A
Admin
Yönetici
Yönetici
Ligimizde harcanan paralar gerçekçi mi? Doğrudan bu soruyla başlayalım yazıya...
Büyük yıldızları izlemekten bir futbolsever olarak zevk duyarım. Osimhen, Duran, Orkun ve diğerleri. Ama diğer taraftan açlık sınırında yaşayan bu kadar insanın olduğu bir ülkede ne kadar gerçekçi?
Bu transfer dönemine baktığımızda artık kim olduklarını bile açıklamayan sponsorlardan, garip ilişkilerden gelen paralara bir para trafiği var. Bu trafik belki de kamuoyunun futbolla oyalanması adına incelemeye alınmıyor. Ama bir zaman gelecek ve bunların hesabı sorulacak. İşte o zaman, mazisi 100 yılı aşan kulüplerimiz olmak üzere Türk futbolunun içindeki tüm kurumlar yerle bir olacak. Belki yarın, belki 10 yıl sonra. Ama bunun gerçekleşmeyeceğini düşünmüyorum.
Kulüplerin vergi meseleleri yıllardır gündemde. Futbol taraftarı mantıklı bir varlık değildir. Kulüplerin ödemediği vergilerin kendinden çıktığını en eğitimli taraftar bile kabul etmek istemez. Varsa yoksa şampiyonluk.
Diğer taraftan bu kadar harcamaya, takımlarımızın Avrupa’da geldiği nokta da facia. Ülkenin kazandığı tek Avrupa kupası (Süper Kupa ile iki diyelim) 25 yıl önceydi. Bugün 30 yaşındaki bir Galatasaray taraftarı, o günleri eski görüntülerden öğrenebiliyor.
Bırakın kupayı, 2013’te yarı finalde noktalanan UEFA Avrupa Ligi macerasından başka yarı final yok. Galatasaray ve Fenerbahçe’nin Şampiyonlar Ligi, Beşiktaş’ın UEFA Avrupa Ligi ve Fenerbahçe’nin Konferans Ligi çeyrek finalleri de bonus. Bu harcanan paralara bu kadar başarı! Artı, Avrupa’dan elenince sevinenler de var.
Biz ülke olarak bunları sorgulamadığımız sürece paraları saçmaya ve karşılığında sadece lig şampiyonluğu kovalamaya devam edeceğiz. Ve bir gün gelip hesap sorulduğunda anlatacağımız hiçbir şey olmayacak.
Büyük yıldızları izlemekten bir futbolsever olarak zevk duyarım. Osimhen, Duran, Orkun ve diğerleri. Ama diğer taraftan açlık sınırında yaşayan bu kadar insanın olduğu bir ülkede ne kadar gerçekçi?
Bu transfer dönemine baktığımızda artık kim olduklarını bile açıklamayan sponsorlardan, garip ilişkilerden gelen paralara bir para trafiği var. Bu trafik belki de kamuoyunun futbolla oyalanması adına incelemeye alınmıyor. Ama bir zaman gelecek ve bunların hesabı sorulacak. İşte o zaman, mazisi 100 yılı aşan kulüplerimiz olmak üzere Türk futbolunun içindeki tüm kurumlar yerle bir olacak. Belki yarın, belki 10 yıl sonra. Ama bunun gerçekleşmeyeceğini düşünmüyorum.
Kulüplerin vergi meseleleri yıllardır gündemde. Futbol taraftarı mantıklı bir varlık değildir. Kulüplerin ödemediği vergilerin kendinden çıktığını en eğitimli taraftar bile kabul etmek istemez. Varsa yoksa şampiyonluk.
Diğer taraftan bu kadar harcamaya, takımlarımızın Avrupa’da geldiği nokta da facia. Ülkenin kazandığı tek Avrupa kupası (Süper Kupa ile iki diyelim) 25 yıl önceydi. Bugün 30 yaşındaki bir Galatasaray taraftarı, o günleri eski görüntülerden öğrenebiliyor.
Bırakın kupayı, 2013’te yarı finalde noktalanan UEFA Avrupa Ligi macerasından başka yarı final yok. Galatasaray ve Fenerbahçe’nin Şampiyonlar Ligi, Beşiktaş’ın UEFA Avrupa Ligi ve Fenerbahçe’nin Konferans Ligi çeyrek finalleri de bonus. Bu harcanan paralara bu kadar başarı! Artı, Avrupa’dan elenince sevinenler de var.
Biz ülke olarak bunları sorgulamadığımız sürece paraları saçmaya ve karşılığında sadece lig şampiyonluğu kovalamaya devam edeceğiz. Ve bir gün gelip hesap sorulduğunda anlatacağımız hiçbir şey olmayacak.