A
Admin
Yönetici
Yönetici
İrem Buse KIRKKAYALI - EGE TELGRAF/ Tarihi, doğası ve kültürüyle Ege’nin kalbinde bambaşka bir şehir: Aydın. Sadece geçmişin değil, bugünün ve geleceğin de sesi olan bu topraklar, binlerce yıllık medeniyetlerin ayak izlerini hâlâ taşıyor. Tralleis’ten Afrodisias’a, Milet’ten Didyma’ya uzanan antik rotasıyla Aydın, tarih meraklıları için bir açık hava müzesi adeta. UYGARLIKLARIN DOĞDUĞU TOPRAKLAR Aydın’ın tarih sahnesine ilk çıkışı MÖ 2500 yılına kadar uzanıyor. Kuzeyindeki Top Yatağı sırtlarında kurulan Tralleis kentiyle birlikte gelişen şehir, Hititler döneminde şekillendi. MÖ 7. yüzyılda Lydia egemenliğiyle altın çağını yaşayan Aydın, o dönem Afrodisias, Milet, Priene, Nysa, Didyma gibi bilgi ve kültür merkezlerini dünyaya sundu. Her biri, dönemin düşünce yapısını ve estetik anlayışını bugün bile büyüleyici biçimde yansıtıyor. ADIYLA YAŞAYAN BİR MEDENİYET Bugünkü adını 14. yüzyılda Aydınoğulları Beyliği’nden alan şehir, öncesinde Tralleis ve Güzelhisar olarak biliniyordu. 1390 yılında Yıldırım Beyazıt’ın oğlu Ertuğrul Bey’in vali olarak atanmasıyla Osmanlı egemenliğine katıldı. 1811'de genişleyen eyalet yapısıyla İzmir, Manisa, Muğla, Antalya ve Isparta sancaklarını kapsayan bir merkez haline geldi. Kurtuluş Savaşı’nın ardından 1923’te Cumhuriyet’in ilanıyla birlikte müstakil vilayet oldu ve yeni Türkiye'nin köklü taşlarından biri hâline geldi. HERODOT’UN GÖKLERE ÇIKARDIĞI ŞEHİR Aydın’ın doğasına ve iklimine hayran kalan yalnızca biz değiliz. Tarihçi Herodot, Aydın için “yeryüzünün en güzel gökyüzü ve en güzel iklimi burada” derken, Evliya Çelebi bu zenginliği “dağlarından yağ, ovalarından bal akar” sözleriyle özetlemişti. Bugün bile Aydın’ın zeytinlikleri, incir bahçeleri, bereketli ovaları ve serin yamaçları bu sözleri doğrulayan bir tablo sunuyor. TARIMIN KALBİ BURADA ATIYOR Türkiye’nin tarım haritasına bakıldığında Aydın’ın adı pek çok üründe zirvede geçiyor. Yağlık zeytin, incir, kestane ve kerevizde birinci sırada yer alan şehir; pamuk ve çilek üretiminde ikinci, taze börülce ve sofralık zeytinde ise üçüncü sırada bulunuyor. Toprağı bereketli, havası ılıman, emeği güçlü… Aydın, tarımda yalnızca geçmişe değil, geleceğe de yön veriyor. MÜZELER VE ANTİK KENTLERLE: ZAMANDA YOLCULUK Aydın, tarihi sadece geçmişte bırakmıyor, bugüne de taşıyor. Şehirde 10 farklı müze bulunuyor: Afrodisias Müzesi, Aydın Arkeoloji Müzesi, Adnan Menderes Müzesi ve daha niceleri… Öte yandan Afrodisias, Alinda, Milet, Didyma, Priene ve Tralleis gibi antik kentler, tarihin izini sürenler için benzersiz birer durak. Her adımda başka bir çağ, her taşta başka bir hikâye gizli. TURİZMDE SESSİZ GÜÇ Turizm, Aydın’ın ikinci büyük gücü. Kuşadası ve Didim’in masmavi koyları, altın rengi plajları yalnızca yerli değil, yabancı turistlerin de gözdesi. Yaklaşık 78 bin yatak kapasitesi, 680’in üzerinde konaklama tesisiyle yaz sezonunun parlayan yıldızlarından biri Aydın. Ayrıca Kuşadası’nda 54 bin, Didim’de 42 bin yazlık konut bulunuyor. Deniz turizminin yanı sıra kültür turizmiyle de fark yaratıyor. MODERN YÜZÜYLE GEÇMİŞİ KUCAKLAYAN KENT Bugünün Aydın’ı, tarih ve doğayla iç içe ama aynı zamanda gelişen ve dönüşen bir şehir. 2012’de büyükşehir statüsüne kavuşan Aydın, güçlü belediyecilik yapısı, genişleyen altyapısı, Adnan Menderes Üniversitesi gibi kurumlarıyla gençler için de yaşanası bir kent olarak öne çıkıyor. Sanayi ise gıda, tekstil, otomotiv yan sanayi ve beyaz eşya üretimiyle dikkat çekiyor. EGE’NİN KALBİNDE BİR KÜLTÜR HARİTASI Tarihiyle büyüleyen, doğasıyla serinleten, kültürüyle zenginleştiren Aydın, sadece gezilecek bir yer değil; hissedilecek, öğrenilecek ve tekrar tekrar dönülecek bir şehir. İster antik bir tiyatro basamağında oturup geçmişin yankısını dinleyin, ister zeytin ağaçları arasında yürüyüşe çıkın... Aydın, her seferinde yeni bir yönünü gösteriyor.