Başlangıcın sonu mu yoksa Nobel mi?

A

Admin

Yönetici
Yönetici
ABD Başkanı Trump ile Rusya Devlet Başkanı Putin bugün bölgeyi ve dünyayı ilgilendiren kritik bir görüşme yapacak.

Beklenti çok ama herkesin kendi görüşü de çok.

Kimi barış istiyor kimi toprak. Kimi ise ticareti ve doğal kaynakları ele geçirme.

Herkesin amacı farklı olunca nasıl orta yol bulunacak bunu zaman gösterecek.

Böyle dönemlerde Winston Churchill’in 1940’lı yılların başında söylediği sözler aklıma gelir:

“Bu bir son değil. Hatta sonun başlangıcı bile değil. Çünkü bu, ancak başlangıcın sonudur.”

Görüşmenin sonuçlarının ne olacağını değerlendirirken özetle kimin ne istediğine de bakmak lazım.

Trump ‘ben barış sağladım’ ve ekonomik sonuçlar peşinde. Ayrıca Nobel Barış Ödülünü de istiyor.

Putin Ukrayna’nın topraklarını istiyor. Ukrayna’nın NATO’ya girmesini istemiyor.

Zelenski ise toprak vermek istemiyor. Bir an önce ateşkes istiyor.

Trump ve Zelenski üçlü zirve istiyor. Putin ise Zelenski ile şu aşamada görüşmek istemiyor.

Trump ‘savaşı durdurmazsa Rusya için sonuçları ağır olur’ diyor ama Putin ise önceden belirlenmiş yol haritasına göre ilerliyor.

Trump nasıl barış sağlamaya çalışacak? Putin neler isteyecek? Bunu bugün göreceğiz.

Bölge ve dünya için ‘yeni bir başlangıç mı yoksa başlangıcın sonu mu olacak’ bunu görüşme sonrası anlamaya çalışacağız.

Avrupa haritası değişiyor mu?

Gelişmeleri görünce insan ‘ah Avrupa vah Avrupa’ diyor.

Yıllarca ülkelere göre çifte standart uygulayan Avrupa ülkeleri şimdi Trump’tan gol üstüne gol yiyor.

Avrupa ülkeleri görüşmeye Zelenski’nin katılmasını ve taleplerinin gerçekleşmesini sağlayamadı.

Avrupa büyük bir hayal kırıklığı yaşadı.

Trump kendi gündemi ve hedefleri ile görüşmeye katılıyor.

İstanbul görüşmelerinde Zelenski’nin masadan kalkmasını İngiltere ve Almanya başta olmak üzere Avrupa ülkeleri sağlamıştı.

Barışın olmamasının birinci nedeni her zaman Avrupa olmuştu.

Şimdi ise gelinen nokta Avrupa haritasının değişmesi tartışması.

Bakalım Avrupa ülkeleri kendileri için nasıl bir çıkış yolu bulacak.

24. yıldönümü ve küresel liderlik

AK Parti dün 24. yaşını kutladı.

14 Ağustos 2001. Bilkent’te yapılan kuruluş toplantısına katılmıştım.

‘Aydınlığa açık, karanlığa kapalı’ sloganı ile yola çıkılmıştı.

Erdoğan ‘artık Türkiye’de hiçbir şey eskisi gibi olmayacak’ demişti.

Türkiye’de birçok şey değişti.

25. yıla girerken AK Parti Hükümeti artık dünya hedefleriyle ilerliyor.

Yani küresel liderlik.

Dünyada arabuluculuk ve barış konusunda attığı adımlarla aranan ve güvenilen ülke olan Türkiye, küresel liderlik konusunda da adım adım ilerliyor.

Kuraklık ve iklim değişikliği

İklim değişikliği ve kuraklıkla ilgili ‘cek cak’ dönemi bitmeli.

Yani artık ‘yapılacak’ yerine ‘yapıldı’ dememiz lazım.

Susuzluk ve kuraklık ortadayken herkesin taşın altına elini koyması lazım.

Hayatımızda bazı değişikliklere gitme vakti geldi de geçiyor.

Doğanın şakası yok ve bir şekilde etkisini herkes hissedecek.

Suyumuzu israf etmeden özenle kullanalım.

Gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak için çabalayalım.

Yoksa geri dönülemez günleri hep birlikte yaşarız...
 
Geri
Üst