A
Admin
Yönetici
Yönetici
“Bugünkü proletarya bambaşka bir model üstüne kurulmaya başladı…Artık yalnızca köleler var ve bu kölelik içinde birileri paranın, ötekiler ise parasızlığın kölesi durumundalar” Ulus Baker Etrafınızda zeytin ağacı ya da sofranızda sebze meyve varsa kıymetlerini iyi bilin çünkü ileride topraktan gelen her şeye hasret kalacağız! Ülkemizde her yer cayır cayır yanıyor! Eskiden de bu kadar sıcaklar vardı ama her yerde aynı anda yangınların çıkması bana hiç tesadüf gelmiyor! Nederland Times gazetesi haberine göre; Hollanda hükümeti gıda krizi senaryosuna hazırlanıyor ve sonucunda yağmalamalar, açlıktan ölümleri olacağını açıklıyor. Ve Hollanda hükümetinden de yalanlama gelmiyor! FİNANSAL SIFIRLAMA Evet iklim krizi aslında hikâye… Dünya finansal sıfırlamaya doğru gidiyor. Çünkü artık dünyadaki tüm kaynaklar tükendi. Amerika’da ‘Maturity Wall‘ denilen (Vade Duvarı) 2025 yılı vadesi dolan tahvil borçları, faiz ödemeleri, tarihte görülmemiş; toplam dokuz trilyonu ödeyemeyecekleri için (hükümet bütçesi, vergi borçlarının çok üzerine olduğu için) küreselciler böyle senaryolara başvurdular… Geçmişe bakarsanız; İspanya, Fransa Güneyi, Şili’de, Amerika’da elektrik kesintilerinin deneyleri yapıldı zaten. Bu kesintilerin de nedeninin güneş patlaması veya iklim krizi olduğunu söyleyecekler! İleride hiçbir şeye sahip olamayacaksınız! Hatta şu günlerde, Türkiye’de de ev sahibi olmak için yeni bir sistem başlattılar… Sadece evin yüzdeli bir bölümü satan bir satış başlatıyorlar. Bu iş sadece bankalara yarayacak! Yani peşinat yok ama evin belli bir bölümünün satıyorlar…! Şaka gibi! Mülkiyet sahibi olamayacaksınız. Toprağınızı işlemezseniz devlet arazileri kiraya verecek! Gaz çıkartıyormuş falan büyükbaş hayvanları da yok etmeye koyuldular. Yapay etler, böcekler gıdalarımızın baş köşesine yerleşecekler. Gülmeyin ama ileride insanların bile gaz çıkartmalarını sorun haline getirebilirler! Seyahatleriniz kısıtlanacak, karbon iziniz hesaplanacak! ALŞTIRA ALIŞTIRA Size çok afaki geliyor değil mi? O zaman size daha yeni atlatmış olduğumuz kovit salgınını hatırlatayım… Yavaş yavaş oluyor işte! Alıştıra alıştıra! İklim Kanunu da bütünüyle kabul edildi mi, prangalar hepimizin bileklerine yapışacak. İçinizi baydım biliyorum. Ama gerçekler acıtır. Farkında olmadan da alıştırılır. Ne için finansal krizler için, küresel şirketlerin bizlerin yularını almak için! Evet, yeni dünya düzenine hoş geldiniz. İklim Kanununu anlamayanlar için, tekrar edeyim. Avrupa Birliği’nin dayattığı bir kanun tasarısı hazırlandı. Kısacası; tarımdan, hayvancılıktan, sanayiden elde ettiğin ürünlerin ticaretini yapıyorsan doğaya metan gazı salındığı, ozon tabakasını incelttiği, kontrol altına alma gerekçesiyle, uymayanları cezalandırılacağı kanunudur. Bu kanun taslağını hazırlayanlar; Gazze’de, Suriye’de, Libya’da, Afganistan’da, Irak’ta dünyayı zehirli gazlara boğanlar! PEKİ YA ÇİN? Peki ya Amerika? Bu kanun ‘Çiftçime, sanayicime zarar verir’ diyerek bu ülkeler İklim Kanunu kabul etmediler. İşin tuhafı karbon salınımını nükleer ve çeşitli silah deneyleriyleatmosfere en çok zararı onlar yapıyor! Bu kanunlar emperyalist güçlerin, kendilerine yeni pazarlar kurmak için hazırladığı senaryolardır! Korkmayın! İnanmayın! Uzaylılar dünyaya gelmeyecek! İklim krizi diye bir şey yok! Korkacaksanız kölelikten korkun. Dayatmalardan, ahlaksızlıktan, cahillikten ve çaresizlikten korkun! Ve tüm bu korkuların panzehrini bilemeyecek olmaktan!