Bir otopark meselesi!

  • Konbuyu başlatan Admin
  • Başlangıç tarihi
A

Admin

Yönetici
Yönetici
Geçen hafta birkaç günlüğüne Silivri’deydim. İlçeyi şöyle bir dolaşıp vatandaşla ve esnafla sohbet etme imkânım oldu. Sorular sordum, şikâyetleri dinledim, sokakta gözlem yaptım. En çok dile getirilen sorun otopark meselesiydi. Silivri’de sokaklar âdeta kilitlenmiş. Araç park edecek yer bulmak neredeyse imkânsız. Motosiklet için bile alan kalmamış. Özellikle merkezi noktalarda tablo daha da içler acısı.

6893e4474e053962fef39b7c.jpg


Bir önceki yazımda, Türkiye’nin pek çok il ve ilçesinde belediyelerin kaldırım ve yol işgallerine karşı ciddi adımlar attığını, zabıta ekiplerinin denetimleri sıkılaştırdığını yazmıştım. Ama Silivri’de karşılaştığım manzara bunun tam tersiydi. Ne otopark sorunu çözülebilmiş ne de kaldırım ve sokak düzeni sağlanmış durumda.

Otopark konusunun merkezinde ise İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin iştiraki olan İSPARK’ın aldığı bir karar var. Yıllardır ücretli olarak işletilen yol kenarı otoparklar bir anda ücretsiz hâle getirilmiş. İlginç olan şu ki, aynı İSPARK uzun süredir “zarar ediyoruz” açıklaması yapıyor. Hâl böyleyken insan sormadan edemiyor: Eğer zarar ediliyorsa neden hâlâ gelir getiren bir uygulamadan vazgeçildi? Bedava otopark tabelası asmakla sorun çözülmüyor, aksine düzensizlik artıyor.

Dünyanın birçok ülkesinde kısa süreli (1 ila 4 saat) ücretsiz park uygulamaları mevcut. Ama o sürenin sonunda görevli gelir, araca müdahale eder, gerekirse ceza yazar. Yani sistem hem vatandaşı gözetir hem suiistimale izin vermez. Silivri’de ise bırakın 4 saati, aracı haftalarca park etseniz kimsenin haberi olmuyor. Denetim sıfır, takip sıfır! Böyle başıboş bir uygulama “hizmet” değil, ihmalin başka adıdır. Bir esnafla sohbet ederken dikkat çekici bir cümle kurdu: “Bir önceki dönem MHP’li belediye başkanı Volkan Yılmaz zamanında bu alanlar ücretliydi; CHP’li Bora Balcıoğlu gelir gelmez tabelalar indirildi, otoparklar ücretsiz oldu.” Elbette bu, kesinleşmiş bir bilgi değil. Esnaf arasında böyle bir söylenti var. Doğruluğunu teyit etmek ise yetkililerin sorumluluğunda. Ancak bu tarz değişikliklerin zamanlaması ister istemez kamuoyunda soru işaretlerine yol açıyor.

Sormak gerekiyor: Teknik bir düzenleme mi yapıldı, yoksa siyasi bir tercihle mi hareket edildi? Eğer bir otopark uygulaması seçim sonrası bu kadar ani değişiyorsa vatandaşın bunu sorgulaması da son derece doğal. Çünkü otopark gibi teknik bir konu bile siyasete kurban ediliyorsa burada şehircilik değil, görüntü yönetimi devrededir. Oysa şehir yönetmek tabela değiştirerek değil, sürdürülebilir sistem kurarak olur.

Denetim nerede?

Otopark sorunundan daha da dikkat çekici olan bir başka mesele ise kaldırımların ve yolların işgal altında olması. Marketler, manav reyonlarını dükkânın dışına taşımış. Halıcılar kaldırımı boydan boya halıyla kaplamış. Bir esnaf kaldırıma üçlü koltuk yerleştirmiş. Bir diğeri ise koca metal varilleri yola dizmiş. Silivri sahilleri de farklı değil; kumda şezlong konulacak yerlere tekneler çekilmiş. Bunlar da denetlenmeli.

Bu görüntüler sadece estetik açıdan değil, yaya güvenliği açısından da ciddi bir sorun. Sormak gerekiyor: Bu sokaklardan hiç mi zabıta geçmiyor? Belediye başkanı bu caddeleri yürüyerek dolaşmıyor mu?

İlçe belediyesi “burası büyükşehire ait” diyebilir. Ama bu, vatandaşa hizmetten kaçmanın bahanesi olamaz. O yüzden hem Silivri Belediyesi’ne hem de İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne çağrıda bulunuyorum. Biz kaldırımlarda yürümekte zorlanırken, engelli bireyler, yaşlılar ya da bebek arabasıyla hareket etmeye çalışan anneler ne yapsın? Kamu düzeni yalnızca yol yapmakla değil, o yolu koruyacak denetim mekanizmasıyla sağlanır.

Ülkenin pek çok yerinde kaldırımlar işgale karşı tek tek temizleniyor. Zabıta ekipleri sahaya çıkıyor; eşya kaldırılıyor, düzen sağlanıyor. Ama Silivri’de böyle bir hareketlilik görülmüyor. Herkes şikâyetçi ama ortada çözüm üreten yok. Oysa mesele basit: Bir yöneticinin yapması gereken ilk iş, ilçede yürüyerek bir tur atmaktır. İlçeyi masa başından değil, sokağın içinden yönetmektir. Kaldırımda yürüyemeyen vatandaşın yönetime olan güveni de zamanla yok olur.

Sağlıcakla kalın.
 
Geri
Üst