A
Admin
Yönetici
Yönetici
BEYKOZ – Beykoz’da hukuk dışı düzen, kuralsızlık ve büyük bir siyasi ihanet sahneye konuluyor. Tutuklu Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler'in görevde olmamasından faydalanan bazı çıkar çevreleri ve bu çevrelerle hareket eden belediye yönetimi, Danıştay kararlarıyla iptal edilmiş yapı ruhsatlarını yeniden canlandırmak, kamuoyundan saklanan devasa kaçak yapıları yasallaştırmak için düğmeye bastı. Olayın merkezinde ise Acarkent'te Saip Molla Özel Ormanı olarak bilinen koruma alanında yürütülen, 34 ve 35 katlı beton kuleler var. Bu yapılar için İstanbul İdare Mahkemeleri ve Danıştay tarafından verilen kesinleşmiş ruhsat iptali kararları hukuken bağlayıcı olmasına rağmen Beykoz Belediyesi'nin yeni yönetimi, bu kararları yok hükmünde sayarak iskan süreçlerini başlatma hazırlığında. --- YARGI KARARLARIYLA DURDURULAN İNŞAATLAR ŞİMDİ NEDEN GÖRMEZDEN GELİNİYOR? Danıştay’ın açık ve bağlayıcı kararlarına göre bu yapıların ruhsatları geçersizdir. Bu nedenle belediyenin bu yapılarla ilgili olarak yeniden ruhsat düzenlemesi, iskan vermesi veya altyapı hizmetleri sunması açıkça suçtur. Ancak Beykoz Belediye Başkan Vekili Özlem Vural Gürzel ve onunla birlikte Beykoz dışından getirilen bazı bürokratlar, söz konusu projelere dair işlemleri sürdürmekte; kamuoyundan gizli biçimde kaçak binalara yasallık kazandırma hazırlıkları yapmaktadır. --- BU SESSİZLİĞİN BEDELİNİ KİM ÖDEYECEK? Halk şu sorulara yanıt bekliyor: Hakkında ruhsat iptali ve yapı durdurma kararı olan yapılara neden hala işlem yapılmıyor? Belediye, Danıştay kararlarına rağmen neden 34-35 katlı devasa bloklara sessiz kalıyor? Bu yapıların iskan süreci neden başlatıldı ve hangi hukukla meşrulaştırılıyor? Beykoz’un doğal dokusunu, şehir planlamasını ve kamu yararını yok eden bu projelere göz yumulmasının arkasında hangi siyasi çıkarlar var? --- KÖSELER’İN DİK DURUŞU RANTI BOZDU, KARŞILIĞI KUMPAS MI OLDU? Giderek daha yüksek sesle dillendirilen bir gerçek var: Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler, bu projelere ruhsat vermeyi reddettiği için hedefe kondu. Beykoz’da dönen büyük rant oyunlarına geçit vermeyen Köseler, kendi partisi içinden bazı isimlerin dahi desteğiyle bertaraf edildi. CHP içinde bazı isimler, Köseler’in büyük projelere imza atmadığı için hedef yapıldığını açıkça dile getirmeye başladı. Köseler’e kumpas kurulduğuna ve bu kumpasın, Acarkent ve benzeri projelerdeki milyarlarca liralık rant pastasına uzanmayı hedefleyenler tarafından organize edildiğine inananların sayısı her geçen gün artıyor. Bu iddialar artık fısıltı gazetesiyle sınırlı değil. Açık açık konuşuluyor. CHP’nin içinden bazı siyasiler, kendi belediye başkanlarına karşı rant çeteleriyle birlikte hareket etmekle suçlanıyor. --- BELEDİYE GÖREVLİLERİ SUÇ MU İŞLİYOR? Anayasa'nın 138. maddesi, mahkeme kararlarının bağlayıcı olduğunu emrediyor. Danıştay kararlarına rağmen işlem yapan ya da işlem yapılmasına göz yuman her kamu görevlisi, yalnızca idari değil cezai sorumluluk da taşır. Bu noktada kamuoyunun bilmesi gereken kritik gerçek: Bu yapılara ilişkin alınacak her olumlu karar, belediye görevlilerini görevi kötüye kullanma, mahkeme kararını uygulamama, kamu zararına neden olma gibi suçların sanığı haline getirir. --- KAMU ZARARI KATLANARAK ARTIYOR Yasa dışı bu inşaatlara harcanan her kuruş, yapılan her işçilik, dökülen her beton, halkın cebinden giden kamu zararıdır. Bu zarar, görevdeki yetkililerin göz yummasıyla büyümektedir. Oysa görevleri, yasa dışı yapıyı korumak değil, mühürlemek ve sorumluları hakkında işlem başlatmaktır. --- SON SÖZ: HESAP SORULACAK Beykoz halkı susmuyor, unutmayacak. Bu kentte doğal dokusunu, ormanlarını, yaşam alanlarını hiçe sayanlara; kamuya ait kararları üç-beş kişinin çıkarı uğruna çiğneyenlere karşı mücadele kararlılıkla sürecek. Adaletin bir gün değil, her gün gerektiği Beykoz’da artık hesap sorulacak!