A
Admin
Yönetici
Yönetici
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik yürütülen yolsuzluk soruşturması kapsamında 23 Mart 2025’te tutuklanan Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, sağlık durumu nedeniyle yeniden kamuoyunun gündeminde.
Cezaevinde kaldığı süre boyunca 20 kilo verdiği belirtilen Çalık’ın, lösemi nüksü açısından yüksek riskli olduğu hastane raporlarına yansıdı. Ancak Adli Tıp Kurumu, yapılan tetkiklerin yenilenmesini isteyerek Çalık’ı İzmir Şehir Hastanesi’ne sevk etti.
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik yürütülen yolsuzluk soruşturması kapsamında 23 Mart 2025’te tutuklanan Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık'a ilişkin açıklama yaptı.
Arıkan sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
Hukuksuz Türkiye’ye Hayır! Hastalıklardan dolayı cezaevinde duramayan, hakkında kesinleşmiş bir ceza bile olmayan, delil karartma şüphesi bulunmayan insanları hapishane ve hastane arasında mekik dokumak zorunda bırakmak adaletsizliktir, zulümdür, mağduriyet üretmektir. Yargılanan her kim olursa olsun adil bir şekilde ve yasaların öngördüğü ölçüde hesap sorulmalıdır. Yasaların etrafından dolanmak, çifte standart uygulamak ne dinimize ne medeniyet anlayışımıza ne de mevcut yasalarımıza uymamaktadır. Bir kez daha söylüyoruz; Her koşulda, her yerde ve herkes için adalet...
Cezaevinde kaldığı süre boyunca 20 kilo verdiği belirtilen Çalık’ın, lösemi nüksü açısından yüksek riskli olduğu hastane raporlarına yansıdı. Ancak Adli Tıp Kurumu, yapılan tetkiklerin yenilenmesini isteyerek Çalık’ı İzmir Şehir Hastanesi’ne sevk etti.
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik yürütülen yolsuzluk soruşturması kapsamında 23 Mart 2025’te tutuklanan Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık'a ilişkin açıklama yaptı.
Arıkan sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
Hukuksuz Türkiye’ye Hayır! Hastalıklardan dolayı cezaevinde duramayan, hakkında kesinleşmiş bir ceza bile olmayan, delil karartma şüphesi bulunmayan insanları hapishane ve hastane arasında mekik dokumak zorunda bırakmak adaletsizliktir, zulümdür, mağduriyet üretmektir. Yargılanan her kim olursa olsun adil bir şekilde ve yasaların öngördüğü ölçüde hesap sorulmalıdır. Yasaların etrafından dolanmak, çifte standart uygulamak ne dinimize ne medeniyet anlayışımıza ne de mevcut yasalarımıza uymamaktadır. Bir kez daha söylüyoruz; Her koşulda, her yerde ve herkes için adalet...