A
Admin
Yönetici
Yönetici
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de gerçekleştirilen Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Gayriresmi Zirvesi’nde dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu. Fidan, zirvenin ilk kez bir gözlemci üyenin ev sahipliğinde gerçekleştirilmesinden memnuniyet duyduklarını belirtti. Uluslararası sistemin barış, istikrar ve adalet üretemediği bir dönemde, Türk Dünyası olarak iş birliğini bölgesel sahiplenme anlayışıyla her geçen gün geliştirdiklerini vurguladı Kıbrıs Türkleriyle dayanışma vurgusu Bakan Fidan, Kıbrıs Türkü kardeşlerin maruz kaldığı haksız ve insanlık dışı izolasyonlara karşı dayanışma içinde hareket etmenin ortak sorumluluk olduğunu ifade etti. Semerkant Zirvesi'nde TDT'ye gözlemci üye olarak kabul edilen KKTC'nin, Aile Meclisi'nin ayrılmaz bir parçası olduğunu belirtti. Karabağ ve Filistin meselelerine değinildi Karabağ konusunda, diğer TDT ülkeleriyle birlikte Azerbaycan'ın yanında durmaya devam edeceklerini söyleyen Fidan, Filistin'de sivil halka karşı açlığın silah olarak kullanılmasının ve Filistinlilerin tehcirle tehdit edilmesinin kabul edilemez olduğunu belirtti. Bölgesel barış ve güvenliğin tesisi için uluslararası toplumun İsrail'e karşı etkili ve kararlı adımlar atmasının önem taşıdığını vurguladı. Suriye ve Rusya-Ukrayna savaşına ilişkin açıklamalar Suriye yönetiminin bölgesel ve uluslararası aktörlerle angajmanı ve yaptırımların kaldırılması yolunda Türkiye'nin yoğun diplomatik girişimleri sonucunda somut neticeler elde edildiğini ifade eden Fidan, bu dönemde Suriye'nin TDT üye ülkelerince desteklenmesinin ayrı bir önem taşıdığını belirtti. Ayrıca, Rusya-Ukrayna savaşında diplomatik çözüm yolunda bir dönüm noktasında olunduğunu, İstanbul'da gerçekleştirilen görüşmelerin kapsamlı ateşkesin ve akabinde adil ve kalıcı barışın zeminini hazırlamasını ümit ettiklerini söyledi. Türk Dünyası'nın bütünleşmesine yönelik mesajlar Fidan, Türk Dünyası'nı ilelebet payidar kılacak güçlü iradenin, zirveye katılan tüm dostlarda mevcut olduğunu belirtti. Konsey Toplantısı ve Zirve'nin sonuçlarının Türk Dünyası'nın bütünleşme süreci bakımından hayırlara vesile olmasını diledi.