A
Admin
Yönetici
Yönetici
Kuzey Marmara Otoyolu’nda dün meydana gelen kazada, otobüsün bariyerlere çarpması sonucu 4 kişi hayatını kaybetmiş, 26 kişi de yaralanmıştı. Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı soruşturma kapsamında gözaltına alınan otobüs şoförü Hidayet İstanbullu, işlemlerinin ardından nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edildi ve "taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma" suçundan tutuklandı.
Hidayet İstanbullu, jandarmada verdiği ifadesinde, kazadan bir hafta önce firmada sigortalı olarak işe başladığını, daha önce ise oğluna ait otobüste uzun yol şoförlüğü yaptığını belirtti. Kazadan önce Bolu’da 45 dakikalık bir mola verdikten sonra ikinci 4,5 saatlik sürüşe başladığını söyledi.
İstanbullu, kazayı şöyle anlattı: "Gişeden normal hızla geçtim, Edirne istikametine doğru dönmek istediğim anda süratimin 45-50 kilometre hızla olduğunu düşünüyorum. Viraja zaten hızlı giremezdim. Virajı dönmeye başladığımda araba bir anda kaymaya başladı, durduramadım. Retarderin bütün kademelerini sonuna kadar çektim ancak asfaltın ıslak olmasından dolayı hiç etki etmedi, fren tutmadı ve kaymaya devam ettim. Aracın önce ön sağ tarafını kayarak bariyere vurdum, bu arada sürekli olarak yolda tutmaya çalıştım ancak bariyere çarpınca sağ taraf yattı ve sürüklendik."
Kaza anında emniyet kemerinin takılı olduğunu belirten İstanbullu, otobüs yan yattığı için direksiyon koltuğunda asılı kaldığını ve kendi imkanlarıyla ön camı kırarak dışarı çıktığını anlattı. Arkasından gelen bir kamyon şoförünün durarak yardım çağırdığını ve jandarma ekipleri olay yerine ulaştığında aracına bindirildiğini aktardı.
Şoför, savcılık ifadesinde kazanın kendi kusurundan kaynaklanmadığını, yolun kaygan olduğunu ve direksiyon hakimiyetini kaybettiğini belirtti. İstanbullu, hızının yüksek olmadığını, trafik yoğunluğunun düşük olduğunu ve hava şartlarının aydınlık olduğunu ifade etti.
"Trafik yoğun değildi, hava aydınlıktı, zemin ıslak ve kaygandı. Kaza olsun istemezdim. Herhangi bir sağlık sorunum yoktur. Herhangi bir hız sınırı levhası, viraj öncesinde görmedim. Olay nedeniyle çok üzgünüm."
(NTV)
ŞOFÖRÜN İFADELERİ
Hidayet İstanbullu, jandarmada verdiği ifadesinde, kazadan bir hafta önce firmada sigortalı olarak işe başladığını, daha önce ise oğluna ait otobüste uzun yol şoförlüğü yaptığını belirtti. Kazadan önce Bolu’da 45 dakikalık bir mola verdikten sonra ikinci 4,5 saatlik sürüşe başladığını söyledi.
İstanbullu, kazayı şöyle anlattı: "Gişeden normal hızla geçtim, Edirne istikametine doğru dönmek istediğim anda süratimin 45-50 kilometre hızla olduğunu düşünüyorum. Viraja zaten hızlı giremezdim. Virajı dönmeye başladığımda araba bir anda kaymaya başladı, durduramadım. Retarderin bütün kademelerini sonuna kadar çektim ancak asfaltın ıslak olmasından dolayı hiç etki etmedi, fren tutmadı ve kaymaya devam ettim. Aracın önce ön sağ tarafını kayarak bariyere vurdum, bu arada sürekli olarak yolda tutmaya çalıştım ancak bariyere çarpınca sağ taraf yattı ve sürüklendik."
OLAY YERİNDEN KAÇMA VE SONRASI
Kaza anında emniyet kemerinin takılı olduğunu belirten İstanbullu, otobüs yan yattığı için direksiyon koltuğunda asılı kaldığını ve kendi imkanlarıyla ön camı kırarak dışarı çıktığını anlattı. Arkasından gelen bir kamyon şoförünün durarak yardım çağırdığını ve jandarma ekipleri olay yerine ulaştığında aracına bindirildiğini aktardı.
ZEMİN ISLAKLIĞI SEBEP GÖSTERDİ
Şoför, savcılık ifadesinde kazanın kendi kusurundan kaynaklanmadığını, yolun kaygan olduğunu ve direksiyon hakimiyetini kaybettiğini belirtti. İstanbullu, hızının yüksek olmadığını, trafik yoğunluğunun düşük olduğunu ve hava şartlarının aydınlık olduğunu ifade etti.
"Trafik yoğun değildi, hava aydınlıktı, zemin ıslak ve kaygandı. Kaza olsun istemezdim. Herhangi bir sağlık sorunum yoktur. Herhangi bir hız sınırı levhası, viraj öncesinde görmedim. Olay nedeniyle çok üzgünüm."
(NTV)