A
Admin
Yönetici
Yönetici
Siyaset bilimci Karl-Rudolf Korte ise böyle bir adımın CDU/CSU için “çok yüksek” bir bedel anlamına geleceği uyarısında bulundu.
“Tehdit Oluşursa Adaylığı Sürdürmem”
Geçtiğimiz Cuma günü Bundestag’daki anayasa yargıcı seçiminde yeterli oyu alamayan Brosius-Gersdorf, kamuoyundaki tartışmaların Federal Anayasa Mahkemesi’ne zarar verip vermediği sorusuna şöyle yanıt verdi:
“Böyle bir tehdit oluştuğu anda, adaylığımı sürdürmem.”
Aynı programda, adaylıktan vazgeçmeye açık olduğunu, ancak bunun bazı koşullara bağlı olduğunu da dile getirdi.
Korte: Bu Sadece Bir Aday Meselesi Değil
Siyaset bilimci Korte’ye göre mesele, yalnızca bir kişinin adaylığı değil. ZDF’ye yaptığı değerlendirmede, engellenen seçim sürecine dair üç farklı açıklama getirdi:
“Bütün bunlar bir konuşmayla açıklığa kavuşturulabilir. Bu, demagojiye karşı bir duruş olurdu.”
Zimmermann: Konuşma Gerilimi Azaltmadı
Ancak Capital muhabiri Diana Zimmermann, Markus Lanz programındaki konuşmanın CDU/CSU içinde ters teptiğini söylüyor.
“Sözleri ortamı yatıştırmadı; tam tersine, daha da gerilimi artırdı.”
Zimmermann’a göre, Brosius-Gersdorf anayasa yargıçlığı hedefine “şu an, sabah olduğundan daha da uzak.”
Geri Çekilmenin Siyasi Bedeli Olur
Korte’ye göre, adayların bu tür durumlarda çekilmesi olağan bir durum. Ancak bu, siyasi sonuçlar doğurur. SPD’nin hiçbir karşılık almadan adayını geri çekmesi beklenmiyor. Korte’ye göre bu, CDU/CSU için pahalı bir takas anlamına gelebilir:
“Belki tamamen farklı bir makam, belki de Federal Cumhurbaşkanı için bir teklif.”
Mahkemenin İtibar Riski
Korte, yaşanan tartışmanın yargının bağımsızlığı açısından tehlike arz ettiğini de vurguluyor. Seçim sürecinin parti politikaları tarafından şekillendiği izlenimi oluşursa, Federal Anayasa Mahkemesi'nin tarafsızlığı sorgulanabilir hâle gelir.
“Bu, mahkemenin kurumsal itibarına uzun vadeli zarar verir.”
“Tehdit Oluşursa Adaylığı Sürdürmem”
Geçtiğimiz Cuma günü Bundestag’daki anayasa yargıcı seçiminde yeterli oyu alamayan Brosius-Gersdorf, kamuoyundaki tartışmaların Federal Anayasa Mahkemesi’ne zarar verip vermediği sorusuna şöyle yanıt verdi:
“Böyle bir tehdit oluştuğu anda, adaylığımı sürdürmem.”
Aynı programda, adaylıktan vazgeçmeye açık olduğunu, ancak bunun bazı koşullara bağlı olduğunu da dile getirdi.
Korte: Bu Sadece Bir Aday Meselesi Değil
Siyaset bilimci Korte’ye göre mesele, yalnızca bir kişinin adaylığı değil. ZDF’ye yaptığı değerlendirmede, engellenen seçim sürecine dair üç farklı açıklama getirdi:
- Kültür savaşı söylemi: CDU/CSU’nun bazı milletvekilleri, Korte’ye göre sosyal medyada dolaşan “demagojik bilgilere” kapıldı. Brosius-Gersdorf’un geçmişteki bazı açıklamaları, çevrim içi kampanyalarda hedef gösterilmesine neden oldu.
- Grup içi liderlik zafiyeti: Parlamento grubu içinde, lider Jens Spahn’a yönelik hoşnutsuzluklar, adaya olan desteği de zayıflattı. Korte, “Siyasi yönetim başarılı olmadı” diyor.
- Yanlış yönlendirme: Meclis grubunun bazı üyeleri, gerçek dışı bilgilerle hareket etmiş olabilir. Bu durumda, Korte’ye göre, bilgi ve açık tartışmalarla durum netleştirilebilir.
“Bütün bunlar bir konuşmayla açıklığa kavuşturulabilir. Bu, demagojiye karşı bir duruş olurdu.”
Zimmermann: Konuşma Gerilimi Azaltmadı
Ancak Capital muhabiri Diana Zimmermann, Markus Lanz programındaki konuşmanın CDU/CSU içinde ters teptiğini söylüyor.
“Sözleri ortamı yatıştırmadı; tam tersine, daha da gerilimi artırdı.”
Zimmermann’a göre, Brosius-Gersdorf anayasa yargıçlığı hedefine “şu an, sabah olduğundan daha da uzak.”
Geri Çekilmenin Siyasi Bedeli Olur
Korte’ye göre, adayların bu tür durumlarda çekilmesi olağan bir durum. Ancak bu, siyasi sonuçlar doğurur. SPD’nin hiçbir karşılık almadan adayını geri çekmesi beklenmiyor. Korte’ye göre bu, CDU/CSU için pahalı bir takas anlamına gelebilir:
“Belki tamamen farklı bir makam, belki de Federal Cumhurbaşkanı için bir teklif.”
Mahkemenin İtibar Riski
Korte, yaşanan tartışmanın yargının bağımsızlığı açısından tehlike arz ettiğini de vurguluyor. Seçim sürecinin parti politikaları tarafından şekillendiği izlenimi oluşursa, Federal Anayasa Mahkemesi'nin tarafsızlığı sorgulanabilir hâle gelir.
“Bu, mahkemenin kurumsal itibarına uzun vadeli zarar verir.”