BURULAŞ’ta grevi kim istiyor?

  • Konbuyu başlatan Admin
  • Başlangıç tarihi
A

Admin

Yönetici
Yönetici
Türk-İş’e bağlı Demiryol-İş Sendikası Adapazarı Şube Başkanı Cemal Yaman, geçtiğimiz gün Bursa’da, Burulaş’ta yetkili sendika olarak aldıkları grev kararına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Türk Metal Sendikası yerleşkesinde gerçekleştirilen toplantıda Burulaş işçileri salona sığmadı. ‘Hani emek kutsaldı?’, ‘Başkan sözünü tut’, ‘Sosyal demokrat belediyecilik bu mu?’ ve benzeri ifadelerin yazılı olduğu dövizlerin, Türk bayrakları ve sendika flamalarının dalgalandığı toplantıda işçiler, Türk-İş ve Demiryol-İş lehine sloganlar attı. Burulaş’ta toplu iş sözleşmesi görüşmeleri neden grev kararı ile neticelendi? 150 gün boyunca süren görüşmelerde işveren tarafı adına kimin yetkili olduğu belli değildi! Sodemsen (İşveren sendikası) vardı. O gitti bir danışman geldi. Danışman gitti, genel sekreter yardımcısı geldi. O gitti son bir haftada avukat olduğu söylenen bir ‘çakal’ geldi. Sözde bizim yanımızda ama sahada grev kırıcılığı yapıyor. Sendika particilik mi yapıyor? Particilik yapanın Allah belasını versin. Önceki dönemde grev kararı almadığımız algısı yapıyorlar. Belgeler ortada. Önceki dönemde de görüşmeler tıkandığında grev kararı aldık. Dönemin başkanı Alinur Aktaş çağırdı, görüştük ve grev başlamadan anlaştık. Şimdi de bu iş masada bitsin istiyoruz. Ama grev kararı asmadılar diyenler bizden özür dilemeli. Burulaş işçileri ne istiyor? Ankara-İstanbul-Kocaeli-Sakarya’da haftalık mesai süresi 40 saat, Bursa’da 42 saat. Bursa’da da 40 saat olmasını istiyoruz. Ana ücrete yüzde 25’lik zammı kabul etmiyoruz. Vergi dilimine düzenleme bekliyoruz. Yuvarlak rakamlarla algı yapıp işçiyi Bursalıların önüne atmak doğru değil. Bursa’da diğer sendikaların imzaladığının en az 10-15 puan üzerinde almadan imzalamayız. Şu anda ne alıyorlar? Bir otobüs ve tren sürücüsünün maaşı ikramiye ile birlikte 43 bin 500 lira. Yılda iki maaşı, vergi adaletsizliğinden dolayı elinden gidiyor. Bunun telafisini istiyoruz. Yol, yemek, sosyal hakları, ikramiye ve devlet desteğini maaşa ilave ederek Burulaş çalışanlarının çok para aldığına yönelik algı operasyonu yapıyorlar. Bursalılar ne diyor? Bursalılardan destek telefonları ve mesajları alıyoruz. Emek kenti Bursa’da vatandaş, işçimizin hakkını almasını istiyor. ‘Biz, birkaç gün sıkıntı çekeriz yeter ki siz hakkınızı alın’ diyenler var. Biz, zaten geçen 150 günde sırf Bursa halkı sıkıntıya girmesin diye sabrettik. Yüksek hakeme giderse ne olur? Bu toplu iş sözleşmesi yüksek hakeme bizim tarafımızdan götürülmez. İşveren yetkililerinin de bunu götürme şansları yok. Ama başka bir zümre bu işi oraya götürürse boynumuz kıldan ince. Tabi o zaman işçi hakkını alamadığında işyerinde huzur olur mu? Hizmet olur mu? Olmaz. Türk-İş’e bağlı Demiryol-İş Burulaş’tan çıkarılmaya mı çalışılıyor? Mevcut yerel yönetim göreve geldikten 3 gün sonra bir başka sendika sahaya girdi. Yetkililere bunun yanlış olduğunu, burada sendikal bir kavga olursa bunun sorumlusu olduklarını söyledim. Biz hiç sahaya girmedik. İşçimiz bizi de o sendikayı da iyi tanıyor. Ne oldu 2 bin 800 kişiden sadece 17 arkadaş onları tercih etti. İşçi yöneticisini değiştirir, temsilcisini değiştirir ama Türk-İş’i değiştirmez. Ateşle oynamasınlar. Yaman’ın bu sözleri sonrası işçiler, ‘Türk-İş nerede biz oradayız’ sloganları attı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e şikâyet etti mi? Önce CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Taşçıer’e, sonra da Özgür Özel’e konuyu arz ettim. Özel, Gamze Hanıma ‘Bu konuyu not al konuşalım’ dedi. Salonu dolduran işçilerden biri Mustafa Bozbey’in seçilmeden önce işçiye yüzde 15 ilave zam sözü verdiğini hatırlattı. Yaman da bu vaadi ilgililere kargoladığını söyledi. Neden ‘burayı yakarız’ dedi? Bu tür kelimeleri herkes, mecazi anlamda kullanır. Eğer kasti olarak bir işçimizin burnu kanatılırsa, işten atılırsa yakarız, yıkarız demiştik. Peki, biz anarşist miyiz? Bugüne kadar nereyi yakmışız! Biz, öyle bir durumda o arkadaşımız için kenetleniriz. Bazı amirler tarafından işçiler, ‘iş akdiniz fesih edilebilir’ diyerek tehdit ediliyor. ‘Siz, sendika başkanı olsanız buna ne dersiniz diye’ söyledim başkan o da ‘Onu söyleyeni bana getirin ben onun iş akdini fesih edeyim’ denildi. Burulaş yöneticileri konuya nasıl yaklaşıyor? Genel müdürümüz son derece gayretli bu işi mesai sarf ediyor. Yaman’ın bu sözleri sonrası salondan alkışlar yükseldi, anlaşılan işçi genel müdürü seviyor. Yaman devam etti: Arkadaşlar, kitabın ortasından konuşacağız. Ben kimsenin düşmanı değilim. Genel müdürümüze kalmış olsa yetki versinler bu sözleşmeyi yarın bitiririz. 20 Mayıs’ta ne olacak? Anlaşma çıkmazsa grev olacak ve Bursa’da hayat duracak. Bunun sorumlusu işçi değil. Bir kez daha bu işi masada bitirme çağrısı yapıyoruz. *** Toplantıda TÜRK-İŞ Sendikası Bursa Bölge Temsilcisi Ruhi Biçer de işçilere seslendi. Türk-İş’in her zaman işçinin yanında olduğunu ifade eden Biçer, işçinin hakkını alması için her türlü dayanışmayı göstereceklerini vurguladı. Toplantı sonrası işçilerle de sohbet ettim. Özellikle otobüs şoförleri ağır mesai şartlarından ve sorumluluklarının çok büyük olduğundan bahsetti. En ufak bir kazada hem maddi hem de manevi olarak yıprandıklarını söyleyen şoförlerden biri kazalarda oluşan hasarın maliyetinin yüzde 10 kadar kendilerinden kesinti yaptığı söyledi. Mesainin sabah 5’te başladığını söyleyen bir şoför ‘işten eve gittiğimizde saat 8’i geçiyor’ dedi. Büyük kazalarda hukuki yaptırımları hatırlatan bir başkası, ‘kazaya karıştığı için içerde yatan şoförler var’ diyerek yaptıkları işin risk ve tehlikelerini anlattı. Yaman ve Biçer’in konuşmaları sonrası işçilerle yaptığım sohbette gördüğüm şu: Grevi işçilerden çok Mustafa Bozbey ve yönetimi istiyor. Anlaşılan Bursa’da da İstanbul benzeri bir kaos ve kriz planı kurgusu planlanıyor. İşçiler ve halk karşı karşıya getirilerek meydanlar karıştırılmak arzu ediliyor. Çünkü Bozbey, görünür gerçeklikten çok algıya oynuyor. Sendika, ‘önceki dönemde de grev kararı asmış’ belgesi var. Ama Bozbey yönetimi sendikayı particilik yapmakla suçluyor. İşçi, Türk-İş’ten memnun ama yönetim Burulaş’ta Türk-İş’i tasfiye etmeye çalışıyor. Sendika başkanı lafın gelişi ‘yakarız, yıkarız’ diyor ama Bozbey, sanki en önemli konu buymuş gibi lanse ediyor. Burulaş’ta bir otobüs ve metro sürücüsü net 37 bin 239 lira maaş alıyor. Ama Bozbey, tüm hakların toplanmış rakamını telaffuz ederek sanki işçiler maaş beğenmiyor algısı yapıyor ve işçiyi Bursalıların önüne atıyor. Bir de işçiler hak ettiğini alırsa bilet fiyatları artar algısı var ki bu da başlı başına bir uydurmaca olarak görülüyor. *** Emeği savunanlara, emeğe saygı duyanlara ve Bursalılara saygıyla…
 
Geri
Üst