyetle yapılmış işlemleri tartışmalı hale getirebilir. Bu nedenle, sistemin, çalışanları yalnız bırakmayan, aksine onlara güvence sunan bir anlayışla yeniden düzenlenmesi şarttır. Bu kapsamda, İzmir Büyükşehir Belediyesi yönetimine bazı naçizane önerilerim var: 1. Güvence mesajı verilmeli: Başkanlık makamı, özellikle satın alma birimindeki personele açık bir mesaj vermeli: “Şeffaf ve doğru işlem yaptığınız sürece arkanızdayız.” Bu güven duygusu, tedirginliği azaltır ve görev motivasyonunu artırır. 2. Hukuki eğitimler düzenlenmeli: Satın alma ve ihale süreçlerinde görev alan personele, güncel mevzuata dair düzenli eğitimler verilmeli. Böylece işlemler daha sağlam hukuki zemine oturur. 3. Etik Danışma Birimi kurulmalı: Karar süreçlerinde yalnız kalınmaması için, bağımsız çalışan bir etik kurul oluşturulmalı. Bu birim, danışmanlık sağlayarak hem yük paylaşımı hem de süreç güvenliği sağlar. 4. Belgelendirme ve şeffaflık artırılmalı: Tüm işlemler detaylı biçimde belgelendirilmeli, usule uygunluk kayıtları düzenli tutulmalıdır. Bu hem çalışanı hem kurumu korur. 5. Psikolojik destek sağlanmalı: Baskı altında çalışan personel için psikolojik destek mekanizmaları devreye alınmalı. Rehberlik, danışmanlık ve motivasyon toplantıları kurumsal aidiyeti pekiştirir. 6. Yönetici katılımı güçlendirilmeli: Daire başkanları ve müdürler, kritik karar süreçlerine aktif katılarak imza yükünü tek kişiye bırakmamalıdır. Bu, hem sorumluluk paylaşımını sağlar hem de kurumsal koruma alanını genişletir. 7-Mevzuat güncellemeleri, kamu ihale tebliği, yönetmelikler ve genelgeler sık sık güncellendiğinden personel bu değişiklikleri düzenli olarak takip etmelidir... 8-İhale sonrası itiraz, şikayet ve kamu ihale kurumu kararları (KİK) dikkatle takip edilmeli süreç şeffaf yürütülmelidir. Şeffaflık, eşitlik, mevzuata sadakat ve belgelendirme olmazsa olmazdır. Bu prensiplere dikkat eden birim hem kendini korur hem de kurumu güvence altına alır. Unutmayalım ki belediyecilik bir ekip işidir. Satın alma biriminde çalışanlar korkuyla değil, güvenle hareket ederse hizmet de aksamaz, kamu kaynakları da suiistimale uğramaz. Tüm kamu çalışanlarının arkasında durmak, sadece bir yönetim anlayışı değil, aynı zamanda kamu vicdanını koruma sorumluluğudur...
 
Geri
Üst