AİHM’e göre TMK hala etkili bir iç hukuk yolu

  • Konbuyu başlatan Admin
  • Başlangıç tarihi
A

Admin

Yönetici
Yönetici
HP Genel Başkanı Kudret Özersay, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)’in, K.V. Mediterranean Tours Ltd. adlı şirketin Türkiye aleyhine yaptığı başvuruya ilişkin kararını açıkladığını duyurdu. Kararda, Kıbrıslı Rumların mülkiyet iddialarıyla ilgili olarak başvurması gereken ilk merciin Kuzey Kıbrıs’taki Taşınmaz Mal Komisyonu (TMK) olduğu vurgulandı. AİHM, TMK’yı halen “etkili bir iç hukuk yolu” olarak tanımaya devam etti. Özersay, sosyal medya paylaşımında şu ifadeleri kullandı: Avrupa İnsan hakları Mahkemesi K.V. Mediterranean Tours v. Türkiye kararını bugün açıkladı. Özetle: 1- Diğer Kıbrıslı Rum başvurucular için Taşınmaz Mal Komisyonu AİHM’e göre halen daha ETKİLİ BİR İÇ HUKUK YOLUdur ve Türkiye aleyhinde Strasbourg’da dava açmazdan önce KıbrıslıRumlar önce TMK yolunu tüketmek zorundadırlar. 2- Sadece bu başvuru (K.V. mediterranean) ÖZELİNDE TMK önünde 15 yıllık ciddi bir GECİKME olduğu AİHM’e göre için bir insan hakkı ihlali söz konusudur ve bundan ötürü Türkiye’nin tazminat ödemesine hükmedilmiştir. Bu 15 yılın bir bölümü başvuranın kendisinin TMK önündeki duruşmalara katılmamasıyla da bağlantılıdır ancak esasen KKTC kurumlarının (Başsavcılığın) uzun yıllar vermesi gereken görüşü vermemesi AİHM’in bu değerlendirmeyi yapmasına neden olmuştur. Ancak bu konuda ihlal kararı verilmiş olması TMK’nın tüketilmesi gereken etkili bir iç hukuk yolu olmasına engel teşkil etmemektedir. 3- Başvuranlar Maraş’ta yer alan tartışmalı taşınmaz mala ilişkin olarak Vakıflar İdaresinin TMK önündeki sürece ilgili taraf olarak dahil edilmesine karşı çıkmış ve bununla birlikte adil yargılama hakkının ihlal edildiğini, Vakıfların dahil edilişiyle birlikte malını İADE ALMA ihtimalinin ortadan kalktığını iddia etmişti. AİHM Vakıfların sürece dahil edilmesinin kendiliğinden bir adil yargılama hakkı ihlali olmadığını, kaldı ki taşınmaz mal hakkı ihlalinin giderilmesinin YEGANE YOLUNUN İADE OLMADIĞINI da vurguladı. Yani Vakıfların sürece ilgili taraf olarak dahil edilmesi açısından AİHM BİR İHLAL BULGUSU YAPMAMIŞTIR. 4- Kıbrıslı Rum başvuranlar KKTC Yüksek İdare Mahkemesi’nin süreç içerisinde aldığı kararın ADİL OLAMAYACAĞINI çünkü yüksek mahkeme yargıçlarımızın bazılarının 1974 öncesi Kıbrıs Rum malı kullanıyor olduklarını ileri sürmüşlerdi. AİHM yargıçların başvuranlar özelinde taraflı bir yaklaşımlarına ya da düşmanlıklarına rastlanmadığını ama daha genel anlamda da 1974 tapu kayıtlarına göre Rum malıyla yargıçların ilişkisinin olmasının otomatik olarak bir menfaat çakışması durumu ortaya çıkarmayacağını vurguladı. AİHM esasen mallarıyla Yüksek İdare Mahkemesi yargıçlarının spesifik olarak bu başvuru sahiplerinin mallarıyla herhangi bir İLGİLERİNİN BULUNMADIĞINI da vurgulayarak (ki tüm taraflar bunu kabul etmişler) bu konuda da bir İHLAL BULGUSU YAPMAMIŞTIR.
 
Geri
Üst