A
Admin
Yönetici
Yönetici

ABD’nin “Kıyamet Günü” planı, nükleer savaş senaryosunda başkanın hayatta kalmasını ve ülkeyi yer altından yönetmesini öngörüyor. Daha önce 11 Eylül saldırılarında devreye giren plan, olası bir Üçüncü Dünya Savaşı için yeniden gündemde.
ABD Başkanı Donald Trump, nükleer savaş çıkması durumunda ülkesinin sahip olduğu gizli üslerden birine kaçmak zorunda kalabilir. “Kıyamet günü” planları, böyle bir senaryoya karşı ABD hükümetinin hazırlıklı olduğunu ortaya koyuyor. İran ya da başka bir nükleer güçle yaşanabilecek yıkıcı bir savaş gibi felaket durumlarında, ABD’nin “Operasyonların Sürekliliği Planı” (COOP) adlı stratejisi devreye giriyor. Bu plan, büyük şehirlerin bir kitle imha silahıyla yok edilmesi halinde bile ulusal savunma, ekonomik istikrar ve kamu güvenliği gibi kritik devlet işleyişinin devamını garanti altına almayı amaçlıyor.



"KIYAMET GÜNÜ UÇAĞI" “Kıyamet Günü Uçağı”, kriz zamanlarında hayatta kalan hükümet yetkilileri için uçan bir komuta merkezi olarak görev yapıyor. Özellikle nükleer saldırılardan sağ çıkacak şekilde tasarlanmış olan bu uçak, askeri operasyonların koordinasyonunda kilit rol oynuyor. COOP planı, sıradan vatandaşlara değil, hükümet liderlerinin hayatta kalmasına odaklanıyor. Planın amacı; anahtar personelin taşınması, iletişim ağlarının güvence altına alınması ve hayati kayıtların korunması gibi adımlarla, ülkenin yönetim sisteminin çökmesini önlemek. Nükleer silahların kullanıldığı bir Üçüncü Dünya Savaşı senaryosunda, bu plan; başkan, askeri liderler ve diğer yetkililerin güvenli yerlerde görevine devam etmesini sağlayacak. Böylece liderlik boşluğu oluşmadan, eyaletlerde kaosun önüne geçilebilecek. BAŞKAN ÖLÜRSE NE OLACAK? Plan ayrıca başkan, başkan yardımcısı veya diğer üst düzey yetkililerin ölmesi durumunda devreye girecek net bir halefiyet zincirini de içeriyor. Bu da savaş sırasında askeri komutanlık ve acil müdahale süreçlerinin sürdürülebilirliği açısından hayati önemde. FEMA’ya (Federal Acil Durum Yönetimi Ajansı) göre, COOP planı “acil durumlar karşısında kurumların asli görevlerini sürdürebilecek kapasitede olmasını” garanti ediyor. Bu plan yalnızca Üçüncü Dünya Savaşı için değil; büyük bir doğal afet, yeni bir pandemi ya da terör saldırısı gibi diğer kriz durumları için de geçerli. "OPERASYONLARIN SÜREKLİLİĞİ PLANI" NEDİR? COOP’un kökeni Soğuk Savaş dönemine uzanıyor. O dönemde Sovyetler Birliği ile yaşanabilecek nükleer bir savaş, Amerikan halkı için günlük bir korkuydu.
Başkan Dwight Eisenhower, 1950’li yıllarda imzaladığı başkanlık kararnameleriyle bu planın temellerini attı. Böylece nükleer saldırılara dayanıklı tesisler ve iletişim sistemleri geliştirildi. 11 EYLÜL'DE DEVREYE GİRDİ 2002’de Kongre Araştırma Servisi (CRS) tarafından yayımlanan bir rapora göre, COOP planı 11 Eylül saldırılarından sonra da devreye sokulmuş ve 75 ila 150 yetkili güvenli tesislere tahliye edilmişti. Bu da planın yalnızca teorik değil, fiilen uygulanan bir mekanizma olduğunu gösteriyor.