A
Admin
Yönetici
Yönetici
İrem KAYA - EGE TELGRAF/ Evdeki marulların birkaç gün içinde sönmesi, salatalıkların yumuşayıp çöpe gitmesi artık neredeyse her evin ortak problemi haline geldi. Haftalık pazar ya da market alışverişiyle dolup taşan buzdolapları, birkaç gün içinde çürüyen yeşilliklerle israfa neden oluyor. Peki bu döngüyü kırmak mümkün mü? Evet. Üstelik ne pahalı ekipmanlara ne de karmaşık tariflere gerek var. Sebzeleri 10 güne, hatta 3 haftaya kadar ilk günkü gibi taze tutan yöntem, mutfağınızda zaten var olan malzemelere dayanıyor. SEBZELER NEDEN BU KADAR ÇABUK BOZULUYOR? Sebzeler neden bu kadar çabuk bozulur? Aslında bu sorunun yanıtı, doğaları gereği taşıdıkları yüksek su oranında ve hassas yapılarında gizli. Hava ile temasa geçen, fazla nem içeren ve doğru koşullarda saklanmayan sebzeler, birkaç gün içinde çözülmeye, küflenmeye ya da erimeye başlıyor. Özellikle yeşil yapraklı sebzeler bu süreci en hızlı yaşayan grup arasında yer alıyor. Ancak bu döngüyü tersine çevirmek mümkün. Ve çözüm, sadece dört aşamalı bir alışkanlığa dönüşen saklama sisteminde yatıyor. TAZELİĞİN İLK ŞARTI İlk adım, sebzeleri yıkayarak üzerindeki bakteri, tarım ilacı ve toprak kalıntılarından arındırmak. Evde kolayca hazırlanabilecek sirke-su karışımı ya da karbonatlı su, bu temizlik için yeterli oluyor. Özellikle yapraklı sebzelerde nazik davranmak ve fazla ovuşturmaktan kaçınmak büyük önem taşıyor. Ancak bu noktada en çok atlanan adım ise yıkama sonrası kurutma aşaması. Çünkü yüzeyde kalan her damla su, buzdolabındaki nemle birleştiğinde çürümeyi hızlandıran bir tehdide dönüşüyor. GÖZDEN KAÇAN AMA EN KRİTİK ADIM! Sebzeleri yıkadıktan sonra temiz bir mutfak havlusu ya da kağıt havlu yardımıyla iyice kurutmak, ardından bir süre açıkta bekletmek en etkili korunma adımlarından biri. Tamamen kuru hale gelen sebzeler, kağıt havluya sarılarak saklandığında, aradaki havlu fazla nemi emerek küf oluşumunu engelliyor. Cam saklama kapları ya da buzdolabına uygun kilitli poşetler, hava ile teması minimuma indirerek bu süreci daha da etkili hale getiriyor. Poşetin içinde mümkün olduğunca az hava bırakmak ise tazeliği koruyan bir diğer kritik püf nokta. ARTIK 10 GÜN BOZULMAYACAK Bazı sebzeler için uygulanan alternatif saklama teknikleri de işe yarar sonuçlar veriyor. Örneğin, maydanoz ve dereotu gibi narin yeşillikler, altına bir peçete konmuş cam kavanozda, kapağı kapalı şekilde buzdolabında saklandığında 10 güne kadar taptaze kalabiliyor. Bu basit ama etkili yöntem, özellikle kahvaltılık yeşillikleri çöpe atmaktan bıkanlar için hayat kurtarıcı olabilir. SEBZELİK ÇEKMECESİNİN ÖNEMİ Elbette saklama kabı kadar önemli olan bir diğer konu da buzdolabının doğru kullanımı. Sebzelerin yeri, çoğu dolapta en alt çekmece olarak bilinen sebzelik bölmesidir. Bu bölmelerin özelliği, içerideki nem oranını dengeleyerek sebzelerin diriliğini uzun süre korumasını sağlamaktır. Ancak domates gibi bazı sebzeler, olgunlaşma aşamasına göre buzdolabı yerine serin ve havadar bir yerde daha iyi muhafaza edilir. Bu nedenle her sebzeyi tanımak ve ona göre saklamak, bu yöntemin başarısını artıran önemli detaylardan biridir. İSRAFI BİTİR, BÜTÇEYİ KORU! Uygulanan bu sistem, yalnızca mutfakta israfı önlemekle kalmıyor; aynı zamanda ekonomik olarak da büyük bir avantaj sunuyor. Artık haftada bir değil, iki haftada bir alışverişle bile taptaze sebzeler tüketmek mümkün hale geliyor. Üstelik bu yöntem, hiçbir ek maliyet gerektirmiyor. Sadece bir alışkanlık kazanmak, hem mutfakta hem bütçede büyük fark yaratıyor. Sebzelerini bu şekilde saklayan binlerce kişi, israfın ciddi oranda azaldığını ve sebzelerin çok daha uzun süre taze kaldığını söylüyor. Bu alışkanlıkla birlikte buzdolabındaki görüntü değişiyor: Solmuş marullar yerine canlı yeşillikler, erimiş salatalıklar yerine çıtır dokusunu koruyan taze ürünler. Tüm bu fark ise sadece dört temel adıma sadık kalmakla mümkün: Yıkamak, kurutmak, kağıt havlu ile sarmak ve hava geçirmez şekilde saklamak.