A
Admin
Yönetici
Yönetici
Pelin PEKEDİS - EGE TELGRAF/ Ayvalık’ın Sarımsaklı’sından sonra gelen, ama bir o kadar farklı ve özel bir köşe var: Badavut. Sarımsaklı’nın bitim noktasında, yazlıkların huzurlu sessizliğiyle çevrili, denizi doğal ve ılık, keşfetmeye doyamayacağınız bir yer… Burası ne tam kalabalık ne de tamamen ıssız; tam ortasında insanın ruhunu dinlendiren o nadir duraklardan biri. Badavut’un kıyılarında yürürken, çocukluğunun tüm masumiyetini yeniden hissedebilir, o kayalıklara varmak için koştuğun o günlere dönebilirsin. Çünkü Badavut, sadece bir plaj değil, yaşanmışlıkların, dost sohbetlerinin, aile bağlarının ve doğayla iç içe geçmiş bir aşktır.
Buraya gelenler bilir; Badavut’un uzun, incecik kumları ve berrak sığ denizi, özellikle çocuklu aileler ve yüzmeyi yeni öğrenenler için büyük bir nimet. Ancak bu güzelliğin ardında maalesef bazı zorluklar da var. Kaçak yapılaşmanın ve denetimsiz foseptiklerin getirdiği kirlilik, geçmişte sıkça görülen deniz canlılarının azalmasına neden oldu. Sarpa, isparoz ve ahtapotlar artık nadiren görülürken, yazın kalabalığı ve sıcak aylar denizi biraz yordu. Yine de badavut, Mayıs ayının serin ama umut veren sabahlarında, güneşin doğuşunda doğanın en saf haliyle buluşmak isteyenlere kapılarını açıyor.
Badavut sadece doğal güzellikleriyle değil, aynı zamanda etrafındaki mitolojik ve kültürel zenginliklerle de büyüler. Şeytan Sofrası’nın mistik manzarası hemen yakınında yükselirken, Zeus Mağarası gibi efsanelerle dolu noktalar yürüyüş rotanı süslüyor. Ayvalık’ın o özgün mutfağından papalina tava, lor tatlısı ve deniz börülcesi gibi lezzetler, burada tatilin en keyifli anlarını oluşturuyor. Hatta bölge sakinleri arasında, gençlik yıllarında Badavut’a duyulan sevgi ve sonrasında gelen karmaşık duygular sıkça dile getirilir; “20’li yaşlara kadar aşk, sonrası biraz hüzün…” Badavut, zamanla değişse de, eski sakinleri için her zaman kalplerde ayrı bir yerdedir.
Badavut’a ulaşmak için Sarımsaklı’dan başlayan asfalt yol, sizi denizin hemen kıyısında, birkaç küçük otel ve yazlık sitelerin yanından geçirerek bu saklı cennete götürür. Araç parkı toprak alanlarda yapılırken, minibüs ve taksiler de bölgeye ulaşımı kolaylaştırıyor. Ancak bilinmeli ki, bölgeye sahip çıkmak ve doğallığını korumak, tüm ziyaretçilerin sorumluluğunda. Doğayla uyum içinde, çevreyi kirletmeden yapılan tatiller, Badavut’un geleceğini güvence altına alacak.
Burada kamp kuranlar, sabahın ilk ışıklarıyla birlikte denize açılır, uzun kumsalda yürüyüş yapar, gün batımını izlerken tarifsiz bir huzur yaşar. Badavut’un eşsiz atmosferi, şehir hayatının karmaşasından kaçanlar için sığınak oluyor. Doğanın içinde, kuş cıvıltıları eşliğinde, çıplak ayaklarla kumda yürümek ve akşamları yıldızların altında sohbet etmek, buranın ruhunu en iyi anlatan deneyimlerdir. Rüzgar sörfü tutkunları ve su sporları sevenler içinse Badavut, sınırlı ama özgün bir oyun alanı sunar; jet ski ve deniz bisikletleriyle denizin tadını çıkarabilir, özgürce dalgalarla dans edebilirsiniz.
Badavut, sadece bir plaj değil; burada her taşın, her dalganın, her esen rüzgarın bir hikayesi var. Yazlıkçılar, doğaseverler, gençler, yaşlılar… Hepsi Badavut’ta buluşur, bir parça huzur ve sevgi için buraya gelir. İnsanların birbirine gürültü değil, sessiz bir selam verdiği, doğayla uyumlu bir yaşamın mümkün olduğunu hatırlatan nadir yerlerden biri. Ziyaretçiler, Badavut’u keşfederken aslında kendi içlerine de bir yolculuğa çıkarlar.
DOĞANIN KUCAĞINDA HUZUR VE SAKİNLİK
Buraya gelenler bilir; Badavut’un uzun, incecik kumları ve berrak sığ denizi, özellikle çocuklu aileler ve yüzmeyi yeni öğrenenler için büyük bir nimet. Ancak bu güzelliğin ardında maalesef bazı zorluklar da var. Kaçak yapılaşmanın ve denetimsiz foseptiklerin getirdiği kirlilik, geçmişte sıkça görülen deniz canlılarının azalmasına neden oldu. Sarpa, isparoz ve ahtapotlar artık nadiren görülürken, yazın kalabalığı ve sıcak aylar denizi biraz yordu. Yine de badavut, Mayıs ayının serin ama umut veren sabahlarında, güneşin doğuşunda doğanın en saf haliyle buluşmak isteyenlere kapılarını açıyor.
GEÇMİŞİN İZLERİ VE YEREL KÜLTÜR
Badavut sadece doğal güzellikleriyle değil, aynı zamanda etrafındaki mitolojik ve kültürel zenginliklerle de büyüler. Şeytan Sofrası’nın mistik manzarası hemen yakınında yükselirken, Zeus Mağarası gibi efsanelerle dolu noktalar yürüyüş rotanı süslüyor. Ayvalık’ın o özgün mutfağından papalina tava, lor tatlısı ve deniz börülcesi gibi lezzetler, burada tatilin en keyifli anlarını oluşturuyor. Hatta bölge sakinleri arasında, gençlik yıllarında Badavut’a duyulan sevgi ve sonrasında gelen karmaşık duygular sıkça dile getirilir; “20’li yaşlara kadar aşk, sonrası biraz hüzün…” Badavut, zamanla değişse de, eski sakinleri için her zaman kalplerde ayrı bir yerdedir.
ULAŞIM VE DOĞAL DOKUNUN KORUNMASI
Badavut’a ulaşmak için Sarımsaklı’dan başlayan asfalt yol, sizi denizin hemen kıyısında, birkaç küçük otel ve yazlık sitelerin yanından geçirerek bu saklı cennete götürür. Araç parkı toprak alanlarda yapılırken, minibüs ve taksiler de bölgeye ulaşımı kolaylaştırıyor. Ancak bilinmeli ki, bölgeye sahip çıkmak ve doğallığını korumak, tüm ziyaretçilerin sorumluluğunda. Doğayla uyum içinde, çevreyi kirletmeden yapılan tatiller, Badavut’un geleceğini güvence altına alacak.
KAMPÇILARIN VE DOĞA SEVERLERİN HİKÂYELERİ
Burada kamp kuranlar, sabahın ilk ışıklarıyla birlikte denize açılır, uzun kumsalda yürüyüş yapar, gün batımını izlerken tarifsiz bir huzur yaşar. Badavut’un eşsiz atmosferi, şehir hayatının karmaşasından kaçanlar için sığınak oluyor. Doğanın içinde, kuş cıvıltıları eşliğinde, çıplak ayaklarla kumda yürümek ve akşamları yıldızların altında sohbet etmek, buranın ruhunu en iyi anlatan deneyimlerdir. Rüzgar sörfü tutkunları ve su sporları sevenler içinse Badavut, sınırlı ama özgün bir oyun alanı sunar; jet ski ve deniz bisikletleriyle denizin tadını çıkarabilir, özgürce dalgalarla dans edebilirsiniz.
BADAVUT’UN KALBİNDE YAŞAMAK
Badavut, sadece bir plaj değil; burada her taşın, her dalganın, her esen rüzgarın bir hikayesi var. Yazlıkçılar, doğaseverler, gençler, yaşlılar… Hepsi Badavut’ta buluşur, bir parça huzur ve sevgi için buraya gelir. İnsanların birbirine gürültü değil, sessiz bir selam verdiği, doğayla uyumlu bir yaşamın mümkün olduğunu hatırlatan nadir yerlerden biri. Ziyaretçiler, Badavut’u keşfederken aslında kendi içlerine de bir yolculuğa çıkarlar.