A
Admin
Yönetici
Yönetici
Temel fıkralarının adresi Karadeniz, fakat bu kez mekân Bursa! Elbette bir fıkra değil! Yaşanmış! Gerçek olay! Ama fıkra gibi yani fıkramsı! Bursa Büyükşehir Belediyesi, 2020 yılında Atatürk Kapalı Spor Salonu’nu yıkmıştı. Malum yapı ekonomik ömrünü tamamlamış ve riskli durumdaydı. Yıkılması da yapımının gecikmesi de tartışmalıydı! Kent, haklı olarak anılarını kaybetmek istemiyor özellikle de ‘Atatürk’ adının o yapıda yaşatılmasını istiyordu. Hatta bazı çevreler özellikle ‘Atatürk’ ismi dolayısıyla yıkıldığını iddia ederek türlü spekülasyonlar yapmıştı. Dönemin Başkanı Alinur Aktaş da çağrılara kulak vermiş, aynı yerde aynı isimle yapılması için ‘Ulusal Mimari Proje Yarışması’ düzenlemişti. Yarışma sonrası ortaya çıkan sonuç kabul edilmiş ve 3100 kişilik yeni salonun temeli 14 Mart 2024’te atılmıştı. O gün törene Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, dönemin Bursa Valisi Mahmut Demirtaş, AK Parti Genel Başkanvekili ve Bursa Milletvekili Efkan Ala, Bursa Milletvekili Mustafa Varank ve Refik Özen, AK Parti İl Başkanı Davut Gürkan, Yatırım İşletmeler Genel Müdürü Prof. Dr. Süleyman Şahin gibi isimler katılmıştı. Aktaş, törende şöyle demişti: “Salonu yıkarken yenisini yapmayacağımızı, sanki salon eskimemiş ve sağlam bir salonu yıkıyormuşuz gibi algı ortaya attılar. ‘Atatürk’ isminden dolayı burayı yıktığımızı ifade ettiler. Gazi Mustafa Kemal Atatürk hiç kimsenin tekelinde değildir. Biz Atatürk’e de sahip çıkıyoruz. Ceddimiz Osman Gazi ve Orhan Gazi’ye de sahip çıkıyoruz. Yaptığımız restorasyonların hepsi ortada. Bunlar yıllardır aynı şeyleri yapıyorlar. Hakkımda tezviratlarda bulunan diğer partilerin tüm üyelerine sesleniyorum. İnşallah salonun açılışında hep birlikte ‘Atatürk’ ismini büyük bir gururla ve onurla tekrar buraya asalım.” Aktaş, temeli attı ama açılışını yapmak nasip olmadı. Belki görevde olsa salonun açılışına şurada birkaç ay kalmış olabilirdi! 31 Mart Bursa’ya çok şey kaybettirdi herhalde bunların en başında da zaman geliyor! Bursa’da zaman sıfırlandı! İşte bugün, görev süresinin yüzde 20’sinden fazlasını tamamlayan ama ortada icraat ve proje adına vaatlerinin yüzde 2’sini bile yapamamış olan Mustafa Bozbey ve yönetimi, Atatürk Kapalı Spor Salonu için daha yeni temel atıyor. Herhalde 14 Mart’ta temelin temeli atılmıştı! Aslında şu zamanlarda iç tefrişatının yapılıyor olması gereken projede yine temel aşamasındayız. Sebep? Kapasite artışı mı? 3100 olan kapasitenin 5016 olması, 14 aylık bir gecikmeyi izaha yeter mi? Hadi bunu da inşaat mühendisleri açıklasın! Temeli atılmış bir projenin ikinci kez temelini atmak nedir? Bu neyin hazımsızlığı? Aynı tavrı, geçenlerdeki Orhangazi Atıksu Artıma Tesisi açılışında da görmedik mi? 2022’de yani Aktaş döneminde başlamış ve 2024’te yüzde 73’ü tamamlanmış bir şekilde Bozbey yönetimine devredilmiş projenin kalan yüzde 27’lik dilimi 13 ayda bitirilmişti. Her fırsatta önceki dönemi kötüleyen Bozbey, önceki dönemden miras kalan projelerin ekmeğini yağ ile bal ile yerken teşekkür bile etmemişti. Bugün de yine aynısı olacak. ‘Önceki dönem öyle kötüydü, böyle kötüydü’ denecek ve sanki yeni bir iş yapıyormuşçasına gündem kurgulanacak. Sonra da kalkıp ‘ortak akıldan’, ‘birlikte yönetmekten’ dem vurulacak. Geçtiğimiz günlerde Bozbey, Burulaş’taki grev süreci nedeniyle ‘işten çıkarma olursa burayı yakarız’ gibi sert bir ifade kullanan sendika başkanını eleştirmişti. Aynı Bozbey, partisinin il başkanlığında gerçekleştirilen basın toplantısında Belediye Meclisinde yaşanan gerilimleri değerlendirirken şöyle demiş: “Düzeni bozmak isteyeni bir kaşık suda boğarım.” Hangi düzeni? Rant düzenini mi? Bursa’yı paylaşım düzenini mi? Söyleyin şimdi bu ifadenin sendika başkanının kullandığından ne farkı var? Büyükler ne diyor? Ele verir talkını kendi yutar salkımı! Bursalılara saygıyla…