A
Admin
Yönetici
Yönetici
Hakkını teslim edelim, bizim muhalefet algı işinde çok başarılı. İktidar da bir o kadar beceriksiz.
Muhalefetin oluşturduğu algıya bakarsanız, Almanya aslında Eurofighter uçaklarının Türkiye’ye verilmesine karşıydı. Çünkü İmamoğlu yolsuzluk operasyonunda tutuklanmıştı ve Almanlar bu duruma çok kızmıştı!
Neyse ki devreye CHP lideri Özgür Özel girdi ve Almanya “Eurofighter vetosunu” kaldırdı! Koca adamlar heyecanla bunu konuşuyor, yazıyor! “Muhalefetteyken bunu yapan Özgür Özel iktidarda kim bilir neler yapar” diyen bile var! Kimse de çıkıp “Almanya neden yolsuzluk iddiasıyla tutuklanan bir yerel yönetici için en önemli ticari ve askeri müttefiklerinden birini karşısına alsın ki?” demiyor!
Peki bu “Eurofighter” meselesinde son durum ne?
Eurofighter Typhoon projesini İngiltere, Almanya, İspanya ve İtalya birlikte yürütüyor. Şirketin yüzde 46’sı Airbus, yüzde 33’ü BAE Systems, yüzde 21’i de İtalyan Leonardo’ya ait. Hani şu geçenlerde Bayraktar grubu ile ortaklık anlaşması imzalayan şirket. Eurofighter GmbH’de (ortak şirket) karar mekanizmasında 4 ülke de etkili. Ancak İngiltere anlaşmalara liderlik eden ve tüm pazarlık prosesinde aktif olan ülke.
Zaten Türkiye’de süreci İngiltere ile yürütüyor. Uçakları da o uçaklardan atılabilen füzeleri de İngilizlerden alacağız. Almanlarla görüşmeleri de İngilizler gerçekleştiriyor. Şu ana kadar Almanya’dan resmi olarak yapılmış “Türkiye’ye Eurofighter verilmesine karşıyız” diye bir açıklama yok. Görüşmeleri yürüten İngilizlerden gelmiş “Almanlar satışı veto ediyor” diye bir cevap da yok.
Eurofighter tedariğinde İngilizlerin yaptığı teklif an itibariyle Türkiye tarafından değerlendiriliyor. Önceki gün İngilizler ile bir mutabakat zaptı imzaladık. Henüz teklifimizi onlara iletmiş değiliz.
Yani olmayan bir sorun üzerinden siyasi bir başarı hikayesi çıkaranların anlattıkları gibi değil mesele. Türkiye son 20 yıldır Batı’nın sayısız silah ambargosuyla karşı karşıya kaldı. Özel’in bir lafıyla Eurofighter vetosunu kaldırdığını söyleyen Almanya’nın 2019’da terör örgütüne karşı Suriye’de gerçekleştirdiğimiz Barış Pınarı harekatını bahane ederek başlattığı ambargolar hala sürüyor. O tarihten beri SİHA motoru ve parçalarının ihracatını sınırlandırdı Alman dostlarımız. 2022’den beri de Fransa ile beraber savunma ihalelerinde Türk firmalarına kısıtlamalar uyguluyorlar. Madem bu işler bu kadar kolay, onları da kaldırmaları gerekmiyor mu?
Kötü komşu insanı ev sahibi yaparmış. Türkiye o ambargolarla çarpışa çarpışa dünyanın 11. Savunma Sanayii ülkesi haline geldi. Bize ne vermedilerse ya muadilini ya daha iyisini yaptık. Şimdi teker teker kapımızı çalıyor ve “Bizden alın” diyorlar. Görecekseniz yakında F-35 için de gelecekler. Hem bize çizdikleri istikameti kabul etmedik hem de savunma sanayimizi yerli ve milli hale getirdik.
Emeği geçen herkese sonsuz teşekkürler.
Ormandaki üç otuz kuralı
Öz Orman İş Sendikası Başkanı Settar Aslan diyor ki..
Sıcaklık 30 derecenin üstüne çıkarsa.
Nem yüzde 30’un altına düşerse..
Rüzgar 30 km’nin üzerinde eserse orman yangını kaçınılmaz.
Peki ne yapacağız?
Aslan’a göre Türkiye’nin yangına havadan müdahalede bir sıkıntısı yok. Ancak harp sahasında zafer nasıl piyadenin süngüsünün ucundaysa, orman yangınında da kesin sonuç sadece karadan müdahale ile alınabilir. Yani yangına müdahale edecek donanım ve bilgiye sahip orman işçilerinin sayısının artması şart.
Aksi takdirde daha çok üzücü haberler alırız.
Eskişehir’de hayatını kaybeden kahraman yangın şehitlerimize minnettarız.
Emekleri ödenmez.