A
Admin
Yönetici
Yönetici
İrem KAYA/EGE TELGRAF- Alzheimer hastalığı hakkında bilgiler veren Ateş, hasta yakınlarının bu süreçte hastalar için en önemli destek olduğunun altını çizdi. 2011 yılında Türkiye’nin 4. terapi merkezi olarak kurulan Manisa Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Kadın ve Aile Danışma Merkezi’ndeki çalışmalar hakkında bilgiler veren Ateş, “Ruh sağlığı alanında merkezimizde ücretsiz destek sağlıyoruz. Merkezde başta depresyon, kaygı bozuklukları, aile içi iletişim sorunları olmak üzere birçok alanda terapi hizmeti veriyoruz. Bireysel, çift, cinsel terapi ayrıca çocuk ve ebeveyn danışmanlığı hizmetlerimiz de mevcut. Hatta merkezde ücretsiz danışmanlıkta sağlıyoruz. Merkezimizde özel kliniklerdeki gibi 45-50 dakikalık seans süresiyle çalışıyoruz ve sosyal belediyecilik anlayışıyla, herkesin ulaşabileceği bir hizmet sunuyoruz. Manisa Barosu ile imzalanan yeni protokole göre şiddet mağduru kadınların hukuki destek alabilmesi adına önemli bir adım atmış olduk. Bu iş birliği kapsamında, boşanmak ya da ayrılmak isteyen yardıma muhtaç bireylere ayrıca Manisa Barosu tarafından ücretsiz hukuki destekte sunuluyor” diye belirtti. “200 MİLYONA ULAŞABİLİR” Alzheimer hastalığının 3 evresi olduğuna değinen Uzman Psikolog Ateş, “Alzheimer demansın bir türüdür. Çoğunlukla ileri yaş hastalığı olarak bilinse de 30’lu yaşlarda da görülüyor. Bu hastalık, beyindeki sinir hücrelerinde biriken plaklar nedeniyle oluşuyor. Alzheimer, üç evreli bir hastalıktır ve son evresi olan demans, tedavi edilemeyen bir noktadır. Burada artık sinir hücrelerindeki tahribat, organları da etkiliyor. Dünya genelinde 55 milyondan fazla kişiye Alzheimer tanısı konulurken tanı konulmamış hasta sayısı ise bunun iki katı. Araştırmalara göre, 2050 yılında bu sayının 200 milyona ulaşabileceği öngörülüyor. Alzheimer'ın 3 evresi bulunuyor. Erken evresinde yakın bellek kaybı yaşanıyor, hastalık ilerledikçe yer ve zaman yönelim kayıpları, günlük işlevlerde ciddi zorluklar başlıyor. İkinci evre, hastalığın daha belirgin hale geldiği, kişilerin yer ve yön bulmakta güçlük çektikleri evre olarak önümüze çıkıyor. Ancak bu dönemde tedaviye yönelik bazı ilaçlar mevcut. Bu ilaçlar, hastaların yaşam kalitesini iyileştirmek için kullanılabilir fakat hastalığın henüz tam bir tedavi bulunmamaktadır” dedi. “ALZHEİMER’IN EN ACI YANI…” Alzheimer hastalığının sadece bireyin değil aynı zamanda yakın çevresinin ve aile bireylerinin de yaşamını etkilediğini belirten Ateş, “Alzheimer, ilerleyici ve geri dönüşü olmayan nörolojik bir hastalık olarak dikkat çekiyor. Alzheimer hastalığını, çevremizde veya komşularımızda, arkadaşlarımızın ailelerinde ya da medyada gözlemleme imkânı buluyoruz. Henüz tedavisi kesinleşmemiş bu hastalık, yıllar içinde bireyin hafızasını, kişiliğini ve temel yaşam becerilerini yavaş yavaş yok ediyor. Alzheimer’ın en acı yanı ise hastaların zamanla sevdiklerini tanıyamaması ve günlük yaşamla bağlarının kopması oluyor. Hasta yakınları bu süreçte en çok sabır ve anlayışa ihtiyaç duyarken, iletişimde ise sakinlik, güven hissi ve sevgi dolu bir yaklaşım temel önem taşıyor” diye konuştu.