A
Admin
Yönetici
Yönetici
Çin hükümeti, Kovid-19 pandemisi sonrasında uluslararası seyahatleri canlandırmak amacıyla yeni bir adım attı. Ülkeye yurt dışından gelen ziyaretçi sayısını artırmayı hedefleyen Pekin yönetimi, Brezilya, Arjantin, Şili, Peru ve Uruguay vatandaşlarına tek taraflı vize muafiyeti uygulaması getireceğini açıkladı. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Lin Cien’in duyurduğu karara göre, bu ülkelerin normal pasaport sahibi vatandaşları 12 Haziran 2025 ile 31 Mayıs 2026 tarihleri arasında Çin’e yapacakları ziyaretlerde 30 günü aşmamak kaydıyla vizesiz seyahat edebilecek. Söz konusu muafiyet; iş, turizm, aile ziyareti ve geçiş amaçlı seyahatler için geçerli olacak. Bu yeni düzenlemeyle birlikte, Çin’in tek taraflı vize muafiyeti sağladığı ülke sayısı 43’e yükselmiş oldu. Karar, Çin’in başkenti Pekin’de 13 Mayıs’ta gerçekleştirilen Çin-Latin Amerika ve Karayip Ülkeleri Topluluğu (CELAC) Forumu 4. Bakanlar Konferansı sonrası alındı. Çin’den Uluslararası Seyahate Teşvik Adımları Çin, pandemi sürecinde ciddi darbe alan turizm sektörünü canlandırmak ve yurt dışı seyahatleri artırmak için farklı ülkelere yönelik vize kolaylıkları sağlıyor. Daha önce Fransa, Almanya, İtalya, İspanya ve Malezya gibi ülkelerin vatandaşlarına 15 günlük vizesiz seyahat hakkı tanınmıştı. Ayrıca Singapur ve Tayland ile karşılıklı vize muafiyeti anlaşmaları imzalanmış durumda. Geçtiğimiz aylarda İsviçre, İrlanda, Macaristan ve Japonya gibi ülkeler de vize muafiyeti kapsamına alındı. Çin, bu sayede uluslararası turizmde hareketliliği desteklemeyi amaçlıyor. Türkiye ile Vize Anlaşmaları Devam Ediyor Çin’in vize muafiyeti politikası kapsamında Türkiye ile diplomatik, hizmet ve özel pasaport sahipleri için karşılıklı vize muafiyeti uygulanıyor. Ayrıca 18 ülke ile standart pasaport sahiplerine yönelik karşılıklı vize muafiyeti sürerken, 54 ülkenin vatandaşlarına ise Çin üzerinden başka ülkelere geçişlerde vizesiz kalış süresi 10 güne kadar uzatılmış durumda. Çin’in bu genişleyen vize kolaylıkları, küresel turizm sektörünün yeniden canlanması ve ekonomik ilişkilerin güçlenmesi açısından önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. (Sözcü)